Güncelleme Tarihi:
Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA'da 2 yıl önce akciğer kanseri teşhisi konulan 72 yaşındaki Melahat Karaca ailesinin sevgisi, morali ve hekimlerinin tedavisiyle hastalığı yendi. Hastalığın aktivitesini kaybettiğini gören hekimleri, Karaca'yı ilaçsız takip etmeye başladı.
22 ay önce akciğerindeki sıkıntı nedeniyle hastaneye başvurduğunda yapılan tetkikler sonucu akciğer kanseri teşhisi konulduğunu belirten Melahat Karaca, çocuklarının, gelininin sevgisi, morali ve doktorlarının tedavisi ile kanseri yendiğini belirtti. Teşhis konulduktan sonra 1.5 aylık dönemde radyoterapi ve kemoterapi aldığını, 1 aylık dinlenme sürecinde kötüleşerek yoğun bakıma alındığını belirten Karaca, "Gözümü açtığımda 'Burası neresi? Ne zamandır buradayım?' diye sordum. 1.5 aydır yoğun bakımda olduğumu öğrenince hayret ettim. Karnımdan mamayla besliyordum, boğazım delikti" diye konuştu. Artık kendini iyi hissettiğini söyleyen Karaca, tedavisini gerçekleştiren doktoruna teşekkür etti. Kanser hastalarına da seslenen Karaca, "Kanser hastalarının moralleri düzgün olsun. Hiçbir şeyi kafalarına takmasınlar" dedi.
İLK GÖRDÜĞÜMÜZDE TEKERLEKLİ SANDALYE VE OKSİJEN DESTEĞİNDEYDİ
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Şat Bozcuk, hasta kendilerine başvurduğunda bir KOAH hastası olduğunu, ileri derecede solunum problemi yaşadığını ve ameliyata uygun olmayacak derecede akciğer tümörü bulunduğunu belirtti. "Hastayı ilk gördüğümüzde tekerlekli sandalyede ve oksijen desteğindeydi" diyen Prof. Dr. Bozcuk, şunları söyledi:
"Bu hem tümör hem diğer akciğer hastalığı nedeniyle ortaya çıkan bir durumdu. O dönemde hem ilaç, hem ışın tedavisiyle hastalığı geriletme şansı bulduk. Öyle günler geldi ki yoğun bakımda takip etme durumunda kaldık. Hastanede yoğun bir tıbbi destek altında kalması gerekti."
GÜZEL BİR SÜRPRİZLE KARŞILAŞTIK
Melahat Karaca'nın hem kendi direnci, hem sosyal destek hem de tıbbi doğru tedavilerle daha iyi bir noktaya geldiğini aktaran Prof. Dr. Hakan Şat Bozcuk şöyle devam etti:
"Daha sonrasında yaptığımız incelemelerde hastalığın gerilemiş olduğunu gördüğümüz için ilaç tedavisiyle devam ettik. Burada güzel bir sürpriz karşımıza çıktı. Rahatsızlığın aktivitesini kaybettiğini gördük. Bir süre önce tedavilerini kesip ilaçsız takibe aldık. Şu an gördüğümüz en iyi noktaya gelmiş oldu."
YAŞAMIN OLDUĞU YERDE ÜMİT HER ZAMAN VAR
Yaşamın olduğu yerde bir ümidin her zaman olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bozcuk, "Bu ümit kimi zaman daha kaliteli bir yaşam, kimi zaman daha uzun bir yaşam, kimi zaman da hastalığın tam olarak geride kalması olabilir. Ama sağlığın daha iyiye gitme potansiyeli olduğu her noktayı biz artı senaryo olarak görüyoruz. Bu da bizi mutlu eden o senaryolardan biri" dedi.
FOTOĞRAFLI