Güncelleme Tarihi:
KARPUZLARLA BERABER KİTAP AŞKI DA BÜYÜDÜ
“Asıl işim edebiyat, diğerleri teferruat” diyen ve gitar çalıp şarkılar söyleyen sıra dışı bir belediye başkanı Ümit Uysal… Kendisini siyasetten çok yazarlığa yakıştıran başkan, sanatla yakın temasta geçen yıllarını Hürriyet’e anlattı.
EDEBİYATLA çocukken tarlada karpuzların başında bekçilik yaparken kurduğu derin bağları öykü yazarak devam ettiren Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, ilk kitabı ‘Lavinya’nın Aşkla İmtihanı’ndan sonra yazdığı yeni öykülerle ikinci kitabına hazırlanıyor. Siyasetin sert ve baş döndürücü temposuna ayak uydurmaya çalışırken, zaman kaygısından uzak doya doya öykü yazacağı günleri özlemle bekliyor. Edebiyat Günleri’nden Gitar ve Caz Festivali’ne düzenlediği bütün sanat etkinliklerinde kendi tutkularını da yansıtan Ümit Uysal’la bu kez sadece sanat konuştuk.
Edebiyata derin bir tutkuyla bağlısınız. Nasıl başladı bu sevgi?
Çocuk yaşlardan itibaren sanata ilgi duydum. Doğu milletlerinde maniden türküye, ağıttan seramonik şiire sözlü edebiyat çok güçlüdür. Bu zengin kültürden etkilenerek okumaya ve yazmaya başladım. Babam öğretmendi, yaz aylarında da çiftçilik yapardı. Serik’in Ürünlü Köyü’nde ekilen karpuzun başında beklemek gerekiyordu. Orada okuduğum yoğunlukta kitabı, bir daha hayatım boyunca okuyamadım. Babam durumu fark ettiği için çocuk kitaplarını poşetlerle getiriyordu. Saatler boyu tahta çardakta elime aldığım kitaba göre bambaşka dünyalara dalarak çok iyi vakit geçiriyordum. Şimdi Yaşar Kemal’i yazım diline duyduğum hayranlıkla okuyorum. Halil İnalcık, Taylan Sorgun gibi isimlerden tarih okuyorum. Ama en sevdiğim şey, şehirde yaşamış bir tapu müdürünün bütün içtenliğiyle çalakalem yazdığı kitaplardaki yaşanmışlıkları keşfetmek.
Peki müziğe nasıl başladınız?
Müziğe başlayışımda babamın emeği çoktur. Bir gün bana bağlama getirdi. Onu çalmayı öğrendikten sonra, üniversite yıllarında gitara merak saldım. Gitar ergenlik çağındaki çocuklara çok hitap eden ve büyük avantajlar sağlayan bir enstrümandır. O dönemde ‘Karlar Düşer’ şarkısı meşhur olmuştu. Herkes o şarkıyı söylememi istiyordu. Beni önce çok heveslendiren bu talep, günde 8 – 10 defaya çıkınca bıktırmıştı. Şarkı söylemek bana çok iyi gelir. Hala ara sıra elime gitarı alıp, bağıra çağıra şarkılar söyleyince kuş gibi hafifliyorum.
Sanat hayatınızın neresinde? Sizin için hobi mi, yoksa yaşamın kendisi mi?
Öğrencilik yıllarında arkadaşlarla kurduğumuz müzik grubuyla okulun karşısındaki yerlerde çalardık. Müzik serüvenim bir mevsim gibiydi, okulla birlikte gelip geçti. Ama edebiyat hiç öyle olmadı. Sanki edebiyatçıyım da diğer işleri hep geçici yapıyorum diye hissettim hep. İlk kitabıma belediye başkanlığı telaşesinde çok vakit bulamadım. Bundan sonrakilere daha geniş zamanlar ayırmak istiyorum.
11 Ekim’de başlayacak Kaleiçi Old Town Festivali’nde sanatseverleri neler bekliyor?
Antalya’nın orta yerinde 3 bin 500 yıldır yaşayan antik kentimiz, bir kültürler geçişine sahne olmuş. Kaleiçi Festivali’nde müzikle, dansla ve kültürel aktivitelerle kenti dinamik tutuyoruz. Festivalde bu yıl batı, doğu ve Akdeniz ülkelerinin geniş katılımıyla çok daha zengin bir tablo oluşacak.
Altın Portakal ödüllü ilk kadın oyuncu olan Türkan Şoray’ın adıyla bir kültür merkezi açıyorsunuz.
Akdeniz çanağı ve Orta Doğu’nun en uzun ömürlü sanat organizasyonudur Altın Portakal. Türkan Şoray’ın başarısını hatırlatarak bunu vurgulamak istedik. Ulusal film yarışmasından vazgeçilmesi kararı, bu köklü geleneğin çökmesi anlamına gelir. Her yarışmanın kendi karakteristiğiyle sahip olduğu bir ağırlığı var. Geleneğin sürdürülmesi gerekir. Uzun metrajlı yerli film yarışmasını Antalya’da canlı tutmanın bir yolunu muhakkak bulacağız. İlk amacımız yerli yarışmanın yeniden Altın Portakal’a dahil edilmesini sağlamak. Bunu başaramazsak alternatif bir organizasyon düzenleyeceğiz.
Edebiyat Günleri, bu yıl bir kitap fuarıyla genişletilecek mi?
Antalya’da kitap fuarları yapılıyor ve son derece ilgi görüyor. Muratpaşa’da da olması yönünde talepler gelince, bu yıl biz de düzenlemeye karar verdik. Belki her yıl düzenlediğimiz Edebiyat Günleri’yle birleştirerek ortaya geniş kapsamlı bir etkinlik çıkarabiliriz. Türkiye’nin ünlü yazarlarını, kitap festivaliyle birlikte Antalya’da ağırlayabiliriz. Antalya’yı daha çok edebiyat, daha çok sanat konuşulacak günler bekliyor.
Uluslararası Gitar ve Caz Festivali
Türk müziğinin yeni formlarla yeniden çalınması, söylenmesi çok etkileyici. Anadolu rock, Türk müziğinde caz ezgileri gibi sentezler çok güzel soruçlar doğuruyor. Bu ilgiye festivallerle karşılık vermek istedik. Salonlarımız dolup taşıyor. Önceki yıllarda yer sıkıntısı yaşanıyordu. Türkan Şoray Kültür Merkezi ve Toplum Merkezi’ndeki salonlarla birlikte böyle bir sorun da kalmadığında bu yıl kesintisiz etkinlikler planlıyoruz.