Subaşı, neden siyasete geri döndüğünü anlattı

Güncelleme Tarihi:

Subaşı, neden siyasete geri döndüğünü anlattı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2018 13:06

Subaşı, neden siyasete geri döndüğünü anlattı

Haberin Devamı

 

Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA) - İYİ Parti Antalya Milletvekili adayı olarak siyaset sahnesine dönen Hasan Subaşı, siyaset dışı tasarladığı yaşamı rafa kaldırdığını söyledi. Sorumluluk hissinin ön plana çıktığını belirten Subaşı, partisinin Antalya'da 4'ten fazla milletvekili çıkarmasının sürpriz olmayacağını kaydetti.

İki dönem üst üste Antalya'da belediye başkanı seçilen tek başkan olan Hasan Subaşı, aktif siyasette yer almayacağını belirttikten sonra Meral Akşener'in kurduğu İYİ Parti ile tekrar siyaset sahnesine döndü. Subaşı, İYİ Parti'den Antalya'dan Feridun Bahşi'nin ardından ikinci sıradan aday gösterildi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile aylar önce konuştuğunda kendisine yardımcı olmak istediğini söylediğini aktaran Subaşı, merkez sağda bir partinin mecliste mutlaka temsil edilmesi gerektiğini dile getirdiğini kaydetti. Subaşı, “Son yıllarda siyaset dışında bir hayatı şekillendirmek için motivasyon süreci geçirmiştim. Siyaseti uzaktan takip edip yaşamımda farklı bir sürece girmek istemiştim. Son aylardaki gelişmeler gerek Antalya kamuoyunda, gerek İYİ Parti ve Demokrat Parti genel başkanlarının katkı koymama yönelik iradeleri bu noktaya getirdi. Kendimce tasarladığım yaşamı rafa kaldırmış oldum. 40 yılımı siyasetin içinde geçirdim. Siyaseti kamu hizmeti olarak gördüm. Bu kararımla sorumluluk hissim ön plana çıktı" dedi.

SIRALAMAYI KONUŞMAYI ŞIK BULMADIM

Adaylık listesinde hangi sırada olacağını konuşmadığını söyleyen Subaşı, bu konuşmayı da şık bulmadığını dile getirdi. Partinin kuruluş sürecine çok dahil olmadığını kaydeden Subaşı, “Gelişmelerle böyle bir ihtiyaç hasıl olunca partiye katıldım. Genel başkanlarla üçlü bir görüşme yaptık. Meral hanım 'İYİ Parti veya Demokrat Parti'den tercihimizsiniz' dedi. Ben hiç konuşmadan 'İkisi de uygundur' dedim. 'Siyasette varım' dedikten sonra arkanıza bakmazsınız. Ciddi bir uğraş ve sorumluluk gerektirir. Birinci sıradaki Feridun Bahşi kardeşimiz benim kadar tanınmamış olabilir ama İYİ Parti'nin kuruluşundan bu yana hep Meral Hanım'ın yanında yer almış, partinin tüzüğünün hazırlanmasında yardımcı olmuş kurucu üyedir. Onun sıralamadaki yerini yadırgamamak gerekir" diye konuştu.

KARAMSARLIĞA KAPILMAMAK LAZIM

Meral Akşener'in birçok zorluğa ve medya desteği olmamasına rağmen bu noktaya gelmesinin çok ciddi bir cesaret örneği olduğunu anlatan Hasan Subaşı, hem MHP, hem Ak Parti'nin Akşener'in önünü kesmek istediğini ileri sürdü. Akşener'in CHP'nin anlamlı jestine rağmen halkın desteğiyle cumhurbaşkan adayı olduğunun altını çizen Subaşı, “Bu çizgisi halkın gözünden kaçmıyor. Bu süreçte değişim, ancak İYİ Parti'nin güçlü bir şekilde meclise girmesiyle mümkündür. Hatta Meral Akşener'in cumhurbaşkanı olmasıyla Türkiye'de çok şey değişebilir. Yeniden adaleti tesis etmek için çok çalışmamız gerekecektir. Güven ortamı sağlandıktan sonra Türkiye kendi dinamikleri içerisinde dengesini kısa sürede kurar. Karamsarlılığa kapılmamak lazım" dedi.

'İYİ PARTİ'NİN ANTALYA'DAKİ VEKİL SAYISI 4'Ü GEÇER'

Hasan Subaşı, İYİ Parti'nin Antalya'da diğer partilerle başa baş bir mücadele içinde olduğunu söyledi. Subaşı, şöyle devam etti:

“Halk, en az 4 milletvekilini İYİ Parti'nin alacağını öngörüyor. Bana göre 4'ü geçer ve bu benim için sürpriz olmaz. Üçüncü ve dördüncü sıradaki arkadaşlarımızın kalitesi tartışılmaz. Beşinci sıradaki adayımız Levent Dim, rahmetli belediye başkanı Müstakbel Dim'in oğlu ve sevilen biri. 6'ncı sıradaki adayımız, partiye hizmeti çok olan Musa Ertugan."

İYİ PARTİ ANTALYA'DAN KİMLERDEN OY ALACAK?

Ak Parti'ye yönelik ciddi rahatsızlıklar olduğunu iddia eden Subaşı, şöyle devam etti:

“Ak Parti'nin kuruluşundaki söylemleri çok değişti. 'Adalet' dedi ama bundan vazgeçti. 'İsrafı önlerim' dedi ama inanılmaz bir israf ve yolsuzluğa battık. 10 yıllık belediye başkanlığımda paramız yokken tasarruf ve güveni sağlayarak imkanlar yaratarak büyük yatırımlar yaptık. 10 yılda yeni otomobil almadım. Mobilyaları değiştirmedim. Bütün belediyede tasarruf sağladık. Kıt bütçeyle hareket etmesini sağladık. Buna rağmen altyapı, üstyapı, spor ve kültürde önemli başarılara imza attık. Ak Parti'deki yolsuzluktan, israftan, hakkaniyetten sapmalar üzerine, özgürlükleri daraltması üzerine, çok ciddi sayıda oy İYİ Parti'ye gelecektir. Merkez sağdan giden geri dönecektir. CHP de sosyal demokrat kimliğini bir türlü ortaya çıkarıp kurumsallaşamamıştır. Genellikle sağ kesimden sosyal demokrat atakları bekler oldu. Bütün akışkanlık İYİ Parti'ye doğru evrilecektir. Kadın ve gençlerden alacağı oyla, Ak Parti ve CHP'den memnuniyetsizlerden gelecek oylarla, MHP'nin yanlış politikaları ile tabanına doğru ve yön ve siyaset üretememesi, çıkışını Ak Parti'ye ve cumhurbaşkanına yapışarak sürdürme gayreti tabanını çok rencide etmiştir. İYİ Parti'nin, Antalya'da diğer partilerle başa baş yarışabileceğini söyleyebilirim."

KALEYİ GERİ ALMAK ZOR DEĞİL

Antalya'nın bir dönem sağ siyasetin kalesi olduğunu dile getiren Hasan Subaşı, DYP'nin tümden çözülmesi ile merkez sağın siyaset yapamaz hale geldiğini söyledi. İYİ Parti ile merkez sağda ciddi bir umut yeşerdiğini kaydeden Subaşı, kaleyi onarmanın ve kaleyi almanın zor olmayacağını aktardı.

TÜREL'İ HANGİ KONULARDA ELEŞTİRDİ?

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve projelerine yönelik de açıklama yapan Subaşı, Türel'i ilk döneminde halka çok yakın olmamakla ve sivil toplum kuruluşlarıyla tartışmadan kararları almamakla eleştirdiğini hatırlattı. Subaşı, “Türel ilk döneminde halkla konuşmuyordu. Belediye başkanlarının çevresinde, 'işler yolunda' diyen insanlar oluşur. Mutlaka bunun dışına çıkılması gerekir. Çıkmadığı için bu anlayıştan zarar görmüştü. Bu dönemde bunu telafi etmeye çalışıyor fakat sivil toplumdan eleştiriler geldiği zaman bunları maksatlı olarak görüyor. Burada yine yanlışı var. Ak Parti'nin içinde demek ki büyük bir özgüven var. Kendisini eleştiren kesimleri dışlama eğilimi var. Siyasetçileri bunun dışına çıkamıyor, liderlerini örnek alıyorlar" diye konuştu.

HASIMLARIN ELEŞTİRİSİ GİBİ KARŞILADI

Subaşı, belediye başkanlığı döneminde yapılan ve Menderes Türel'in ihale ile satmaya çalıştığı otogarı, 'satamazsınız' diye eleştirdiğini söyledi. Sivil toplum örgütlerinin otogar konusunda Türel'i eleştirdiğini ifade eden Subaşı, şöyle devam etti:

“Bu eleştirileri hasımların eleştirisi gibi karşıladığını hissettim. Oysa bizimle tartışabilirdi. Konyaaltı'nda yat limanının yapılmasına eleştiri getirdim. Antalya'nın sahilleri çok değerlidir, kent merkezinde denize girilebilen ender şehirlerinden biridir. Bunun yarattığı cazibe dünyada azdır. Böyle bir değerimiz varken bunun bir bölümüne birkaç yüz tane yatı oraya koymak için 1 kilometreden fazla sahili kullanıma kapatmak çok ciddi bir belediyecilik hatasıdır. Liman ve Hurma mahallelerinde birkaç yüz bin hemşerinizi denize girmekten mahrum edersiniz. Antalya'nın yat ihtiyacını karşılayabilecek uygun yerler vardır. Yat limanı yapmayın demiyoruz, şehrin en yoğun bölgesinde bu olmaz diyoruz."

TÜREL'İN CİDDİ KATKILARI OLDU

Menderes Türel'in, 1990'lı yıllarda başlattıkları drenaj ve kanalizasyon gibi çalışmaların tamamlanmasında katkısı olduğunu dile getiren Subaşı, “Şehir merkezindeki düzenlemelerde ciddi katkıları olmuştur. Önemli hizmetlere imza atmıştır ama imkanlara da sahip olmuştur. Santral ve Kepez mahallesinde 1300 dönümlük yeri yıllarca çabalayarak kamulaştırmıştık. Bu yönetimde müteahhite vererek büyük konut stokunu kapsayan bir toplu konut projesi geliştirdi. Eğer eleştirildiği gibi bunun yoğunluğu fazla ise ileride hem değerinden düşer hem de orada yaşamak keyif yerine çileye dönüşür. Ancak bu eleştiriler yapılırken haklı ya da haksızlık payını bilmiyorum" dedi.

EXPO ELEŞTİRİSİ

Expo 2016 yapılırken Antalyalıların tartışmanın içine alınmadığını vurgulayan Hasan Subaşı, milyon dolarlarla yapılan Expo'nun kullanılamaz hale geldiğini ve herkesin sorumluluk almaktan kaçtığını söyledi. Subaşı, “Dünyaya şanlı gücümüzü gösterelim diye bir Expo yapalım dediler ancak dünya ülkelerini buraya getiremedikleri gibi Antalya halkının ilgisini bulamadılar. Burası yapılırken Antalya'nın dinamiklerinden yararlanılsaydı başı sonu belli bir proje ortaya çıkmış olurdu. 'Ben yaptım oldu' projeleri ileride çok ciddi zararlara yol açabilir. Ak Parti zihniyetinde belediye başkanları 'Biz zaten işin doğrusunu yapıyoruz, bizi eleştirenler ötekiler' gibi bir anlayış içerisindelerse gerçekten toplumu ötekileştiriyorlar demektir. Bu nedenler, tecrübemle yeniden siyasete kolları sıvamam gerektiğini ortaya çıkardı" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!