Güncelleme Tarihi:
PANDEMİ nedeniyle Limyra Antik Kenti’nde durdurulan kazı çalışmalarını fırsat bilen define avcıları, bölgeyi adeta istila etti. Definecilerin salgın ortamında bile talana hiçbir şekilde ara vermediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Işın, tarih düşmanlarının pandemi kısıtlamalarını fırsat bilip antik kentlerde kaçak kazı yaptıklarını vurguladı. Limyra Antik Kenti’nin hedef haline geldiğini belirten Işın, bölgede her yıl kazı çalışmalarını yürüten Avusturyalı Kazı Başkanı Dr. Martin Seyer ve ekibinin seyahat yasağı nedeniyle çalışmaya başlayamadığı Limyra’da ciddi boyutlarda kontrol kaybı yaşandığını söyledi.
DENETİMDE BOŞLUK OLUŞTU
Antalya Müzesi tarafından antik kentlerde geçmişte sıkı kontroller yaptığını, fakat yapılan sistem değişikliğiyle bu denetiminde boşluklar oluştuğunu kaydeden Işın, “Müzelerin arkeolojik kazıları bizzat yönetmeye başlamasıyla personelin tamamı buraya yönlendirildi. Birinci görevleri korumacılık olduğu halde eser açığa çıkarmak gibi akademik bir göreve soyundular. ‘Daha çok kazalım, daha çok eser açığa çıkaralım’ gibi bir bakış açısıyla her yer kazıldı. Böylece kazılan her yer açık hedef haline geldi ve koruma kalkanı zayıfladı” diye konuştu.
EMNİYET İÇİNDE BİRİM KURULSUN
Halk tarafından çoğu zaman masumlaştırılan definecilik suçuyla ilgili doğru bir algı ve duyarlılık oluşturmak için bilgilendirme çalışmalarına ihtiyaç olduğunu dile getiren Gül Işın, şöyle devam etti: “Definecilik ve kültürel mirasa karşı işlenen suçlar öyle kanayan bir yara ki bir türlü sonlandıramıyoruz. Emniyette kültürel mirasa yönelik eğitimli ayrı bir birim kurularak etkin koruma sağlanabilir. Bunu umutla bekliyoruz. Bunu yapabilen ülkeler var. Umarız bizde de olur. Bilgilendirme çalışmaları Emniyet personeliyle de sınırlı kalmamalı. Tarihi alanlarda görevli tüm çalışanlara ve din görevlilerine de özel eğitim verilmesi gerekiyor.”