UNUTTUK MU?

Güncelleme Tarihi:

UNUTTUK MU
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2023 10:15

Unutmak ve unutmamak iyi midir, kötü müdür bilemiyorum. Herhalde bu çok değişkendir. Bazı şeyleri unutarak hayatımızdan çıkarırken, bazıları ömrümüzün sonuna kadar bizimle yaşamaya devam edecek.

Haberin Devamı

Nedir bu başımıza gelen böyle? Allak bullak olduk birden... Her şey ama her şey anlamını yitirdi... İnsanlığa bir at sineği musallat oldu sanki, istediğin kadar kaç ensende hep.

Doğrular yanlış, yanlışlar doğru artık. Kendi elini, kendi yüzüne süremiyorsun. Eşe dosta sarılamıyorsun. Kolonyakolik olduk. Ne hale geldik böyle? Hayallerimiz, planlarımız uçtu gitti.

Bütün insanlık eve hapsoldu. Ölüm kapının önünde bekliyor gibi, kafanı çıkarıp dışarı bakamıyorsun ‘İmkânsız’ dediğimiz şeyler oluyor, iki ay önce anlatsalar inanmazdın.

Okullar kapandı... Trenler durdu, yollar boşaldı. Petrol sudan değersiz oldu.
Dünyanın bütün uçakları yere indi, havada sadece kuşlar... Dünyanın bütün otelleri kapandı. En büyük turizm fuarı hastaneye çevrildi. Maçlar iptal edildi.

Haberin Devamı

Ev dışında her şey yasak. Boş sokakta bile yürüyemiyorsun. Otobüste sarılarak tutunduğun direğe, evdeki kapıların kollarına düşman olduk. Kâbe kapandı... Toplantılar, organizasyonlar, fuarlar, düğünler, bütün kutlamalar toptan iptal oldu.

Bırak kutlamayı, ölsen cenazene gelecek insan yok... Bir ay önce Çinli görsek yolu değiştiriyorduk, şimdi Avrupalıya öcü gibi bakıyoruz... ‘Turist rekorları kıracağız, pazarları artıralım’ derken, turist gelmesin diye bütün uçuşları durdurduk...

Her şey yalan oldu dostlar...

Akşam, üstünden çıkardığın kıyafetin bile sana düşman gibi. Babanın elini öperken tereddüttesin... Elimizin içini değil, dışını kullanır olduk. Evindeki odanın bile kapısını dirsekle açıyorsun.

Yeni dostların var artık: sabun, su ve yalnızlık!... Birkaç güne artık sadece camdan bakarız hayata. Nedir bu Allah aşkına, kim yazdı bunu? Bütün dünyayı esir alan bu hikâyeyi kim kurguladı?

Nasıl geniş bir hayal gücü bu, bilim kurgu filmlerinde figüranlar gibiyiz.
Ne zaman bitecek bu korkunç sessizlik... Din, dil, ırk, memleket fark etmiyor, ilk defa bütün insanlık aynı gemide, süratle bir bilinmeze doğru gidiyoruz...
Bu işin tek bir iyi tarafı var: doğa kendisiyle baş başa artık...

Yeşil biraz daha yeşil, mavi biraz daha mavi, gökyüzü daha berrak, ne güzel... Yaşarsak göreceğiz...

Haberin Devamı

Yukarıdaki satırları 21 Mart 2020 günü, pandeminin ölümcül, ürkütücü şaşkınlığında not etmiştim. Unutamayacağız, ömrümüzün sonuna kadar hafızalarımızda kalan bir türlü geçip gitmeyen günlerin, haftaların, ayların yılların çok kısa bir ruh hali özetlemesi bu. O zor günleri atlatıp, hayatta kalarak bugünlere geldik.

Ama maalesef neredeyse hiçbir ders çıkarmadan aynı hoyratlık ve duyarsızlıkla hayatı yaşamaya devam ediyoruz. Eskiye göre daha az egoist değiliz. Tabiata, birbirimize saygımız eskisinden daha çok değil. Bunu sanırım her gün üzülerek deneyimliyorsunuzdur.

Ben üç yıl önce ‘Yaşarsak göreceğiz’ derken böyle kast etmemiştim. O günleri tekrar hatırlayıp, hayat döngümüzü daha saygın kurgulayabilmek için tekrar paylaşıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!