Güncelleme Tarihi:
HİÇBİR şartta geriye gitmeyen daima ilerleyen bir turizm eğiliminden bahsedeceğim size: SAĞLIK TURİZMİ.
***
Dünyada ulaşılabilirlik arttıkça insanlar birçok ihtiyaçları için ülke sınırlarını aşmaya başladı. Bunların başında gelenlerden biri de sağlık ihtiyacı. 21. yüzyılın gelişmiş ulaşım teknolojileri sayesinde bu düzey oldukça arttı.
***
Teknolojideki bu hızlı ilerleme dünyayı küresel bir köy haline getirirken bireysel hareketliliği de hızlandırdı. Öyle ki verilere göre şu an her 6 kişiden biri yılda bir kez ülke dışına seyahat ediyor.
***
Sadece gezi amaçlı yer değiştirmeyi değil diğer birçok sebep gibi sağlığımız için de sınırların dışında alternatifleri aramaya, bulmaya ve o noktalara hareket ederek sağlığımız ya da bütçemiz için en doğrusuna ulaşabilmeye başladık. Bana sorarsanız; dünyanın her köşesinin ne amaçla olursa olsun bu kadar ulaşılabilir hale gelmiş olması bu yüzyılın en büyük hediyesi.
***
Zaman ilerledikçe farkında mısınız sağlık konularına daha bir eğilir olduk. Pandeminin de bu yönelimde elbet büyük katkısı oldu. Belki sağlığımızı bu kadar önemsediğimiz bir dönemi çoğumuz hayatımızda ilk defa deneyimliyoruz. Tatilimizi genelde eğlenme ve dinlenme amaçlı planlarken, bugün sağlık temelli gezi paketlerine yöneliyoruz. Termal, iklim kürü, çeşitli egzersiz programları içeren terapi tatilleri, sağlıklı yaşam kampları gibi birçok yeni tatil sebeplerimiz oldu. Farkındalığımızın artmış olması da hepimizin en büyük kazanımlarından.
***
Doğa içerisinde gerçekleştirdiğimiz iyileştirici tatiller de sağlık amaçlı. Sağlık turizmi dediğimiz zaman sadece tedavi edici medikal turizm aklımıza geliyor değil mi? Oysa önleyici ya da insan sağlığını öncelik alan yönelimler de şu an epey ilgi odağı.
***
Yazılı kaynaklar sağlık turizminin başlangıcında bizi 14. yüzyıla götürüyor. Şifalı sulardan yararlanmak için başlayan bu arayış günümüzde oldukça geniş bir sektöre dönüştü. Dünyaya baktığımızda Hindistan, Singapur, ABD, Almanya gibi ülkeler sağlık turizminde öne çıkarken bu sıralamada ülkemiz de payını alıyor. Özellikle arz kapasitesini hızla geliştirerek dünyada önemli bir sağlık destinasyonu haline geldik.
***
Bu doğrultuda imaj ve tanıtım önemli. Çekicilik sağlanmak isteniyorsa bunu doğru hedeflerle doğru noktaya ulaşmasını sağlamak gerek. Hedef pazar ve mevcut pazar üzerine sistematik olarak çalışılmalı. Bugün Seul gibi turizm destinasyonlarının –ki Metaverse turizmi için uzun vadeli planlarından size bahsetmiştim- tesadüfe bırakmayıp bu alanda önemli planlamalar yaptığını görüyoruz. Yani kaynakların bolca olması bunları doğru tanıtıp çekicilik yaratamadıktan sonra çok da anlam ifade etmiyor. Çoğu zaman gösterilen, görüneni alt eder. Bu noktada doğru tanıtım, reklam, imaj baş aktörler.
***
Türkiye’de turizm gelirlerinin içerisinde sağlık turizminin payı, turizmin en yüksek rakamlarına ulaştığımız 2019 yılı verilerine göre yüzde 3,1. Ancak pandemiden sonra bu oranın 2021’de 4,3’e çıktığını görüyoruz. Tabi bunu artış olarak görmemek lazım. Çünkü aslında tatil amaçlı turizm hareketliliği azaldı. Potansiyel ve mevcut rakamların arasında bana kalırsa uçurum var. Olabilecekler henüz ne yazık ki hayata geçmedi.
***
Gelecekte insanlar sağlık harcamalarına daha fazla bütçe ayıracaklar. Bugün bu farkındalığın başlamış olması da en büyük göstergesi. Bu nedenle kaynakları ve yatırımları hedefler dahilinde planlamalı. Sağlık; hayatı kaliteli yaşayabilmenin temeli.
***
Pandemiden sonra “sağlık” dileklerimizi birbirimize ne kadar da hissederek dile getirdik değil mi? Hep böyledir, önce kaybedersiniz sonra kıymetli olur. Hayatımızın temeli olarak hissettiğimiz şeylerin değerini kaybetmeden önce bilelim.
“Sağlıklı” bayramlar.