ŞEHİRDEKİ NE YİYECEK?

Güncelleme Tarihi:

ŞEHİRDEKİ NE YİYECEK
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2021 09:21

Bu hafta köşemde yüksek girdi maliyetleriyle baş edemeyip hayvancılıktan çekilme kararı alan iki besiciyle, bir kooperatif başkanını konuk edeceğim.

Haberin Devamı

Muhammet Dönmez 52 yaşında, Korkuteli Yelten Mahallesi’nde yaşıyor. Atadan hayvancılıkla uğraşıyor. Evinin altında üretim yaparken çocuklarının geleceğini de düşünerek daha modern bir ortamda süt hayvanı besiciliği yapmaya karar veriyor ve ahırını düzenliyor. Bir dönem para da kazanıyor. Ancak geçen yıldan itibaren girdi maliyetleri nedeniyle yaptığı işten para kazanamamaya başlıyor.

Maliyetlerle baş edemeyince 60 olan inek sayısını 38’e kadar düşürmüş. Mısır silajını kendi yaptığı, kaba yemini kendi ürettiği halde başta yem olmak üzere elektrik, su gibi maliyetlere yenildiğini anlatıyor. Eşi, çocuklarıyla bu işi yaptığı için de ayrıca işçilik maliyeti ve sigorta primi ödemesi yok. Dönmez, “Özellikle 3-4 aydır bütçede ciddi açık verdim. Dayanamaz hale geldim. Hayvanlarımı kesime vermeye başladım” diyerek çaresizliği dile getiriyor.

Haberin Devamı

İçimi acıtan bir cümle daha kuruyor. “Sağmal olmayan hayvanıma kesif yem vermiyorum kaba yemle besliyorum” diyerek kendince bulduğu çözümü anlatıyor. Sütten kesilmiş buzağıyı, düveleri ise beslememek için satışa çıkarıyor ancak alıcı bulamıyor. Anlayacağınız aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık hesabı. Dönmez’in eline Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği 3.20 TL referans fiyattan kooperatif gibi kesintiler çıkınca 1 litre sütte 3 TL para geçiyor. Eskiden 1 kilogram sütün parasıyla 1.3 kilogram yem alabilen Dönmez, bugün 1 kilogram yemi 4.5 TL’den alıyor. Anlayacağınız et süt paritesi her geçen gün üreticinin aleyhine bozuluyor. Mehmet Dönmez, “Bir ayda 20 bin TL’lik süt satmışım, 22 bin TL’lik yem yedirmişim. Diğer masrafları hesap bile etmiyorum. Üretmesem kârdayım” diyerek hayvancılıktan neden çekileceğini bir cümle ile anlatıyor.

****

Köşemin ikinci misafiri yine hayvancılık sektöründen Kadir Kasap. 61 yaşında Korkuteli’nin Çomaklı Mahallesi’nde oturuyor. Kendi deyimiyle “Doğduğundan beri hayvancılığın içerisinde.” 100 baş hayvanı ile et ve süt sığırı yetiştiriciliği yapıyor. Girdi maliyetlerine müdahale edilmezse hayvanları bir bir kesime göndereceğini söylüyor. Kasap’ın “Evde ana olmazsa dana olmaz. İnekler kesime giderse bu ülkede hayvancılık biter. İthalat yine devreye girer. Bu kısır döngü böyle devam eder” uyarısını özellikle de karar vericiler dikkate alsın.

SÜTTE PARİTE TERSİNE DÖNDÜ

Haberin Devamı

SS Ekşili Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Osman Can kooperatife günlük 600 litre süt veren bir üreticinin kaba yem ve diğer masraflar hariç sadece süt yemine aylık 50 bin TL civarında ödeme yaptığını, buna karşılık 40 bin TL’lik süt satışı gerçekleştirdiğini anlatıyor. “Üreticinin sadece süt yeminden zararı aylık 10 bin TL. Bu hesapla bu iş nasıl sürdürülür” diyerek üreticinin çaresizliğini anlatıyor. Aslında hesap çok basit, süt üreticisinin para kazanabilmesi için 1 litre çiğ süt fiyatıyla en az 1.3 kilogram yem alınması gerekiyor. Son dönemde ise parite 0.9’a kadar düştü. Antalya, Burdur mezbahasına kesime götürülen hayvanların hemen hemen yarısının dişi olduğunu söyleyen Osman Can’ın son sözü şu: “Köyde üretim olmazsa şehirdeki ne yiyecek.”

Haberin Devamı

Evet hayvancılığın bitmesi sadece köydeki üreticiyi ilgilendirmiyor. Belki o, hayvanını satar parasını yer ama şehirdeki insan ne yiyecek onu hiç düşündünüz mü?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!