Güncelleme Tarihi:
Ülkemizin gururu “NEST Kongre ve Etkinlik Merkezi'nde” ikincisi de birincisi gibi yine ses getiren başarılı bir organizasyonla düzenlemiş olan Antalya Diplomasi Forumu (ADF) barışa ulaşabilme çabaları dünya ülkelerinin önünde sergilenmiştir.
Yüreği insan sevgisiyle çarpan tüm dünyadan milyonlar barış ve huzur için dua ediyor. Aslında barış ve huzurdan öte sınırlı dünya hayatımızı tarif edebilecek daha anlamlı bir yol olmadığını da hepimiz biliyoruz.
Mutluluğun anahtarı turizm sektörü ise belki de insanlığın barış ve huzura bir an önce ulaşmasını en fazla isteyen ve bekleyen sektör. Çünkü barış duygusunun zarar gördüğü bir dünyada turizm yapabilmek hepimizin yaşayarak gördüğümüz üzere büyük ölçüde zorlaşıyor.
Yaşanan huzursuzluğun bu yıl yeniden şahlanmayı bekleyen turizmin başkenti Antalya’nın planlarını etkilediği bir gerçek. Ancak turizmci karakteri gereği sağduyunun galip geleceğine dair inancını her şeye rağmen inatla korumak istiyor.
Böylesi sıkıntılı bir ortamda öngörümüz daha fazla uzamaksızın barış ve huzura bir an önce ulaşmayı dilemekten öte ne olabilir ?!
Rakamlar adına herhangi bir öngörüde bulunabilmek ise belli ölçüde elbette mümkün olabilir.
Ancak cefakar sektörümüzü gerçek anlamda mutlu edebilecek düzeyde öngörüler olacağını söyleyebilmemiz şimdilik ne yazık ki mümkün değildir.
Yaşanan huzursuzluğun oluşturduğu olumsuzluklardan etkilenen tek sektör kuşkusuz turizm sektörü değil. Her sektör elbette barış ve huzurun tez elden yeniden hakim olmasını bekliyor.
Bizim talihsizliğimiz ise uzunca zamandır bir sıkıntıdan sıyrılıp hemen ardından bir diğerine yakalanarak istikrara ulaşmakta bu denli zorlanıyor olmamızdır.
Krizlere alışkın bir sektör olduğumuzu biliyoruz. Ama bu gerçeğin artık iyiden iyiye giderek daha fazla içimizi acıtmaya başladığını da hissediyoruz.
Görüyoruz ki dünya insanları gerçekten mutlu ve huzurlu olmadıkça biz de mutlu olamıyoruz.
Her anlamda sıkıntısız güzel bir sezonu gerçekten çok özledik. Ülke ekonomisine tekrar maksimum düzeyde katkı yapabileceğimiz güzel günleri çok özledik.
Bundan önce de hep yaptığımız üzere umudumuzu içtenlikle koruyor ve “UMUDUMUZ ÖNGÖRÜMÜZDÜR” diyoruz.