Güncelleme Tarihi:
PANDEMİYLE birlikte dünyada ve Türkiye’de sağlık odaklı seyahatler ön plana çıktı. Turizm şehirlerinin sağlık altyapıları önem kazandı. Dünya üzerinde sağlık maliyetlerinin artması, bazı tedavilerin yaşanılan ülkede mümkün olmayışı, Antalya’nın tıp sektöründe hızlı ilerleyişi ve ulaşım koşullarının daha kolay hale gelmesi ile son yıllarda bölgede sağlık turizmi kavramı hızla yükselişe geçti. Bu alanda gelişim sağlamak, hasta ve hasta aileleri için rahat imkânlar oluşturmak için hem yasal hem de altyapısal bazı çalışmaların hayata geçirilmesi hedefleniyor. Kamu ve özel sektörün ortak bir stratejiyle hareket etmesinin önemi konuşulurken, sektör paydaşlarının sağlık turizminde yükselen potansiyeli bölgeye çekebilmek için atılması gereken adımlara ilişkin değerlendirmeleri ise şöyle:
BAKANLIĞA RAPOR SUNULDU
Antalya İl Sağlık Müdürü Op. Dr. İsmail Başıbüyük:
“Sağlık Bakanlığı ve sağlık turizmiyle ilgilenen USAŞ Genel Müdürlüğü yetkilileriyle bir görüşme trafiği içindeyiz. Biz bir model ortaya koyacağız. Hedefimiz sağlık turizminde Singapur, Malezya gibi rakiplerimizin önüne geçebilmek. Özellikle Malezya, Orta Asya’dan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden çok fazla hasta çekiyor. Bizim o rotayı Antalya’ya çevirmemiz lazım. Turiste, ‘Antalya’yı göreyim, gelmişken sağlık hizmetimi de alayım’ dedirtme noktasında çalışmamız lazım. Sağlık alanında yatırımlar, icraatlar güzel, reaksiyonlar da öyle olmalı. Bunu başarırsak işin rengi değişecek. Bir hastanın evrak kayıt işlemlerini 15 dakika içinde halletmemiz lazım. Bu süre 1 saate çıkarsa biz o hastayı tutamayız. Özelde öyle olmuyor. Evrak kayıt işlemleri hasta tedavi olurken arka planda devam ediyor. Kamuda daha hızlı refleks geliştirmek zorundayız. Bunun için de yeni bir mevzuata ihtiyaç var. Yeni mevzuat yazılsın diye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya kapsamlı bir rapor sunduk. Mevcut potansiyeli gerçeğe dönüştürmek için gereken her şeyi madde madde ortaya koyduk. İnşallah sonuca varırız.”
MARKALAŞMA, TANITIM, YENİLİK
Akdeniz Girişimci İş Kadınları Derneği (AGİDER) Başkanı, dermatolog Dr. Figen Sayın Yıldıran:
“Türkiye’de sağlık turizmi pandemi ile başlayan süreçte yükselen bir değer olarak ilerliyor. Dünyada ortalama yıllık cironun 100 milyar doların üzerinde olduğu ve bu kapsamda da seyahat eden kişi sayısının milyonlarla ifade edildiği bir sektörden pay almak için son yıllarda önemli gelişmeler yaşandı. Yapılan hastaneler ve doktorlarımızın büyük başarıları tüm dünyada dikkat çekiyor. Sağlık turizmi kapsamında ülkemizi tercih edenlerin oluşturduğu katma değerin, turizm gelirini neredeyse 4’e katladığını söylemek mümkün. Sektördeki en büyük sorun, yabancı dil konusunda yaşanan personel sıkıntısı. Donanımlı ve yetkinliği olan personel bulmakta güçlük çekiyoruz. Bu arada bölgede ‘merdiven altı’ diye tabir edilen yerlerin çok sıkı bir şekilde takibinin yapılarak, izinsiz çalışmalar yürütmesi engellenmelidir.”
YETKİ BELGESİZ YÜZLERCE KLİNİK VAR
Sağlık Bakanlığı sertifikalı acente yöneticisi Zeynep Akçakaya Akpolat:
“Sağlık Bakanlığı’ndan yetkili ve belgeli bir sağlık turizmi acentesi olarak sektörde uluslararası standartlara uygun ve sistemli bir çalışma yürütüyoruz. Acente bünyesinde farklı dillerde 15 tercüman görev yapıyor. Havaalanından bir turisti alıp sağlık kurumuna götürmeye yetkimiz var. Ağırlıklı olarak İngiltere ile çalışıyoruz ve orada bir merkezimiz var. Antalya, özellikle İngiltere için çok büyük bir tercih sebebi. Ancak Antalya’da taksicisinden halıcısına pek çok alanda esnaf sağlık turizmi yapıyor. Turistin sorması yeterli, hemen o konuda uzman oluyorlar ve turisti alıp bir hastaneye ya da kliniğe götürüyorlar. ‘Dişi ağrıyormuş, bize ne vereceksiniz?’ diyerek turisti kapı kapı gezdirenler var. Sağlıkta hanutçuluk denebilecek bu durumu sona erdirmek için Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yapıyoruz, bölgede yaşanan bu tür sorunları rapor halinde aktarıyoruz. Antalya’da son birkaç açılan 400 civarında diş kliniği var. Oysa Sağlık Bakanlığı’nın yetki belgeli klinik listesinde bunların sadece 50’ye yakını yer aldı. 350’si yetki belgesi olmadan açılmış klinikler. Bu alanda da bir kontrol ve sınırlamaya ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
ÇANTACILARA DENETİM ŞART
Dermatolog Dr. Kubilay Yücel:
“Antalya’da konusunda uzman, başarılı pek çok hekim var. Ama hala merdiven altı, çantacı diye tabir ettiğimiz, ellerinde çantayla dolaşıp ne olduğu belirsiz dolgu malzemeleriyle kontrolsüz ve sağlık riski taşıyan uygulamalar yapan kişiler var. Bu kişilerin arasında ağırlıklı olarak Rus ve İranlılar olmak üzere yabancı uyruklular da var. Pandemi fırsat bilip ev ev dolaşarak ne olduğu belirsiz maddeleri yüzlere enjekte ediyorlar. Yüzde dolgu diye bebe yağı enjekte eden var. Bu tür işlemlerin hekim olmayan kişiler tarafından yapılmasının yasal olmamasına rağmen olumsuz sonuçlar meydana getiren vakalarla sık sık karşılaşıyoruz. Sınırlı bütçesi olan insanların güzellik uygulamalarına olan taleplerini fırsat bilip piyasa fiyatından biraz daha ucuza bu işlemleri vadediyorlar. Tıbbi bilgi olmadan yapılan işlemler zaman zaman facialarla sonuçlanabiliyor, geri dönüşü olmayan cilt problemleri ortaya çıkabiliyor. Devlet denetimi çok önemli.”
EXPO’YA ‘SAĞLIK EKOSİSTEMİ’ ÖNERİSİ
Antalya Bilim Üniversitesi ve Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) iş birliği ile EXPO alanını aktif hale getirerek ekonomiye kazandırmak üzere hazırlanan bir raporda bölgenin bir sağlık yerleşkesine dönüştürülmesi önerildi. ‘Sağlık Ekosistemi’ modelinde EXPO alanında hastaneler, medikal SPA merkezleri, tıbbi cihaz ve ilaç şirketleri, üniversiteler, start up’lar, AR-GE tesisleri, laboratuvarların bir araya getirmesi düşünüldü. Yurt içinden ve yurt dışından gelecek hastalar için doğanın içinde bir sağlıklı yaşam alanı planlandı. Dünyada uluslararası hasta ağırlayan ilk 5 ülkenin ABD, Almanya, Tayland, Hindistan ve Türkiye olduğunun belirtildiği raporda bu projenin getireceği fayda şöyle anlatıldı: “Dünyada sağlık turizmi 10 yıldır hızla gelişirken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre tıp turizmi için seyahat edenlerin sayısı 10 milyonu aştı ve yıllık ciro 100 milyar dolara ulaştı. Bu alanda büyük potansiyele sahip EXPO alanına 10 dakika mesafede 5 yıldızlı tesislerin bulunması, projenin uygulanabilirliğini arttırmaktadır.”