IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2016 15:03
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Sayın Semih Esen’in, Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) üreticiyi mağdur ettiğine ilişkin açıklamalarına TARSİM’den cevap geldi.
TARSİM, kuruluşundan itibaren kamuoyuna karşı şeffaflığı ve bilgi akışında sürekliliği ön planda tutmakta ve müşteri memnuniyetine önem verdiği hatırlatılan açıklamada kurumun ISO 10002:2014 Müşteri Memnuniyet ve Şikayet Yönetimi Kalite Belgesine sahip olduğu, söz konusu açıklamaların yanlış algılar oluşturacak nitelikte olduğu bildirildi.
Türkiye’de tarım sigortaları uygulamaları ilk olarak 1957 yılında başladığı, ancak sektörün özelliği dolayısıyla, bağımsız bir yasal zemin oluşturulamamasının yanı sıra, bugünkü gibi etkin bir teşvik sisteminin olmaması nedeniyle uygulamalar başarıya ulaşamadığı ve sigortalılık oranı yüzde 1’lere bile ulaşamadığı dile getirilen açıklamada şöyle denildi:
" Bilindiği üzere Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM), 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile kurulmuş ve 2006 yılının Haziran ayından itibaren faaliyetlerine başlamıştır. Faaliyetlerine başladığı günden bugüne kadar üreticilerin teveccüh ve takdirini kazanan ve tüm Dünya ülkeleri tarafından ilgiyle izlenen TARSİM, üreticilerimizin kayıplarını hiç bir kar amacı taşımadan karşılayarak, ülkemizdeki tarımsal üretimin, kesintisiz ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesine katkıda bulunmaktadır. Sistem çerçevesinde, başlangıcından bu güne kadar, üreticilerden 1,7 milyar TL prim toplanarak, bunun karşılığında üreticilere 2,3 milyar TL hasar ödemesi yapılmış, bitkisel üretimde sigortalılık oranı yüzde 14 seviyesine ulaşmıştır.
Teminat kapsamı her geçen yıl üreticilerin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda genişletilmektedir. Devlet Destekli Tarım Sigortalarında teminat kapsamına alınacak riskler, bölgeler ve ürünler, 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu çerçevesinde Havuz Yönetim Kurulu’nun teklifi, Bakanlığın onayı ve Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlar doğrultusunda belirlenmektedir. Bununla birlikte Sistem’in sürdürebilirliği açısından kapsama alınacak yeni riskler için sigorta prensipleri çerçevesinde detaylı analizler yapılmakta ve bu analizlerin sonucuna göre hareket edilmektedir. Devlet Destekli Tarım Sigortası branşlarında uygulanan tarife prim fiyatları, yapılan detaylı analizler, değerlendirmeler sonucunda aktüeryal ve sigorta prensiplerine göre tespit edilmekte, uygulamaya alınmadan önce prim fiyatlarının üreticilerin ödeyebileceği makul düzeye çekilebilmek için düzenlemeler yapılmaktadır. "
Tüm sigorta branşlarında prim fiyatları belirlenirken, sigorta prensipleri ve aktüeryal çalışmaların baz alındığı kaydedilen açıklamada bitkisel Ürün Sigortası branşında meydana gelen hasarların, ağırlıklı olarak meteorolojik risklerden kaynaklandığı, bitkinin özellikle don ve dolu hasarlarında ürünün fenolojik evreleri de önemli rol oynadığı, daha sık ve geniş bir alanda şiddetli zararlara yol açtığı ifade edildi ve ürünün etkilendiği riske ve hasar oranına göre üreticiye ödenecek tutarın değişkenlik gösterdiği bilgisi paylaşıldı.
2016 yılından itibaren geçerli olmak üzere, TARSİM olarak sigortalılar tarafında ciddi anlamda yenilikler yapıldığı ve özellikle Bitkisel Ürün Sigortalarında ürün birim fiyatları üreticilerden gelen talepler doğrultusunda artırıldığı, standart tarifenin yanı sıra üreticinin daha fazla hasar ödemesi alabilmesi için müşterek sigortanın düşürüldüğü seçenekli tarifeler oluşturulduğu ifade edilen açıklamada hasar oranı düşük parseller için yüzde 20‘ye varan kademeli hasarsızlık indirimi uygulamasının da başlatıldığı kaydedildi.
ÖDENMEMİŞ HİÇBİR HASAR YOK
Tüm bu değişiklikler çerçevesinde, ürün birim fiyatlarının artırılması ve üreticilerin maksimum birim bedelden poliçelerini düzenletmek istemeleri nedeniyle, sigortalanan ürünün değerinin yükselmesi, genel olarak tarife prim fiyatı daha yüksek olan seçenekli tarifelerden poliçelerin oluşturulması sonucunda poliçe prim fiyatlarının yükseldiği gibi bir algı oluştuğu bilgi verilen açıklama şöyle devam etti;
" Sonuç olarak, Devlet Destekli Tarım Sigortalarında prim fiyatları tespit edilirken, sigorta prensipleri doğrultusunda Sistem’in sürdürebilirliğinin sekteye uğramamasına özen gösterilmektedir. Bununla birlikte, primin üreticiler tarafından ödenebilirliğine azami dikkat edilmekte ve her yıl teknik çalışmalar yapılarak, Sistem’in sağlıklı bir şekilde devam ettirilebilmesi için gerekli görülen revizyonlar yapılmaktadır. Sigortalı üreticilere hasar ödemeleri, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartlar, Tarife ve Talimatları’nda yer alan uygulama esasları çerçevesinde tamamlanan hasar dosyaları için poliçe bitiş tarihlerine (hasat tarihlerine) göre en geç 30 gün içinde yapılmaktadır. Bugün itibarıyla poliçe vadesi bittiği halde ödenmemiş hiçbir hasar bulunmamaktadır. Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’nin en önemli unsurlarından birisi olan risk inceleme ve hasar tespit işlemleri, Tarım Sigortaları Havuzu Eksperleri tarafından yerine getirilmektedir. Eksperler, bağımsız kişiler olup, ekspertiz işlemlerini yürütürken riskleri ve hasarı tam ve doğru tespit ederek, sigortalılar için doğru primin ve hasarın belirlenmesine dolayısıyla da doğru tazminatın belirlenmesine aracılık etmektedirler. Sonuç itibarıyla, hasarların eksik ve zamanında yapılmaması gibi bir durum gerçeği yansıtmamaktadır.
TARSİM, tamamen üreticiyi korumak ve bu doğrultuda ülkemizdeki tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilir olmasını sağlamak amacıyla kurulmuş bir Sistem’dir. Oluşturulmaya çalışılan ve gerçekleri yansıtmayan, teknik verilere dayanmayan bu karamsar tablo, öncelikle bölge insanı ile ekonomisine ve bu doğrultuda tüm ülke ekonomisine ve vatandaşlara zarar vermektedir. Bu çağrılar nedeniyle sigorta yaptırmaktan imtina edecek üreticilerin ileride yaşayacakları muhtemel zararlar nedeniyle çok mağduriyet yaşayacakları aşikardır. "
SEMİH ESEN’İN AÇIKLAMASI
CHP İl Başkanı Semih Esen, üreticilerin geçtiğimiz yıllarda yaşanan doğal afetler nedeniyle mağdur olduğunu, bu mağduriyetlerini önleyebilmek amacıyla Devlet’in sigorta sistemi olan TARSİM’den sigorta yaptırdıklarını, buna karşılık TARSİM’in kurulduğundan beri yüzde 120 prim artışı ve hatta riskli olarak fişlediği bölgelerde yüzde 30’lara varan ilave zam yaptığını, bu oranların enflasyon oranlarının çok üzerinde olduğunu, bazı üreticilerin sigorta taleplerinin riskli kategorisinde değerlendirilerek reddedildiğini ve üreticiler arasında ayrımcılığa sebep olunduğunu, Sistem’in sigortalıların mağduriyetini gidermede yetersiz kaldığını, birçok hasarın karşılanmadığını ya da eksik karşılandığını iddia etmiş, TARSİM kapsamının tüm felaketleri kapsayacak şekilde genişletilmesi, primlerin düşürülmesi, hasar ödemelerinin zamanında ve tam yapılması gerektiğini söylemişti.