Güncelleme Tarihi:
EYYAM-ı Bahur sıcakları ile neredeyse kavrulduğumuz bugünlerde maskeden bahsetmenin ne kadar sevimsiz olduğunu tahmin ediyorum. Yaz başında maske zorunluluğunun kalkmasına en çok sevinenlerden biriydim. Ancak son aylardaki vaka artışları, turist yoğunluğu ve bizi bekleyen kış dönemini göz önünde bulundurarak, şimdiden tedbir almamızın hepimizin yararına olacağını düşünüyorum. İki ay sonra yaz bitecek ve iki yıldır hayatı bize zehir eden korona kabusu yine kapımızı çalacak.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde mayıs sonundan beri korona vakalarında periyodik bir artış, hatta temmuz ayından beri anormal bir patlama söz konusu. Yazın tam ortasına denk gelen bu hiç beklenmedik durumu ancak yaz dönemindeki seyahat hareketliliğinin artışı ile açıklayabiliriz. Aylardır hepimiz bir yerlerden bir yerlere hareket halindeyiz, hem de hiçbir tedbir almadan, herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan. Bunalmıştık!.. Bu tabii ki hepimizin en doğal hakkı, ancak yayılmanın bu kadar erken ve yoğun olacağını hiç birimiz kestiremedik. Sonuçları da hepimizi bağlıyor.
TARİH VAKA SAYISI ÖLÜM
13.06-19.06 10.954 19
20.06-26.06 26.635 17
27.07-03.07 57.113 25
11.07-17.07 226.532 96
18.07-24.07 365.424 157
İşin bilimsel boyutunu bilim insanlarına bırakarak, turizme yansıyan güncel resmi aktarmayı bir sorumluluk gereği özetlemek istiyorum.
Yaz tatilleri ile birlikte yeniden artan korona vakaları bizim gibi tatil destinasyonlarında ve turist gönderen ülkelerde turistlerin geri dönmeleri ile hızlı bir şekilde artmaya başladı. Bu seyahatlerin çok büyük bir kısmı uçak ile gerçekleşiyor. Birkaç bin uçak, her gün yüzbinleri bir yerlere taşıyor. Eurocontrol verilerine göre sadece Avrupa’da günde ortalama 30.000 uçuş ile birkaç milyon insan bir yerlere gidiyor, geliyor. Bugünlerde bu yoğunluğun başını Türkiye çekiyor. 24-30 Temmuz verilerine göre İstanbul günlük uçuş yoğunluğunda Paris, Frankfurt, Londra gibi metropollerin önünde birinci sırada geliyor. Antalya da 7. sırada.
UÇAKTA FİZİKSEL MESAFE YOK
Turizm sezonunu dolu dolu yaşıyoruz yani. Ülkemize yurt dışından–transit yolcular dahil- günlük yoğun olarak 50’den fazla ülkeden yarım milyona yakın misafir geliyor. (Tahmini hesaplama) Ve bu seyahatler uçak ile gerçekleşiyor. İşte en hassas kısım da bu. Zira, uçaklarda maskesiz seyahat eden bu yüzbinlerce kişinin bir kısmı –farkında olarak ya da olmadan- koronalı olarak seyahat ediyor. Uçakta diz dize, dirsek dirseğe oturan ve en az birkaç saati aynı kapalı ortamda geçiren bu insanların bulaş riski haliyle çok yüksek. Uçağın içindeki birkaç kişinin bile virüs taşıyor olması –ki bu çok daha fazladır- uçaktaki herkesin bundan etkilenebileceği anlamına geliyor. Ayrıca uçaklarda koronadan korunmanın en etkin yolu olan fiziksel mesafeyi korumak neredeyse imkansız. Hele uçak yere teker koyduysa… Bir uçağın günde ortalama 3 uçuş yaptığını ve farklı ülkeler arasında uçtuğunu da düşünürsek hassasiyet anlaşılacaktır.
***Geç kalmadan bir şeyler yapmak lazım !...Bu konuda alınabilecek en çabuk, en ucuz ve en etkili tedbir şimdilik uçakta maske takılmasıdır. Maliyetsiz, pratik ve rahatlıkla uygulanabilir bu tedbirle bulaş riskini belli bir seviyede kontrol altına almak mümkün olacaktır. Evet, özellikle Rusya’dan gerçekleşen uzun süreli uçuşlarda bu çok da kolay değil. Ancak, bu tedbirin insan sağlığı için alındığının bilinmesi, gözardı edilmemesi ve saygı duyulması gereken bir gerçektir...
20 MİLYON TURİST DAHA GELECEKSE HİÇ BEKLEMEYELİM
Turizm Bakanı Mehmet Ersoy yıl sonu turist hedefini 47 milyon olarak revize etti. Bu demektir ki önümüzdeki aylarda daha en az 20 milyon turist ülkemize gelecek. Bu yoğunluk önemsenmeli ve zamanında tedbir alınmalıdır. Bu bağlamda pandemi dönemi boyunca yaptığı çalışmamalarla, turizmin aksamadan devam etmesini sağlayan ve diğer ülkelere örnek olan TGA, yine bir öncülük yaparak bu durumu artıları ve eksileri ile değerlendirerek Bilim Kurulu’na tavsiye edebilir. Bilim Kurulu da kendi içinde yapacağı bir çalışma ile Türkiye’ye olan (iç-dış hat) bütün uçuşlarda maske takılmasını kararlaştırabilir. Bu, seyahat edenlerin ve ülkemiz insanlarının sağlıklarının önemsendiği ve güvenli tatil için bütün tedbirlerin alındığının somut bir kanıtı olarak diğer ülkelere de örnek olacaktır. Portekiz’i, İspanya’yı beklemeyelim, yine öncü biz olalım. Önceliğimiz insan sağlığıdır…