Güncelleme Tarihi:
Mithat ABAKAN/MANAVGAT, (DHA) - MERSİN Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulcelil Çakıcı, Mersin'in Gülnar ilçesi Akkuyu mevkiinde yapılacak olan nükleer santralle ilgili, "Nükleer santralin dibinde tatil yapmak ister misiniz? İnsanların kafasındaki soru bu. Mersin'deki turizmciler nükleer santrale karşı değil, yapılacak olan bu nükleer santralin yerine karşı" dedi.
Antalya'nın Manavgat ilçesindeki bir otelde Mersin Turizm Mezunları Derneği tarafından düzenlenen Araştırma Yöntemleri Semineri'nin Koordinatörü Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulcelil Çakıcı, Mersin'deki turizm faaliyetlerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Mersin'in turizm potansiyelinin çok yüksek olduğunu belirten Çakıcı, 324 kilometre uzunluğunda sahil şeridine sahip kentin doğa, tarih ve kültürel eserler konusunda ilk sıralarda yer aldığını söyledi.
'HAVALİMANI SORUNU VAR'
Mersin'in sahil şeridinde kum, deniz ve güneş olarak turizm potansiyelinin yüksek olmasına rağmen bazı handikapları olduğunun altını çizen Çakıcı, "Mersin'in havalimanı sorunu var. Yıllardır yapılması planlanan Çukurova Havalimanı başlangıçtaki projeden biraz küçültülerek şimdi devlet tarafından yürütülüyor. Bu havalimanı şu anda yapım aşamasında, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde açılması planlanıyor" dedi.
YATIRIMCILAR HAVALİMANINI BEKLİYOR
Mersin'de Tarsus Kazanlı Turizm Gelişim Bölgesi'nin hayata geçirilmeye çalışıldığını aktaran Prof. Dr. Abdülcelil Çakıcı, "Bu projede aynen Belek gibi bir planlama çalışması var. Arazinin tahsisi gerçekleştirildi. Büyük yatırımcı şirketler arazi aldı. Bu bölgede ilk planlanan 7 bin 500 yatak, akabinde bu sayının 15 bine çıkarılması ve golf tesisinin kurulması hedefleniyor. Yatırımcıların biraz yavaştan almalarının temel sebebi, ulaşım. Yatırımcıların bize söylediği 'Havalimanı bitsin biz bunun çaresine bakalım' şeklinde" diye konuştu.
BIÇAK GİBİ KESİLDİ
2004 yılında tur operatörü TUI tarafından hazırlanan raporda, Antalya'nın doğusundaki Mersin sahillerinin gelecekte yatırım yapılacak bölgeler arasında gösterdiğini belirten Prof. Dr. Çakıcı, Mersin'de ikincil konutların çok fazla olduğunu anlattı. Gelen turist profilinin ağırlıklı olarak yerliler olduğunu kaydeden Çakıcı, güneş, kum, denizin yanı sıra alışveriş amacıyla Ortadoğu pazarından özellikle Suriyelilerin kente büyük ilgi gösterdiğini, ancak Suriye savaşının başladığı 2011 yılıyla birlikte bunun bıçak gibi kesildiğini söyledi.
'SAİNT PAUL'U DEĞERLENDİREMİYORUZ'
Mersin'in güneş, kum, denizin haricinde kültürel olarak da oldukça zengin olduğunu belirten Prof. Dr. Çakıcı, Hıristiyanlığın dünyaya yayılmasını sağladığı kabul edilen Saint Paul'un Tarsus'ta doğduğunu hatırlattı. Bugün Tarsus'ta bulunan doğduğu yerin 'Saint Paul Kuyusu' adıyla müze olarak kullanıldığını ve ayrıca Saint Paul Kilisesi'nin olduğunu söyleyen Çakıcı, "Biz maalesef Saint Paul'u değerlendiremiyoruz. Ne Mersin olarak, ne de ülke olarak. Yanlış anlaşılmak istemem ama ülkemizde dinle ilgili bazı çekinceler var. Saint Paul Kilisesi, müze olarak işletiliyor. Aslında olması gereken kilise gibi işletilmesi ve sürekli ibadete açık tutulması gerektiğidir" dedi.
'TURİZMCİLER NÜKLEER SANTRALE KARŞI DEĞİL'
Mersin'in turizm olarak gelecekte gelişmesinin önündeki en büyük handikaplardan birinin de Gülnar ilçesi Akkuyu mevkiinde yapılacak olan nükleer santral olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Abdülcelil Çakıcı, "Nükleer santralin dibinde tatil yapmak ister misiniz? İnsanların kafasındaki soru bu. Ayrıca nükleer santralin deniz suyunu ısıttığı ve canlı yaşamı yok ettiğine dair bilgiler mevcut. Bir başka açıdan da Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı olduğu da gerçek. Mersin'deki turizmciler nükleer santrale karşı değil, yapılacak olan bu nükleer santralin yerine karşı" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI