Varis kadınlarda daha sık görülüyor

Güncelleme Tarihi:

Varis kadınlarda daha sık görülüyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2018 12:44

Varis kadınlarda daha sık görülüyor

Haberin Devamı

 

ANTALYA, (DHA) - OFM Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ömer Lütfi Aksoy, varis hastalığının kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkat çekti.

Op. Dr. Ömer Lütfi Aksoy, varis tedavisindeki son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Varisin toplumda çok sık görülen bir hastalık olduğunu kaydeden Aksoy, özellikle kadınların büyük bir problemi olduğunu belirtti. Aksoy, "Son yıllarda varis tedavisinde önemli gelişmeler de olsa çoğu kadın için hala can sıkıcı bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Erkekler için varis tedavisi çoğu kez ötelenen bir durum. Son yılların varis tedavilerinde getirdiği en önemli durum 'noninvaziv' yani cildin bütünlüğünü bozmadan, daha az girişimle uygulanan yöntemlerin gelişmesidir. Önceleri varis tedavisinde sadece cerrahi yöntemler mevcutken artık günübirlik, kolay, etkili yöntemler geliştirilmiştir" dedi.

HASTALIK 3 GRUPTA İNCELENİYOR

Varis hastalığının temelde kılcal varis, orta boyuttaki varis ve kalın varisler olmak üzere 3 grupta incelendiğini aktaran Op. Dr. Ömer Lütfi Aksoy, şöyle devam etti:

“Kılcal varisler pembemsi- kırmızı renkte ve örümcek ağı gibi gözüken 1-2 mm boyutlarında ince varislerdir. Ergenlik ve sonrasında hemen her yaşta görülebilirler ve yaşla artış gösterebilirler. Bunların neden olduğu bilinmemekle beraber genetik, hormonal, çevresel faktörlerin rol aldığı belirtilmekte. Kılcal varislerin tedavisinde eskiden sadece skleroterapi, yani kılcal varisi besleyen daha büyük ven içine sklerozan denilen ve damarın iç duvarında reaksiyon oluşturarak kapanmasını sağlayan madde vermek şeklinde ifade edilebilecek yöntem mevcutken son yıllarda özel lazer cihazları ve radyofrekans cihazları ile kılcal varislerin tedavileri mümkün hale gelmiştir. Çok ince kılcal varislere iğne ile girmek ve damar dışına çıktığında zararlı olabilecek sklerozan maddeyi verebilmek zor bir işlemdir. Eğer dikkat edilmezse cilt yanıklarına ve etraf dokuda kahverengi renk değişikliğine neden olabilmekte. Bu nedenle yeni tip lazerler veya radyofrekans cihazlar daha rahat kullanılmakta. Özellikle yeni geliştirilen eksternal diod lazerler en yeni yöntemlerdendir. ND-Yag lazerler de diğer etkili lazerlerdir. Fazla sayıda lazer cihazları bulunmakla birlikte iz bırakmayan ve etkili olan cihaz sayısı hala çok az sayıdadır."

HAMİLELERDE VE AYAKTA FAZLA DURAN KADINLARDA GÖRÜLÜYOR

Op.Dr. Ömer Lütfi Aksoy, hamilelerde sık görülen orta boyuttaki varisler hakkında da bilgi verdi. Bu varislerin 2 ila 4 milimetre çapında, mor ve mavi renkte olduğunu söyleyen Aksoy, “Kozmetik olarak can sıkıcıdırlar ve pek çok hastada bacaklarda ağrı, şişlik, yanma gibi şikayetlere neden olurlar. Hamilelerde ve uzun süre ayakta kalan kadınlarda daha da sık gözlenebilirler. Retiküler varislerin tedavilerinde uzun yıllardır pek fazla bir şey değişmedi. Skleroterapi sıvı veya köpük şeklinde bu damarlar için etkili olarak kullanılmakta. Yenilik olarak bazı lazer cihazları 2-3 mm'lik varisler için etkilidir. Son birkaç yıldır yenilik olarak sayılabilecek olan, kan alma işlemlerinde de kullanılan özel ven görüntüleme cihazları ile bu kılcal ya da retiküler varisleri besleyen daha büyük damarlar görüntülenmekte ve o damara sklerozan ilaç doğrudan verilebilmektedirö ifadelerini kullandı" dedi.

EN KOLAY YÖNTEM KALIN VARİSTE

Varis tedavisinde en kolay yöntemin kalın varislerde olduğunu aktaran Op.Dr. Aksoy, toplardamarın bozulması ile ortaya çıkan kalın varislerin tedavilerinde birtakım yenilikler olduğunu söyledi. Op.Dr. Ömer Lütfi Aksoy, “Bu varisler 4 mm ve üzerinde olan ve tadavileri aslında daha kolay olan varislerdir. Sıklıkla şikayetlere neden olurlar. Bu varisler için ana yüzeysel toplardamarlarda yetmezlik varsa bu toplardamarın cerrahi olarak çıkarılması, son yıllarda geliştirilen bazı özel yöntemlerle kapatılması gerekmektedir. Toplardamarlarda kanın yukarıdan aşağı kaçmasını engelleyen kapakçıklar bulunmakta. Bu kapakçıklar toplardamar genişleyip bozulduğunda kan aşağı doğru kaçmakta, oluşan toplardamar basıncı ile varisler oluşmaktadır. Bozulmuş bu toplardamarın kapatılması bu nedenle gereklidir. Son yılların varis tedavilerine getirdiği en önemli yenilikler bu alanda oldu. Bu yeniliklerden birincisi, toplardamarın içerisine özel lazer teller ile girilerek bozulmuş toplardamarın kapatılmasıdır" diye konuştu.

EN BAŞARILI YÖNTEM, YAPIŞTIRMA

Varislerin yapıştırıcı yöntemle ortadan kaldırılmasını anlatan Op.Dr. Ömer Lütfi Aksoy, şöyle devam etti:

“En son olarak da bizim de sıklıkla ve başarı ile uyguladığımız bir yöntem daha var ki bu da Endovenöz Glue yani damar içi yapıştırıcı yöntemidir. Lokal anestezi ile yapılan bu yöntem, hastanede kalmaya gerek bırakmıyor. Damarın içerisinden özel teller ilerletiliyor, toplardamarın kasıkta derin toplardamara döküldüğü yerin hemen altından itibaren yapıştırıcı madde verilerek kateter geri çekiliyor ve toplardamar hızla kapanmış oluyor. Bu toplardamarla ilişkili yan varisler de sonraki aylarda giderek kayboluyor."

FOTOĞRAFLI

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!