Toroslar’da Üretim Modeli Değişti
Güncelleme Tarihi:
Bir zamanlar üretilen meyve ve sebzeleriyle dikkati çeken, dağlarında keçilerin otladığı Toroslar’da üretim modeli seracılığa kaydı. Meyveden para kazanamayan üretici bahçelerini kesip umudu seracılıkta aradı. Seradaki ürünü de para etmeyen üretici çare ararken, sektör temsilcileri yaylalarda bölge ekolojisine uygun üretim biçimlerinin desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.
YÜZYILLARDIR ana geçim kaynağı bahçecilik ve hayvancılık olan Antalya’nın yayla köylerinde üretim modeli değişiyor. Atadan kalma bahçeler sökülüyor, hayvancılıkla uğraşan insanların sayısı azalıyor, bölgedeki tarım modeli yerini seracılığa bırakıyor. Elmalı ve Korkuteli ilçelerinin yaylalarında yaygınlaşan seracılıkla ilgili üreticiler sera yapmak için çektikleri krediyi ödemekte zorlandıklarını belirtiyor. Yaylaların atadan kalma üretim modeline yeniden döndürülmesi gerektiğini belirten sektör temsilcileri, bölgenin üretim geleneğine uygun desteklemelerin verilmesi gerektiğini belirtiyor.
KISA VADEDE KAZANDIRIR
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, diğer üretim alanlarına göre seracılığın daha fazla para getirmesi nedeniyle Elmalı ve Korkuteli’de üretim modelinin seracılığa kaydığını belirterek, “Elma para etmeyince bahçeler söküldü seralar kuruldu. Bu gidişle bir süre sonra sahilde yaşayanların akıbeti yaylada da yaşanacak. Seracılık da bitecek, başka üretime dönülecek” dedi. Yaylalar için havza bazlı, o bölgenin ekolojisine, üretim geleneklerine uygun kalıcı üretim biçimlerinin yerleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Tuncer, “Orada marka değeri oluşturulması lazım. 5-10 sene bir ürün yetiştir, sonra para etmesin 5-10 sene başka ürün yetiştir. Bu olacak şey değil” dedi.
KIRMIZI ET AÇIĞINA DESTEK
Yayla köylerinde keçi ve koyun yetiştiriciliğine destek vererek ülkenin kırmızı et açığının kapatılmasına fayda sağlanacağını da kaydeden Tuncer, “Bunun yanında giderek önemi artan tıbbi aromatik bitkiler, arıcılık, el sanatları yaylalarda desteklenebilir” diye konuştu.
OT ETE VE SÜTE DÖNÜŞSÜN
Yerli üreticinin meraların azlığı ve ithal et politikası gibi nedenlerden dolayı zor günler geçirdiğini ve gün geçtikçe sürülerini azalttığını belirten Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Zeliha Öztürk de, hayvancılığa verilecek destek ile insanların sürülerini artıracağını ve Toroslar’da atadan kalma üretim modelini sürdüreceklerini söyledi. Atıl vaziyette kalan toprakların koyun ve keçilere bırakılarak verimli hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Öztürk, “Otun ete ve süte dönüştürülerek ekonominin geliştirilmesi sağlanabilir. Zaten yüzlerce yıl önce bu yapılıyordu. Biz doğru olanı fark edip bu topraklarda koyun keçi yetiştirmeye inatla devam etmeliyiz” diye konuştu.
KAŞ’A SERA DESTEĞİ
Öte yandan Orman ve Su İşleri Bakanlığı da geçtiğimiz günlerde Antalya’nın Kaş İlçesi’nde Sütleğen, Beldibi, Gömbe ile Cemre köylerindeki 20 aileye toplam 620 bin liralık plastik sera proje desteği vermişti. Konuyla ilgili konuşan Kaş Ziraat Odası Başkanı Ramazan Süer de projenin ne getirip götüreceğine önümüzdeki yıl bakmak gerektiğini söyledi. Orman köylerine sera desteğinden çok hayvancılık desteğinin verilmesinin daha iyi olacağını düşündüğünü açıklayan Süer, “Şahıslar mutlaka talep etmiştir. Bizim görüşümüzü almadılar. Ama köyün sosyolojik yapısı göz önüne alındığında hayvancılığın desteklenmesi daha iyi olurdu.”