Güncelleme Tarihi:
Tarımın tatili, bayramı, seyranı yok ama tarımda çalışan kadınların bırakın tatil gününü kendine ayıracak zamanı bile yok. Tarımın dışında bütün işler de kadına bakar, ev işi kadınlarda, yemek işi kadınlarda, çocukların yetiştirilmesi kadınlarda. Her şey kadınların üzerinde...
SÖZ KADINDA
26. Hasyurt Tarım Fuarı’nda tarımda çalışan kadınlarla bir araya geldik. Kadınları dinlemek istedik ve ‘Söz Kadın Çiftçide’ paneli düzenledik. Moderatörlüğünü yaptığım panelden bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
VARLAR AMA YOKLAR
Panele katılan kadınlar üretmekten çok mutlu ama ürettiğinin karşılığını da almak istiyor. Mesela sosyal güvenlik hakkı istiyor kadınlar. Sosyal güvence tarımda çalışan bir kadın için lüks müdür, değildir ama maalesef tarımda çalışan kadınlarımızın yüzde 95’i sosyal güvenden yoksun, ücretsiz aile çiftçisi olarak çalışıyor. Kadınlar tarımda varlar ama resmi olarak yoklar.
ÜCRETSİZ AİLE ÇİFTÇİSİ OLMAK İSTEMİYOR
Ben sözü burada da kadın çiftçilere bırakıyorum.
Rukiye Savlı, Demre’de serada domates, biber üreticisi. Rukiye Hanım, aslında kadınlar için iyi bir örnek. Serada şalvarını çekip biberini domatesinin bakımını yapıyor. Ürününü topluyor. Seradaki işi bitince şalvarını çıkarıp, pantolonunu giyip sosyal hayatını devam ediyor. Daha da önemlisi Rukiye Hanım şanslı çünkü sosyal güvenlik konusunda kendini garantiyle almış, her ay düzenli olarak sigortasını yatırabiliyor.
Özlem Dönmez, Kumluca’da örtü altında sebze üretiyor. Yaşı çok genç, eşiyle el ele verip kiraladığı serada domates, biber üretiyor. Ancak Özlem Hanım, Rukiye Hanım kadar şanslı değil çünkü sigortası yok. Eşinin sigortasını bile zorla öderken hatta ödeyemezken, Özlem’in sigortalı olması şimdilik bir hayal. Özlem Hanım, tarımda çalışan kadınların sigortasının devlet tarafından karşılanmasını istiyor. “Devletimiz yanımızda olsun biz üretiriz” diyecek kadar işini seven bir tarım işçisi.
Zübeyde Şenoğlu, Finike’de arı yetiştiricisi. Arı derken dudaklarındaki gülümsemeye şahit olmanızı çok isterdim. Zübeyde Hanım, deyim yerindeyse arılara aşık, işini çok ama çok seviyor, geçimini de arıcılıkla sağlıyor. Zübeyde Hanım’ın da en büyük sorunu sigortasız aile işçisi olarak tarımda çalışmak. “Kaç yaşına geldim, hâlâ bir güvencem yok. Evlendiğimden beri tarımla uğraşıyorum, devletimin yanımda olduğunu hissetmek istiyorum, destek bekliyorum. Sigortasız tarım çalışanı olmak istemiyorum” diyerek beklentisini dile getiriyor.
Şerife Sıkıcıoğlu, Demre’de genç bir ziraat mühendisi. Ailesinin serasında hem üretim yapıyor hem diğer üreticilere tarım danışmanlığı yapıyor. Şerife Hanım da tarımda çalışan iyi bir kadın örneği. Şerife Hanım’ın sigorta sıkıntısı yok ancak alanda erkek meslektaşlarına karşı kendini kabul ettirmek için daha fazla çaba harcaması gerekmiş. Tarım danışmanlığı yaptığı seralarda kadın çalışanların özverisini görüyor ve genç kızların tarıma yönlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Şerife Sıkıcıoğlu, sigortasız çalışmanın gençleri tarımdan kaçıran en önemli faktörlerden biri olduğunu söylüyor ve devletin genç ve kadın tarım işçilerle ilgili ciddi bir çalışma yapması gerektiğini düşünüyor.
Şenay Albayrak, Kumluca’da ziraat teknikeri aynı zamanda ilaç bayii çalışanı ve domates, biber üreticisi. Şenay Hanım da kadın tarım çalışanlarının sorunlarını dile getirirken sigortasızlık meselesine dikkat çekiyor. Şenay Hanım, devletin tarımda çalışan kadınlara sosyal güvenlik desteği sağlanması gerektiğini söylüyor ve “Kadınlar üretmek istiyor ama destek bekliyor” diyor.
İşin kötüsü ne biliyor musunuz; kadınlar “Biz perişan olduk onlar da perişan olmasın” diyerek çocuklarının özellikle de kız çocuklarının tarımla uğraşmasını istemiyor.
Önümüzde seçim var, siyasiler tarımda çalışan kadınların sesini duyar mı?