Güncelleme Tarihi:
Kepez’de 1 milyonun üzerinde maske dağıtarak rekor bir sayıya ulaştınız. Kaç kişilik bir ekiple nasıl bir çalışma yapıldı?
22 Mart itibariyle çalışmalarımıza başlayıp 24 Mart’ta dağıtıma geçtik. Bilim Kurulu’nun önerisi doğrultusunda 3 Nisan’a kadar maskelerimizi 65 yaşın üstündeki veya kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımıza dağıttık. Herkesin maske takması zorunlu hale geldikten sonra bütün hemşehrilerimize maskelerini dağıtalım istedik. 13 Nisan’dan itibaren de 500 kişilik bir ekiple mahallelerimizdeki bütün evlere ve iş yerlerine yıkanabilir maske dağıttık. İlk etapta 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımıza dağıttığımız maskeleri Kadın Koordinasyon Merkezi gönüllüleri üretti. Sonra maske ihtiyacı yoğunlaşınca gereken miktarda maskeyi tedarikçilerden temin ettik. Kepez’in 68 mahallesi, 600 binden fazla nüfusu ve 300 binden fazla konut ve iş yeri var. Arkadaşlarımız 7 günlük zaman zarfında yaklaşık 1 milyon maskeyi kapılara ulaştırdılar. Bunun yanında 5 Nisan’dan Bu yana da Kepez’in bütün semt pazarlarında günlük kullanıma uygun maskeler dağıtıyoruz. Önümüzdeki günlerde yapacağımız dağıtımlarla birlikte 2 milyondan fazla maskeyi vatandaşlarımıza ücretsiz olarak dağıtmış olacağız.
Sosyal medyada kampanyaya ilgi yoğundu. Size gelen tepkiler nasıl?
Yüzde 90’ın üzerinde memnuniyetin olduğunu görüyorum. Sosyal medyada birçok yorum yapıldı. Ama en çok hoşuma giden “Kepez Amerika’dan daha büyük” yorumuydu. Amerika’nın bile maske bulamadığı bir dönemde her eve problem yaşamadan maske dağıtmanın mutluluğunu yaşadık. Yaptığımız iş bizim vazifemiz. Ama işin doğrusu emeklerimizi takdir eden hemşehrilerimiz bizim moralimizi yükseltiyor.
Sağlık Bakanlığı verilerini çağrıştıran maske dağıtım tablonuz da ilginçti. Nasıl çıktı bu fikir?
Maske bu sürecin en önemli enstrümanı. Biz de halkımızı bu önemli konuda her gün bilgilendirelim istedik. Günlük tablolarla hem o gün yaptığımız dağıtımı hem de bugüne kadar yaptığımız dağıtımları, konut sayıları, mahalle bilgileriyle sorgulanabilir, şeffaf bir biçimde rakamlarla yayınlıyoruz. Pandemi süresince çalışmalarımızla ilgili daha değişik tablolar da göreceksiniz.
ONLINE MİSAFİRLİKLER
Pandemiden önce ev ziyaretlerinde birebir görüşmelerle interaktif bir belediyecilik yürütüyordunuz. Bu alışkanlıkta nasıl bir değişiklik oldu?
Önceden hemşehrilerim beni evlerine davet ederdi. Ben de onların çayını, çorbasını içmeye giderdim. Aramızda güzel bir ilişki vardı. Malum, pandemi günlerinde evde kalmamız gerekiyor. Virüsle mücadele için uyguladığımız bu karantina günlerinde biz de vatandaşlarımızla gönül bağımızı koparmayalım istedik. Aramıza koronavirüs girmesin diyerek online misafirliklere başladık. Teknolojinin verdiği imkânlarla haftada 3 – 4 akşam hemşehrilerimizin evlerine konuk oluyorum. Davetleri de sosyal medya üzerinden alıyorum. Onlar aileleriyle evlerinin salonlarında otururken çaylarımızı önümüze alıp 10 dakika konuşuyoruz. Uzmanlar morali yüksek tutmanın virüse karşı vücudu daha dirençli hale getirdiğini ifade ediyorlar. Bu kısa görüşmelerle birbirimize moral ve enerji veriyoruz.
CANLI YAYINDA SPOR AKTİVİTELERİ
Spor antrenörleri evlerdeki kadınlara online spor aktiviteleri yaptırıyor. İlgi nasıl?
Sosyal belediyecilik alanında attığımız adımlardan biri güçlü spor okullarıydı. Spor antrenörlerimiz evde kalmamız gereken şu günlerde hareketli olmamız gerektiğinin altını çizen sağlıkçıların çağrısına uyup evde egzersizler yaptırıyorlar. Ağırlıklı olarak hanımların ilgisini çeken bu yayınlar ilgi görüyor. Ayrıca öğrencilerin başarılarını artırmaya yönelik çalışmaların tamamını sosyal medyaya aktardık. Öğrenciler mağdur olmasınlar, meslek ve sanat eğitimlerini sürdürelim istedik. Bu çalışmaların içinde bence en kıymetlisi de üniversiteye hazırlanan gençlerimiz için sağladığımız ders imkânı. Pandemi günlerinde onlar da sınava hazırlık maratonundan kopmamış oluyorlar.
Vefa Sosyal Destek Grubu ve İl Pandemi Koordinasyon Kurulu’nda da görevleriniz var.
Bu zor günlerde devletimizle güçlerimizi birleştirdik. Vefa Destek Grubu üzerinden de nakdi ve ayni her türlü ihtiyacı karşıladığımız bir uygulamamız var. 65 yaş üstü vatandaşın da çarşı Pazar alışverişlerini yapıyoruz, maaşlarını çekiyoruz, ihtiyaçlarını karşılıyoruz.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleriyle etkileşim halinde çalışmalarınız var mı?
Bugünler siyaset yapma zamanı değil, birlik ve beraberlik günleri. Bu süreci geçirelim, siyaset yapacak çok vaktimiz olacak. Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşımıza ve bütün belediye başkanlarımıza yaptıkları hizmetler nedeniyle teşekkür ediyor, onları kutluyorum. Bu anlamdaki ilk teşekkürü ben iletmiş oldum. Birlik ve beraberlik içinde bu süreci sürdüreceğimizi umuyorum. Sağ olsunlar, Kendi imkânlarıyla ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Belediyelerdeki personel arkadaşlarımız da büyük bir özveri ve fedakarlıkla çalışıyorlar. Emek kutsaldır. Bize de takdir etmek düşer.
Pandemi süreci sizin çalışma sisteminizde neleri değiştirdi? Ekibinizle birlikte uyguladığınız koruyucu önlemler neler?
Ben 11 yıllık belediye başkanlığımın en yoğun günlerini yaşadığımı ifade etmeliyim. Uzaktan çalışma sisteminde telekonferanslar yoluyla toplantılar yaptığımız farklı bir dönemi yaşıyoruz. Ama 24 saat mesai başındayız. Ekibimizle açık havada aramızda sosyal mesafeyi sağlayarak değerlendirmeler yapıyoruz. Bu dönemde izolasyon gerekliliği nedeniyle akşam daha erken saatlerde eve gitme imkânımız oluyor. Akşamları görüşmelerimi evden bağlanarak yapıyorum. Belediyede esnek çalışma sistemine geçtik. Arkadaşlarımız ofisleri kapatmıyorlar ama haftada 2-3 gün dönüşümlü çalışarak minimum personel sayısıyla göreve devam ediyorlar. Kamu hizmetlerini aksatmama gayretiyle titiz davranırken bir yandan da çalışanlarımızın sağlığını çok önemsiyoruz.
BAŞKAN’DAN GÖNÜL MESAJI
Bir de gönül mesajı vermek istediğini söyleyen Tütüncü, süreçle ilgili düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “İçinden geçtiğimiz bu zor günler aslında bize bazı hakikatleri göstermesi bakımından çok kıymetli. Bundan 1 ay önce böylesi bir röportajı yapacağımızı birileri söyleselerdi belki inanmazdık. Ama şu anda yüzümüzde maskelerle ve aramızda epey bir mesafeyle röportaj yapıyoruz. 1 ay önce gözümüzde çok değerli olanlar bugün değersiz, daha önce değerini pek fark etmediğimiz şeyler de şu an çok kıymetli. Birbirimize sarılmak, büyüklerimizin ellerinden öpmek, onların dizinin dibine oturmak meğer ne kadar kıymetliymiş. Birbirimizi anlamsız kırdığımız şeylerin ne kadar boş olduğunu gördük. Elbette ki bu zor günler geçecek. Biz yine gönül gönüle olacağız. Bu süreci böyle anlarsak bu yeryüzü cennetini kendimize çok daha anlamlı kılabiliriz.”