Güncelleme Tarihi:
ANTALYA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, iki yıllık bakanlık döneminde masa başında yöneticilerle yaptığı toplantılarda yakalayamadığı birçok sorunu ziyaret ettiği evlerde yakaladığını söyledi.
Müezzinoğlu, bakanlık tarafından Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde düzenlenen "Sağlık Bakanlığı Koordinasyon Değerlendirme ve Planlama Toplantısı'na" katıldı.
İllerde il sağlık müdürleri, halk sağlığı müdürleri ve kamu hastaneleri genel sekreterlerinin bütün halinde mücadele etmesini isteyen Müezzinoğlu, yetkililerden tek başına değil, birlikte başarı istediklerini kaydetti.
Kendi arasında çatışan, ayrıştıran değil, birlikte üreten, birlikte daha iyi rejimde koşan bir anlayışı merkeze almak gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, üç birimden birinin, diğerinin alternatifi gibi değerlendirilmemesi gerektiğine işaret etti.
Son 12 yılda Türkiye'de sağlık alanında "sessiz devrim" yaşandığını anlatan Bakan Müezzinoğlu, "Dünyanın örnek aldığı, anlamakta zorlandığı başarıyı bu salondaki yönetici arkadaşlarımızla sağlık camiamızla başardık. Aksayan yönlerimiz, sıkıntılarımız ve zorlukların temelinde yatan iletişim eksikliğidir. Birbirimize değer verme ve birlikte başarabilme anlayışındaki zafiyetlerimizdir" dedi.
- "Sizlerden alın teri değil, beyin teri istiyorum"
Bakan Müezzinoğlu, sağlık camiası yöneticilerine "Alın teri" sözünü hatırlatarak, "Sizlerden alın teri değil, beyin teri istiyorum. Daha güzele, daha iyiye, daha doğru hedeflere gidecek beyin terini merkeze alın. Biz öncüyüz, liderlik yapacağız, biz vizyon çizeceğiz. Daha güzelin, daha iyinin, daha doğrunun peşinden koşacağız. Bunu beynimizin emeğiyle başarabiliriz" diye konuştu.
Sağlık alanında önemli başarılar elde edildiğini ancak bu başarılar bir kenarda bırakılıp eksik ve zayıf yönlerin değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Anne ölümleri, bebek ölümleri, akılcı ilaç kullanımı, uyuşturucu sıkıntısı... Bütün bunlarla ilgili anne ölümlerini daha dinamik ve daha başımız dik, alnımız açık, daha iyi noktaya nasıl taşıyabiliriz, hangi kararları alırsak, hangi değişimleri yaparsak bir anneyi daha fazla yaşatabiliriz, hangi kararı, hangi duyarlılığı gösterirsek bir bebeği daha yaşatabiliriz... Yaşatabildiğimiz o bebek belki yarınlarda beyin teriyle Türkiye'nin vizyonunu değiştirecektir. O nedenle bizim sorumluluğumuz yaşatma adına duyarlılık göstermekte asla eksiğimiz, kusurumuz olmamalıdır. Sezaryen oranları, akılcı ilaç kullanımı çok farklı bir dinamizmi yeniden ve dünyanın örneklerini de masamıza yatırarak, bize ait örnekleri de üretebilecek bir anlayışı inşallah birlikte burada başaracağız."
- Sağlıkta bilim ve Ar-Ge'ye yatırım
Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlık alanında çok iyi hizmet sunduğunu ancak sağlıkta, bilimde, Ar-Ge'de, üretim alanında daha fazla etkili olmak gerektiğini belirtti.
Bu doğrultuda Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının kurulmasının önemli bir adım olduğunun altını çizen Müezzinoğlu, enstitünün kuruluşunun bir ay içinde yapılacağını ifade etti.
Kanser, akreditasyon ve bioteknoloji enstitüleriyle kurumun şekilleneceğini dile getiren Müezzinoğlu, "Türkiye'nin sağlık Ar-Ge'si, Türkiye'nin sağlıkta katma değer üreten ve dünyaya da bunu sunabilen, Türkiye'nin patenti olan, Türkiye sağlık camiasının beyin terini dünyaya hizmet ettiği alanları mutlaka açmak zorunda ve bu alanlarda iddialı olmak durumundayız" dedi.
Müezzinoğlu, Sağlık Bilimleri Üniversitesinin de bir ay içinde kuruluşunu gerçekleştireceklerini, bununla eğitim araştırma hastanelerinin daha farklı konuma geleceğini söyledi.
- Bakan Müezzinoğlu'ndan olağanüstü ziyaretler
Bakan Müezzinoğlu, her gittiği ilde olağanüstü bir program olmadığı takdirde iki saatini sağlık hizmeti almış hastalara ayırdığını anlattı.
Önceden belirlenmeyen en az 3 hastayı evinde ziyaret ettiğine değinen Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
"Yeni doğum yapmış, yoğun bakımdan çıkmış ve ameliyat olmuş en az üç eve tesadüfen gidiyorum. Bu gittiğimiz adresi önceden bilme gereğinin anlamı, değeri de yok. Hedef için de amaç için de katkısı da yok. 2 yıllık bakanlık sürecimde salon toplantıları, masa başında yöneticilerimizle yaptığımız toplantılarda yakalayamadığımız birçok problemi veya çok basit sorunu evdeki hastamızdan, hasta yakınımızdan yakaladık."
- Bakan Müezzinoğlu'ndan "ziyaret" talimatı
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, illerde sağlık alanındaki yöneticilere kendisi gibi sağlık hizmeti alan hastaları ziyaret etmeleri talimatı verdi.
Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye genelinde 7-8 bin yöneticimiz var. Her ay 10 eve, bunun üçü aile hekimliğinden, biri 112 Acil hizmetlerinden almış, diğer 5, 6'sı doğum yapan, yoğun bakımdan çıkan, ameliyat olan, diyabet hastası, kronik böbrek hastası... Ama ildeki bütün yöneticiler 10 eve gidip, eşinizle giderseniz daha bereketli olur, şart değil ama elinizde bir demek çiçek, güler yüz, bir vicdan, bir hatır sorma, bir insani ilişki... Bütün yöneticilerimiz ve başta il sağlık müdürümüz, genel sekreteriniz, halk sağlığı müdürümüz, yardımcıları, yani hastanelerdeki bütün yöneticilerimiz... Rutin hizmetin gereklerini yapıyoruz ama inşallah valilerimiz de vali yardımcılarımız da..."
Sağlık hizmeti sunan doktorların, hemşirelerin, otoparkta güvenlikçinin de evine gidilmesini isteyen Müezzinoğlu, 10 evden birinin sağlık hizmeti sunan ekiplerinden olmasını önerdi.
Hiçbir sorun çözülmese bile insanların dertlerine ortak olmanın güzel bir davranış olduğunu, dertlerin ve sıkıntıların paylaşıldıkça azaldığını ifade eden Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1 Şubat’tan itibaren bütün yöneticilerimiz zile basacak, kapıyı çalacak ve hatır soracak. Oradan ne dönüyor? O dönenler ortak sorun gibi olanların, göreceksiniz ki siz zaten 10 taneden üçünü kendiliğinden çözeceksiniz. İkisi bakanlık tarafından çözülecektir. 5'i de kısa vadede çözülebilecek gibi değildir. Bu bir, vicdanen yapmamız gerekeni yaptık. İki basit sorunlarla bu ülke insanına haksızlık etmedik, zulmetmedik."
- Uyuşturucu ile mücadele
Müezzinoğlu, uyuşturucu ile mücadele konusuna da değindi. Bu konuda son aşamaya gelindiğini, salı günü ilgili Başbakan Yardımcısına 8 bakan ve sivil toplum örgütleriyle acil eylem planı sunulacağını bildiren Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Antalya'ya AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) lazım, ÇAMATEM (Çocuk Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) lazım. Doğru ama bataklık nerede? Artık sivrisinekler bizim canımızı okur hale gelmiş, halbuki bataklığa bakmamız lazım. Önleyici ve koruyucu tedbirler konusunda son 7-8 aydır çok yoğun çalışmalar yaptık. Sağlık Bakanlığı olarak 'Alo uyuşturucuyla mücadele danışma ve destek hattı'nı kuracağız. Bu anlamda anne ve baba veya muhatapları asla güvenin dışında... 'Ben suçlu pozisyonuna düşer miyim?' gibi değil, anne rahatlıkla sorabilecek, rahatlıkla danışabilecek. Baba, dayı, kendisi... Aile hekimlerimiz de onlara gerekli eğitimi verebilecek. Aile hekimine grip olmuş, nezle olmuş gibi bir enfeksiyon, normal bir rahatsızlık geçiriyormuş gibi, evet bir yanlış, insanın midesi hasta olabildiği gibi ya ruhsal sorunu, psikolojisi hasta olamaz mı? O bir suç gibi görmekten değil, bir rahatsızlık gibi gören, o rahatsızlığının da tedavisi ile ilgili her an yanında olan bir anlayış."
Psikiyatri uzmanı olan bütün hastanelerde bağımlılık polikliniklerini yaygınlaştıracaklarını kaydeden Müezzinoğlu, bu polikliniklerin her alandaki bağımlılığa hizmet edeceğini bildirdi.
Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Korkarım ki 3-5 yıl sonra kar topu gibi büyüyen bir teknoloji bağımlılığı grubu geliyor. Sigara bağımlılığı, alkolizm, kumar bağımlılığı... Dolayısıyla artık sağlık hizmeti sunumunda bağımlılık haline gelen her konuya bağımlılık poliklinikleriyle bağımlılık servisleriyle hizmet verilecek. AMATEM'e gitmeden, çünkü AMATEM artık bir damgadır. Anneler, babalar ve aileler o damgadan korktukları için de o safhaya gelmeden ortaya çıkmıyorlar. Halbuki biz onlar o safhaya gelmeden yanlarında olmalıyız. Suç olmadan yanlarında olmalıyız, hukuka, savcılığa gitmeden onları oradan çekip alabilmeliyiz. İnşallah bütün boyutlarıyla önümüzdeki süreçte bunları planlayacağız."
- Sağlık turizminde 25 milyar dolarlık hedef
Şehir hastaneleriyle sağlık turizmini daha iyi planlamak istediklerini ifade eden Müezzinoğlu, hizmeti çok iyi sunan bir ülke olarak yakın coğrafyadaki 1,5 milyar insana sağlık hizmeti veren bir Türkiye oluşturmayı amaçladıklarını dile getirdi. Müezzinoğlu, belli illerde ve merkezlerde sağlık alanında bir fonksiyon yükleyeceklerini kaydetti.
Fonksiyon yüklenen illerin de akredite edileceğini ve teşviklerden yararlandırılacağını anlatan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Antalya bir alanda bir fonksiyon üstlenecek, o fonksiyonun markası Antalya olacak. Malatya bir fonksiyon üstlenecek, dünya çapında sağlık turizminde o alanda Malatya akla gelecek. Karaciğer naklinde Malatya akla gelecekse yüz naklinde Antalya akla gelecekse termal turizmde Afyon akla gelecekse dünyada bunlar akla gelecek. Sağlık turizmi hizmeti sunumunda Türkiye, 2018'de 9-10 milyar, 2023'te 20-25 milyar dolarları yakalayan, bunun parasal telaffuzlarını yapmak istemiyorum ama hizmet alanında marka, değer olmuş alanlarıyla Türkiye'yi farklı bir noktaya taşıyacağız."
- Antalya Valisi Türker
Antalya Valisi Muammer Türker de sağlık turizmi bakımından Antalya’nın çok ciddi imkanlara sahip olduğunu, sadece Türk vatandaşlarına değil, dünyanın farklı bölgelerinden gelen insanlara hizmet verdiğini söyledi.
Madde bağımlılığı ile ilgili mücadele konusuna değinen Türker, arz ve talebi azaltıcı, gençleri bu beladan koruyucu tedbirler alınması gerektiğini bildirdi. Vali Türker, AMATEM'lerin sayısının artması gerektiğine işaret etti.
Sağlık Bakanlığı üst düzey yöneticileri, sağlık il müdürleri, halk sağlığı il müdürleri ile kamu hastalıkları hastaneleri genel sekreterlerinin katıldığı toplantı 19 Ocak Pazar gününe kadar devam edecek.