Güncelleme Tarihi:
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)- ANTALYA'nın Korkuteli ilçesinde adliyedeki makam odasında silahlı saldırıda yaralanan Cumhuriyet Savcısı A. Kadir Küçüköner'in, vücuduna 5 kurşun isabet etmesine rağmen kendisini vuran polis memuruna engel olmaya çalıştığı ortaya çıktı.
Korkuteli Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcısı A. Kadir Küçüköner, geçen 10 Ekim'de saat 15.00 sıralarında, adliyede kâtip Şerife Avcı'nın izin talebine, sık izin kullandığı gerekçesiyle olumsuz yanıt verdi. Katip Avcı'nın haber vermesi üzerine adliyeye polis eşi Turgut Avcı geldi. Eşinin izni konusunda tartışan polis memuru Avcı, Savcı Küçüköner'e makam odasında tabancayla 5 el ateş etti. Mermiler, Küçüköner'in sol ve sağ akciğerine, karaciğerine ve sağ el ile sağ ayak bileğine isabet etti. Ağır yaralanan Küçüköner, Korkuteli'ndeki özel hastanede yapılan müdahaleden sonra ambulans helikopterle Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. 20 gün bu hastanede tedavisi süren Savcı Küçüköner, tedavisinin ardından taburcu edildi.
Olayla ilgili gelecek günlerde Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmada, tutuklu polis memuru Turgut Avcı, 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs', tutuklu zabıt kâtibi eşi Şerife Avcı ise 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs suçuna yardım' suçuyla yargılanacak.
Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın fezlekeli soruşturma evrakına göre, Savcı Kadir Küçüköner ifadesinde şu cümlelere yer verdi:
"Şerife Avcı 2017 Ocak ayından itibaren benimle çalışmaya başladı. Kendisi çalışmayı sevmeyen bir yapıda olduğu için soruşturduğumuz dosyalar işlemsiz kalmaya başladı. Olay günü de sabah Şerife odama gelip, hastaneye gideceğini söyledi. Daha sonra kendisini aradığımda halen hastanede olduğunu, geleceğini belirtti. Ben de kendisine 'Artık öğleden sonra çalışalım' dedim. Öğleden sonra geldiğinde ise 3 günlük rapor aldığını söyledi. Bu nedenle onu eleştirdim. Kendisi de bana aldığı raporu hakem hastanesine gönderebileceğini ifade etti. Ben de bunu yapmayacağımı, dosyaların işlemsiz kaldığını, hızlı çalışmamız gerektiğini vurguladım. Ardından Şerife odadan ayrıldı. Ben de odada bulunan Yazı İşleri Müdürü'ne ricada bulunarak, bir talimat yazmaya başladık."
'CAN HAVLİYLE ONA HAMLE YAPTIM'
Kısa süre sonra Şerife Avcı ve eşi Turgut Avcı'nın odasına girdiğini ifadesinde belirten Kadir Küçüköner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Turgut elindeki poşette bulunan ilaçları masama fırlatıp, 'Biz yalan mı söylüyoruz, hastayız' dedi. 'İlaçları niye masama fırlatıyorsun?' demem üzerine silahı çıkarıp ateş etmeye başladı. Can havliyle ona hamle yaptım. Boğuşmaya başladık. Silahı kendimden uzaklaştırmaya başladım. Ancak kendisi tetiğe basmaya devam etti. Ancak silahı daha fazla ateş almadı. Kaç el ateş ettiğini bilmiyorum. Odada bulunan Şerife ve Yazı İşleri Müdürü olaya müdahale etmedi. Dışarıdan gelen şahıslar Turgut'un elindeki silahı alıp, üzerimden kaldırdılar. Her şey 15-20 saniye sürdü. Şüphelilerin bu eylemi yapmayı önceden kararlaştırdıklarını düşünüyorum. Şerife'nin eşi Turgut'u azmettirdiği kanaatindeyim. Şüpheli Turgut ile aramda herhangi bir problem yoktu. Aynı binada oturuyoruz. Onlarla komşuyuz. Kâtibim Şerife'ye de olumsuz bir eylem veya sözüm olmadı. Sadece kendisine kâtibim olarak daha iyi çalışmasını söyledim."
Turgut Avcı, yaşanan olaydan pişmanlık duyduğunu ve susma hakkını kullanmak istediğini söylerken, Şerife Avcı ise savcının kendisine hasta olduğu halde 'Bu işleri eşek gibi yapacaksın' dediğini iddia etti. Soruşturma evrakında adliyede çalışan diğer tanık ifadelerine de yer verildi.
FOTOĞRAFLI