TURİZMDE FORMÜL DEĞİŞTİ

ÖNCE salgın sonra da yangınların etkisiyle zorlu bir dönemden geçen turizm sektöründe sürdürülebilirlik ana gündem maddelerinden biri haline geldi. Bu dönemde turizm sektörünün önceliğinin işletmeleri açık tutmak olduğunu söyleyen Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, sektördeki tüm aktörlerin kamu kurumlarıyla iş birliği yaparak süreci başarılı bir şekilde yürüttüğünü dile getirdi. Yaşanan bu sürecin sonunda turizm sektörünün yeni bir döneme gireceği belirten Yağcı, bu değişimin en çok seyahat acenteciliği, havacılık ve operatörlük kanallarında yaşanacağını kaydetti.

 HIZLI BİR DEĞİŞİM YAŞANACAK

Kovid-19 sonrası hızlı bir değişim yaşanacağını kaydeden Yağcı, “Dünyada insanlar yine uçacak, yine tatile gidecek, ama yöntemler değişecek. Bugüne kadar alışmış olduğumuz geleneksel yöntemlerde başlayan değişimin 5 yıl içinde çok daha hızlanacağını görüyorum. En son konaklama sektörüne de değişimin etkileri yansıyacak. 2020’den sonra çok farklı bir turizm anlayışı bizi bekliyor. Daha esnek yapılar ve bireysel satış kanalları ön plana çıkacak. Ayak uydurabilen kazanacak” diye konuştu.

GEÇEN YILA GÖRE DAHA UMUTLUYUZ

Geçen yıl herkesin Kovid salgını şoku yaşadığını belirten Yağcı, “O deneyimler bu seneye ışık tuttu. Şokun bize öğrettikleriyle bu sene hazırlık süreci daha hızlı oldu. Sorunun ne olduğunu ve o sorunla nasıl baş edilebileceğini biliyoruz. Daha umutlu ve işimizi daha kontrollü yapabildiğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Ama şu gerçeği de unutmamak lazım ki salgın devam ediyor ve salgın döneminde turizm yapıyoruz” dedi.

ORTAK AKLA DAYALI YÖNETİM

İyi bir yönetişim modeli ile bugünlere gelindiğini kaydeden Erkan Yağcı, şunları söyledi: “Çok paydaşlı bir ekosistemi olan turizm sektörü; ortaya konan yönetişim modeli ile ortak karar almayı ve harekete geçmeyi, karşılıklı bağımlılığı ve ortak amaçlar üzerinde buluşmayı gerçekleştirdi. Bu yönetişim modeli ortak akla dayalı, turizm paydaşlarının gelecek vizyonlarını gözeten, katılımcı, şeffaf, proaktif ve etkin bir yönetim tarzı oluşturdu.”

TURİZM İÇİN YENİ BİR MODEL

“Salgının ilk evresinde oluşan ve akabinde geliştirilen bu yönetim tarzı, güvenlik turizm uygulamalarında özellikle kendini gösterdi. Dolayısı ile bu yönetişim modeli, bu dönem ve bundan sonraki dönem için çok önemli olacaktır. Turizm sektörünün gelecek vizyonunun oluşturulmasında ve ortaya konan hedeflere bu modelle ulaşmak mümkün olabilecektir.”

 ANTALYA’YA ÖZGÜ ÖNLEMLER

Önümüzdeki yıllar için kapsamlı bir hazırlık gerektiğini ve yapılacak çok iş olduğunu vurgulayan Yağcı, şöyle konuştu: “Türkiye turizminin başkenti Antalya, Avrupa turizminin başkenti olmaya da aday ve dünyada öncü bir şehir. Dünyadan güvenli turizm sistemimize ilgi gösterip görmek isteyen herkese, uygulamalarımızı yerinde tanıtarak inceleme imkanı sağladık. Burada alınan önlemlerin dünyanın herhangi bir yerinde olmadığını iddialı bir şekilde söyleyebilirim. Hem kurallar çok detaylı, hem de çalışanların bu kurallara inancı ve uygulaması çok içten oldu. Sektörde herkes işini seviyor ve sahip çıkıyor. Elde ettiğimiz başarıda en büyük gücümüz bu.”

 FİYAT DEĞİL GÜVENLİK ÖNCELİKLİ

Sivil toplum örgütlerinin neden önemli olduğunun da en net şekilde görüldüğü dönem olduğunu belirten Erkan Yağcı, bu süreçte atılan adımları ve beklentileri şöyle anlattı: “Hepimiz sorumluluğu üstlenerek çözümler ürettik ve işletmelerin açılmasını, nakit akışının başlamasını sağladık. Online, uzaktan görüşmelerle süreci sürdürdük. Şu anda taleple ilgili bir sorun yok. Aksine geçen yıldan beri bekleyen bir talep var. Geçmişte talep yaratmak için fiyat enstrümanı sıklıkla kullanılırdı. Ama bu dönem fiyatla talep yaratma dönemi değil. Güvenli turizmin talebin ana unsuru olduğu bu sezonda fiyat istikrarını bozmama konusunda hassas olmalıyız.”

TURİZMİN ÖNCELİKLİ KONUSU

“Turizmi sürdürülebilir kılmamız lazım. Çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra arzın yönetimi ve talebin sürdürülebilirliği son derece önemli olacaktır. Talepte yaşadığımız bir sıkıntı istenmeyen paradigmalara neden olabiliyor. Bu nedenle Kovid döneminde tekrar çok net gördük ki sürdürülebilirlik her zaman öncelikli konularımızdan biri olacak. Bunu sağlayabilmemiz için stratejilerimizi netleştirip hem planlama, hem taktikler uygulama evresine geçmemiz lazım.”