TURİZMDE İSTİHDAM HIZLA ARTIYOR

Güncelleme Tarihi:

TURİZMDE İSTİHDAM HIZLA ARTIYOR
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2021 09:27

Turizmde otel işletmelerinin hızla hazırlıklara başladığını ve ciddi bir çalışan talebi gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bunlar çok güzel gelişmeler.

Haberin Devamı

ARKA arkaya aldığımız olumlu gelişmelerden sonra otel işletmelerinin hızla hazırlıklara başladığı ve ciddi bir çalışan talebi gerçekleştirdiğini görüyoruz. Ülke turizminin ayakta kalabilmesi açısından çok güzel gelişmeler. Ancak bir kesimin pandemi bağlamında turizmin risk oluşturacağı yönünde kafaları karışık. Öyleyse; ülkenin uluslararası turizm hareketliliği için ne gibi önlemler aldığından, mevcut uygulamalardan ve turizmin ülke ekonomisindeki öneminden biraz bahsedeyim.
*
Şu an Türkiye’de önlemler titizlikle devam ediyor. Uluslararası yolcular henüz uçağa binerken ya da gümrükte iken onlardan aşı belgesi, son 6 ay içinde geçirilen KOVID durumu ve son 72 saatte yapılmış olan PCR testi istenmeye devam ediliyor. Sağlık bakanlığı bununla birlikte örnekleme yoluyla gelişlerde tekrardan kişilerden test isteyebiliyor. Bakıldığında ülkeye giriş sırasında alınan önlemler Avrupa’da alınan önlemlerden farksız. Turizmde istihdam edilenlerin hemen hemen hepsi aşı oldu. Çalışanlar tarafından oluşabilecek bulaş riski en düşük seviyede tutulmaya çalışılıyor. Böylelikle hem hizmet alan hem de hizmet veren için risk minimumda. Hareketlilik artsa da eskisi gibi kalabalık sokaklar, restoranlar, barlar göremeyebiliriz, kişiler ilk etapta güvenlik amaçlı konakladıkları yerde zamanlarını geçirmek isteyebilir.
*
OUTGOING’İN DURUMU
Peki Türkiye’den ülke dışına seyahat edecekleri neler bekliyor? Bilindiği gibi henüz özellikle Avrupa’nın Türkiye’de yaygın olarak uygulanan Sinovac aşısının kabul etmesi konusunda net bir adım yok. İspanya yakın zamanda bir Avrupa ülkesi olarak Sinovac aşılı kişilerin ülkeye girişlerini kabul edeceğini bildirdi. Bu durum Avrupa genelinde de olumlu karşılanacağının bir göstergesi. Özellikle her ülke şimdilik farklı şartlarda kabul ederken, ülkelerin temmuz ayı itibariyle netleşeceği ön görülüyor. Bu nedenle temmuzdan itibaren yurt dışına yapılacak seyahatler de netleşecek ve talep bu düzeyde oluşacak. Türk turistlerin zaten ülke dışı turizm hareketliliği daha çok eylül ayında yoğunlaşıyor. Bu süreçte çoğu ülkenin şartları da netleşmiş olur.
*
YERLİ TURİSTE FİYAT
Haziran ayı yerli turistler için fiyatların oldukça aşağıya çekildiği fırsat ay olarak gerçekleşti. Ancak Avrupa ve Rus pazarının temmuz ayında açılıyor olması düşük olarak seyreden fiyatları doğal olarak olması gereken seviyeye çekecek. Süreç içerisinde denge fiyatı oluşacak ve yavaş yavaş 2019 seviyesine ulaşacak. Türkiye’de her zaman sunulan hizmetten alınan fayda fiyatın oldukça üzerinde. Bu yönü ülkeyi rakiplerinden ayıran en önemli özelliği.
*
EKONOMİDEKİ YERİ
2019 yılı turizm hareketliliği dünya ekonomisine neredeyse yüzde 10 katkı sağladı. Aynı zamanda turizmin toplam istihdamı dünya genelindeki istihdamın yüzde 10’unu oluşturuyor. 2019 yılında 1 buçuk milyar kişi dünya üzerinde gezdi. Türkiye aynı yıl bu sıralamada 6. olarak başarısını gösterdi. Sektör, 2019 yılında Türkiye’de dış ticaret açığının yüzde 96’sını kapadı. Ülkede 1.2 milyonun üzerindeki kişiye de doğrudan istihdam sağlıyor. Ülke için bunca öneme sahip sektörün yaşayacağı kayıplar haliyle dramatik etkiler yaratıyor. Tüm bunlar düşünüldüğünde turizm nasıl kötü çocuk olabilir?
*
Türkiye yaklaşık yüzde 45 turisti Avrupa’dan, yüzde 30 turisti ise Rusya BDT ülkelerinden alıyor. Yani yüzde 75’lik oranda turisti Türkiye’ye 3 saatlik mesafedeki 1.5 milyarlık bir nüfustan alıyor. Alternatif pazarlardan ise yüzde 25 oranda turist akışı gerçekleşiyor. Bu da elbette hiç küçümsenecek bir rakam değil. 2020’de kalış süreleri ile kişi başı harcamalar 50-60 dolar civarında arttı. Bu durum devam edebilirse bu yıl 2019’un üzerine dahi çıkma ihtimali söz konusu. Çok destinasyonlu yapıya sahip olması ülke için avantajlı olsa da tanıtım konusundaki stratejiler açısından daha profesyonel ve titiz çalışmayı gerektiriyor. Dolayısıyla tek destinasyonlu ülkeler gibi tek bir strateji ile tanıtılması imkânsız. Antalya destinasyonu ele alındığında doğusu ve batısı arasında turizm potansiyeli ve turist pazarı farklılık gösterirken ülke genelindeki farklılıklar stratejik bakımdan dikkate alınmak durumunda. Özellikle olağanüstü süreçlerde olduğumuz bu günlerde yapılacak hataların telafileri çok daha zor olabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!