Güncelleme Tarihi:
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)- ANTALYA'da Sezgi Kırıt'ın (16), 2009'da cinsel istismarın ardından öldürülmesiyle ilgili İstinaf Mahkemesi'nde görülen davada, 3 sanık 1 ile 5 yıl arasında ceza aldı.
Antalya'da Ağustos 2009'da evinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan Sezgi Kırıt'ın cesedi, Isparta'nın Gönen ilçesi Koçtepe köyünde bulundu. Olayla ilgili biri kadın 3 kişi gözaltına alındı. Daha önce Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve karara bağlanan davada, tutuklu sanıklar Osman Küçük ile Mehmet Mutlu Kurtlar'a ağırlaştırılmış ömür boyu ve 21'er yıl hapis, Emine Karpi'ye ise 28 yıl hapis cezası verildi. Karara davanın savcısı ve sanık avukatları 'delil yetersizliği' gerekçesiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'ne itiraz etti. Sanıklar itirazdan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklar hakkında adli tedbir kararı verildi.
1 İLE 5 YIL ARASINDA HAPİS
Bugün görülen davanın karar duruşmasına, tutuksuz sanıklar Mehmet Mutlu Kurtlar ve Osman Küçük ile Sezgi Kırıt'ın annesi Hanife, babası Hasan, ablası Sevgi Kırıt ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Emine Karpi'nin ise rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılmadığı açıklandı. Duruşmada, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de hazır bulundu.
Öldürülen Sezgi Kırıt'ın kardeşi Sevgi Kırıt, sanıkların cezalandırılmasını isterken, Kırıt Ailesi'nin avukatı Sibel Önder de bugün adaletin yerine getirilmesini beklediklerini söyledi. Ardından söz alan savcı, bir önceki celsede söylediği gibi sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Kısa aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Emine Karpi'ye 'delilleri yok etme' suçundan 4 yıl, 'evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine veya yetkili makamlara haberdar etmeden yanında tutma suçu'ndan 1 yıl hapis cezası verdi. Sanık Mehmet Mutlu Kurtlar, 'evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine veya yetkili makamlara haberdar etmeden yanında tutma suçu'ndan 1 yıl hapis cezası aldı. Sanık Osman Küçük ise 'evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine veya yetkili makamlara haberdar etmeden yanında tutma suçu'ndan 1 yıl, 'reşit olmayanla cinsel ilişki suçu'nu işlediği için de 2 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Sanıkların gözetim ve tutuklulukla geçen süreleri cezalardan mahsup edildi. Kararı duyan abla Sevgi Kırıt, duruşma salonunda tepki gösterdi.
'HUKUKUN, ADALETİN ÖLDÜĞÜ BİR GÜNDEYİZ'
Sanıklar hakkındaki karara tepki gösteren KADEM üyeleri ile Kırıt Ailesi'nin avukatı Sibel Önder, adliye dışında 'Sezgi için adalet' yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. Avukat Sibel Önder, Antalya Adliyesi'nde adaleti aradıklarını belirterek, "Adaleti bulabildik mi, hayır. Bugün mahkeme sanıklar için 1'er yıl verdi. Sadece 1'er yıl. Hukukun, adaletin öldüğü bir gündeyiz. Bugün biz Sezgi Kırıt'ın hesabını soramadık. Bu da bize dert olsun. Adalet bugün mülkün temeli olamadı. Bugün adalet yıkıldı, adalet öldü. Ben cübbemden utanıyorum. Ben aldığım hukuk eğitiminden utanıyorum. Buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Türk toplumu içerisindeki hassasiyetin değerlendirme altına alınması, bugün verilen kararın bir kez daha göz önünde bulundurulması ve bundan sonra ölecek olan tüm masum canların hesabının sorulabilmesi için adaletin işlemesi gerekmektedir. Cezalar var ama bu cezaları uygulacak yürekli insanlar yok. Bugün suç işleniyorsa, kanunların yürürlüğü girmemesi, işleyişin uygulamaya dökülmemesinden kaynaklanmaktadır. Tekrar ediyorum. Hukuk çoktan öldü, bugün cenazesini kaldırıyoruz. Katiller aramızda, çocuklarınıza sahip olun" diye konuştu.
KADEM avukatı Pınar Hacıbektaşoğlu ise Türkiye'deki hukukçulara seslenerek, bu dosyanın incelenmesi ricasında bulundu. Sanıkların ceza almaması için hiçbir engel olmadığına dikkat çeken Pınar Hacıbektaşoğlu, "Buradan herkesin vicdan, adaletine sesleniyorum. Bu sanıkların mahkumiyetine engel hiçbir şey yoktu. Biz bugün hukukun ve adaletin tecellisini istiyorsak, gelip bu adliyedeki dosyalara lütfen gelip bir bakın. Bu davada mahkumiyete engel tek bir şüphe varsa, sanıklardan özür dileyeceğiz" dedi.
Açıklamanın ardından tekrar söz alan avukat Sibel Önder, davayı Yargıtay'a taşıyacaklarını, buradan da sonuç alamamaları halinde AİHM'e kadar gideceklerini belirtti.
FOTOĞRAFLI