Sahaya +1 yüreğini koyan hentbolcu

Muratpaşa Belediyespor Bayan Hentbol Takımı'nın 8 haftalık hamileyken maça çıkan ve takımı şampiyon olunca önceden yaptırdığı 'Sahaya +1 yüreğimizi koyduk' tişörtü ile herkesten gizlediği hamileliğini ilan eden file bekçisi Sevilay İmamoğlu Öcal, hentbolle anne karnında tanışan oğlu İlkim Aren doğduktan üç ay sonra da Türkiye Kupası'nı birlikte kaldırdıklarını söyledi.

CHALLENGE Kupası'nda 2010- 2012 yıllarında iki kez üst üste final oynayan, Şampiyonlar Ligi'nde iki kez mücadele eden, EHF Kupası'nda yarı finale yükselen Muratpaşa Belediyespor Bayan Hentbol Takımı'nın ve A Milli Takım'ın kalecisi 32 yaşındaki kaptan Sevilay İmamoğlu Öcal'ı sporseverler 2012-2013 Hentbol Bayanlar Süper Ligi'nde Muratpaşa Belediyesi'nin şampiyon olduğu maçın sonunda 'Sahaya +1 yüreğimizi koyduk' tişörtüyle tanıyor. 4 haftalık hamileyken antremanlara, 8 haftalık hamileyken maça çıkan sporcu o günleri anlatırken, “Hamile olduğumu öğrendiğimde play off maçlarının başlama aşamasıydı. Doktorum antremana ve maça çıkmamda sıkıntı olmayacağını söyledi. Çok inci bir çizgiydi. İçgüdüsel olarak kendimi koruyordum. Körü körüne yapmadım. Dikkatliydim" diyor. Hamile olduğunu kimseye söylemediğini anlatan başarılı sporcu, “Birol Ünsal hocamla baba kız ilişkimiz var. Kendi kızına nasıl davranacaksa bana da onu yapardı. Hamile olduğumu söyleseydim kesinlikle çıkarmazdı" şeklinde konuşuyor. Bebeğini korumak için aldığı önlemi ise “Top gelmemesi için motorcuların bellerine taktığı korumalığı kullandım. Kadere bırakmadım yani" diye açıklıyor.

TOP GÖĞSÜME GELİNCE EŞİME DÖNDÜM

Üsküdar Belediyesi ile lig şampiyonluğu maçına 8 haftalık hamile olarak çıkan Sevilay, “Bir ara top geldi göğsüme. Eşimin tedirgin olduğunu biliyordum. Refleks olarak eşime dönüp elimle göğsümü işaret edip topun karnıma değil, göğsüme geldiğini anlattım" diyor.

Maçtan önce bir tişört yaptırdığını söyleyen Sevilay, “Maçı kazandıktan sonra o tişörtü giydim. Üzerinde 'Sahaya +1 yüreğimizi koyduk' yazıyordu. Tişörtü Birol hocaya gösteriyordum. O da önümüzdeki sezon bebek düşünüyor herhalde hentbolü bırakacak diye düşünmüş. 'Hocam hamileyim' dedim. Şok oldu. Kucakladı beni. Gözleri doldu. 'Keşke söyleseydin' dedi. Tribündeki seyirci de anladı. Herkes tebrik etti" şeklinde aktarıyor yaşadıklarını.

'BİR KİŞİ FAZLA OYNADINIZ' ESPRİSİ

Rakip takımın da kendisini tebrik ettiğini anlatan Sevilay, “Espriler yaptılar 'Sizi şikayet edeceğiz. Bir kişi fazla oynadınız' diye. Ancak o maçın ardından yazılan yorum ve haberler beni incitti. Anneliği hak etmiyorsun gibi şeyler yazıldı" diyor.

Hamileliği süresince kaleci antrenörlüğü yaptığını, doğumdan sonra 40'ıncı gün ise antremanlara başladığını anlatan Sevilay, İlkim Aren'e bakacak kimse olmadığı için deplasmanlara eşi ve bebeğiyle birlikte gittiklerini belirtiyor. Bebeğinin hentbolle anne karnında 4 haftalıkken tanıştığını söyleyen file bekçisi, “2013- 2014 sezonunda Aren 3 aylıkken Türkiye Kupası'nı da birlikte kaldırdık" dedi.

HENTBOLE İLKOKULDA BAŞLADI

Bulgaristan göçmeni bir ailenin kızı olarak Lüleburgaz'da büyüyen Sevilay, hentbolle tanışma hikayesini anlatırken, “İlkokul 5'inci sınıftayken basketbolla ilgileniyordum. Ancak o yıl beden eğitimi öğretmenim hentbol takımının kurulacağını ve beni takıma seçtiğini söyledi. Bilmediğim bir sporda oyuncu olarak başladım. Orta ikinci sınıfta okul takımının yanında Lüleburgazspor minikler takımında oynamaya başladım" diyor.

ANNESİ KARŞI, BABASI DESTEK OLDU

O dönemde Muğla'da Türkiye Şampiyonası'na gittiklerini belirten file bekçisi, “Orada beni gören Üsküdar'daki antrenörler transfer etmek istediler. 13 yaşında Üsküdar Kız Lisesi takımı ve Üsküdar Belediyesi'ne oyuncu olarak transfer oldum. Lise ikinci sınıfta ise kaleci oldum" diye ekliyor. İstanbul'a gitmesini annesi Reyhan İmamoğlu'nun istemediğini ancak babası Raşit İmamoğlu'nun büyük destek verdiğini anlatan Sevilay, “Babam futbol oynamış ama dedem onu başka şehre göndermemiş. İçinde kalmış babamın. Onun için bana destek oldu. İstanbul'a kampa babamla gittik. Sonra eve döndüm. Okullar başlayacak. Nakil olunması gerekiyordu. Anneme dedim ki 'Ben sporcu olmak istiyorum. Sporcu olmazsam çok mutsuz olurum.' Bu sözümün üzerine kabul etti annem" diye ekliyor.

ÜSKÜDAR'DA ALIŞMA SÜRECİ ZORDU

Üsküdar'da oynarken Üsküdar Kız Lisesi'nde yatılı okuyan Sevilay, özlemin ağır geldiğini söylemeden edemiyor. “Alışma süreci zor geçti" diyen genç sporcu “Sabah okula gidiyorum. Okul bitiyor etüt saati başlıyor. Sonra antremanlar ve yatakhane. Hayatım okul bahçesindeydi. Vazgeçmeyi düşündüğüm anlar oldu" diyor. Lise bittiğinde Üsküdar Belediyesi'ndeki antrenörünün Kastamonu Gençlikspor'a transfer olduğunu anlatan Sevilay “Biz de 5 kişi Kastamonu'ya gittik. 2 yıl orada oynadıktan sonra tekrar Üsküdar Belediyespor'a döndüm ve 2 yıl daha oynadıktan sonra Havelsan ve Çankaya Belediyesi'nde birer yıl oynadım. 2007- 2011'de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde forma giydim" diye anlattı.

'KALECİ OLMAK İSTEMEDİM ASLINDA'

Hentbole oyuncu olarak başlayan ancak lise ikinci sınıftan itibaren istemediği halde kaleci olduğunu anlatan Sevilay, “Kalecilik gerçekten çok zor. Tek başınasınız. Oyuncular birbirlerinin hatalarını bir şekilde kapatabiliyorlar ama kalecilik farklı. Kale bireysel bir alan" diyor. Liseyi bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nu kazanan Sevilay diploma için 6 dersi kaldığını belirtiyor. Güzel sporcu, okulu bitirdikten sonra gelecekte beden eğitimi öğretmeni olmak ve altyapıda kaleci antrenörlüğü yapmak istediğini anlatıyor.

İSTİKLAL MARŞI'NDA GÖZLERİM DOLUYOR

A Milli Takım kalecisi Sevilay milli olmanın çok farklı bir duygu olduğunu belirtirken, “İstiklal Marşı okunurken gözlerim doluyor. Bayrağımızı görünce çok duygulanıyorum" diyor. İlkim Aren çok küçük olduğu için bu yıl A Milli Takım'a gitmediğini de sözlerine ekliyor.

Maça çıkmadan önce dua ettiğini anlatan Sevilay, uğurlu olduğuna inandığı bazı şeyler olduğunu da ekliyor. Soyunma odasında oturduğu yerin belli olduğunu ve onun dışında bir yerde oturmadığını belirten file bekçisi, sahaya çıktıklarında ise takımın kapı girişinin olduğu bölümde ısınmak istediğini söylüyor. Nedenini ise “Önemli maçların çoğunda orada ısınmış ve maçları kazanmıştık" şeklinde konuşuyor.

KAPTAN TAKIMIN ABLASIDIR

Kaptan olmanın 'takımın ablası' anlamına geldiğini belirten Sevilay, “Bizim takımda 97-98 doğumlu kızlar var. Onlara örnek olmak durumundasınız. Hentbol camiası küçük bir camiadır. Sporcuların birçoğu birbirini tanır. Bir aile ortamımız var" diyor.

“Hepiniz birbirinizden güzel ve bakımlısınız. Nedir bu bakımlı olmanın mesajı?" sorusuna gülerek, “Nasıl siz işe giderken özen gösterirseniz biz de öyleyiz. Bizim de sahnemiz orası" yanıtını veriyor.

LİG KALİTELİ BİR SEZON GEÇİRİYOR

Ligin çok kaliteli bir sezon geçirdiğini, 12 takımdan 5'i olan Kastomunu, Ardeşen, Yenimahalle, Muratpaşa ve Zağnos Belediyesi'nin ciddi anlamda yatırım yaptığını söylüyor Sevilay. Şampiyonluğa oynayan 5 takım içerisinde en az bütçeye sahip olmasına rağmen Muratpaşa Belediyesi'nin ligi ikinci sırada bitirip play off'ta şampiyonluk mücadelesine devam ettiğini belirtiyor.

MURATPAŞA OLARAK BAŞARILI TAKIMIZ

Türkiye'de hentbolun takım sporlarında futbol, basketbol ve voleybolun ardından geldiğini belirten Sevilay, “Muratpaşa olarak biz başarılı bir takımız. Avrupa'da Challenge Cup'ta iki kez final oynadık. 3 kez şampiyon olduk, Türkiye Kupası'nı kaldırdık. Süper kupayı aldık. Hentbol seyircisi Türkiye'de genel anlamda az ama bizim Muratpaşa Belediyesi salonu dolar" şeklinde konuşuyor. En az yabancı oyuncunun kendi takımında olduğunu kaydederken, “Bizde 4 oyuncu var. Mesela Ardeşen'de 11 yabancı var" diyor.

HENTBOL NEZİH BİR SPORDUR

Hentbolun mücadele sporu olmasına karşın nezih bir spor olduğunu söyleyen Sevilay, “İkili mücadeleler söz konusudur. Sert bir spordur ama nezih bir spordur da. Maç bittiği andan itibaren hepimiz dostuz. Oyuncular sporun spor olduğunun bilincindedir. Yüzüme top atılmıştır mesela, maç bittikten sonra o arkadaşım özür diler. Havelsan'da oynadığım yıl böyle bir durum oldu. Arkadaşım Kadıköy Belediyesi'nde kanat oyuncusuydu. Maçta dirseği denk gelince burnum kırıldı. Maçtan sonra aradı özür diledi" şeklinde konuyor. Salon sporu oyuncularının çoğunluğunun üniversite mezunu olduğunu da belirten Sevilay, hentbolun ise yüzde 98 oranla bu konuda ilk sırada yer aldığını vurguluyor.

BİR ANLIK DALGINLIK GOL DEMEK

“Gol yiyince ne hissediyorsunuz?" sorusuna Sevilay, “Hentbol futbol gibi değil. En az yediğimiz gol sayısı 20. Yediğiniz golü hemen unutup diğer pozisyona kendinizi adapte etmeniz gerekiyor. Futbolda belki 5 dakikada bir top geliyordur ama hentbolde 30 saniyede 2 top geldiği bile oluyor. Her an maçın içerisindesiniz. Kopmamanız, motivasyonu sürdürmeniz gerekiyor. Bir anlık dalgınlık bir gol demektir" yanıtını veriyor.

'SPORUN BANA KAZANDIRDIĞI EN ÖNEMLİ ŞEY EŞİM'

Sporun kendisine kazandırdıklarını “Disiplin, sosyalleşme, özgüven. Yabancı takımlardan arkadaşlarınız oluyor, farklı kültürler tanıyorsunuz" şeklinde sıralayan Sevilay gülerek “Sporun bana kazandırdığı en önemli şey eşim" diyor. Kastamonu'da oynarken eşi Kemal Öcal'ın Kastomunospor'da kaleci olduğunu anlatan Sevilay, “2002 yılında tanıştık. 2010 yılında evlendik" şeklinde konuşuyor.

Sabah erken uyandığını zaman bulduğunda yürüyüş yaptığını anlatan Sevilay, hayata pozitif baktığını söylüyor. İşi gereği ailesine zaman ayıramadığını belirten Sevilay, “Oğlum tam bana alışırken tekrar deplasmana gidiyorum. Bazen kampa gidiyorum 15 gün evde olmuyorum. Bunun için boş zamanlarda ailemle oluyorum. Evi çok seviyorum. Aren'le parka gidiyoruz, eşimle yürüyüş yapıyoruz, film izliyoruz. Kitap okumayı çok seviyorum. Kendime ayırabileceğim çok zaman yok aslında. Yaşamım hentbole endeksli" diyor.

Röportaj: Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)

Fotoğraf: İbrahim LALELİ/ANTALYA, (DHA)

=== KUTU 1 ===

ANNE TOPU TUTMAYA GİTTİ

Futbol Antrenörü Kemal Öcal ise İlkim Aren'in maça gittiklerinde sahaya inmek istediğini anlatırken, “Aren şu an 29 aylık. Yeni yeni anlıyor. Sahaya inmek istiyor ama inemeyeceğini biliyor artık. Annesi evde yokken 'Anne topu tutmaya gitti' diyor. Ben bu sene işimden feragat ettim İlkim Aren küçük olduğu için" diyor.

=== KUTU 2 ===

BAŞKAN MAÇLARA GELİYOR

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın her maça geldiğini anlatan Sevilay, “Her hafta çarşamba akşam antremanlarında kendi aramızda maç yapıyoruz. Bu maçı Ümit Başkan ve tüm yöneticiler izlemeye geliyor. Takımla her zaman birlikteler" diyor. Eski başkan Süleyman Evcilmen'i de unutmayan başarılı sporcu “Süleyman başkan her maçımıza gelirdi. Bize çok destek verdi. Hala da önemli maçlarımıza gelmeye devam ediyor" dedi.