Profesörden kanser uyarısı: Ülkemiz alternatif tıp çöplüğüne doğru sürükleniyor

Güncelleme Tarihi:

Profesörden kanser uyarısı: Ülkemiz alternatif tıp çöplüğüne doğru sürükleniyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2017 13:45

Profesörden kanser uyarısı: Ülkemiz alternatif tıp çöplüğüne doğru sürükleniyor

Haberin Devamı

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) - ONKOLOJİ uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanserle ilgili suistimallerin arttığını, halkın doğru bilgilendirilmesi gerektiğini ve ülkenin alternatif tıp çöplüğüne doğru sürüklendiğini söyledi.
1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası nedeniyle Memorial Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nde toplantı düzenlendi. Bu konudaki suistimallere dikkat çeken Prof. Dr. Özdoğan, kanserle ilgili suistimallerin arttığını, halkın doğru bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, "Yaşam ortalamasında bugün erkeklerde 70, kadınlarda 80 yaş yakalandıysa kimyasalları doğru yönettiğimiz için yaşımız uzamaya başladı. Kumluca'da yetişen domates, turunçgil gibi ürünleri denetlemeyelim mi, tabi ki denetleyelim ama artık kimyasal düşmanlığı değil, herkesi kimyasal dostluğa, denetlemeye ve doğru kullanmaya davet ediyoruz" dedi.
BİRTAKIM ÇAKMA DİYETLER
Yaşam süresi 100'ü geçerse, her iki kişiden birinin mutlaka kanseri yaşayacağını dile getiren Prof. Dr. Özdoğan, kanseri daha iyi öğrenmek ve yönetmek gerektiğini söyledi. Kanser haberlerinde inanılmaz suiistimal olduğundan yakınan Prof. Dr. Özdoğan, “En kıymetli diyet Akdeniz diyeti ama biz en kıymetli diyetimizi yok sayıyoruz. Kanseri önlüyor, yaşamı uzatıyor ama bunu konuşmuyor, birtakım çakma diyetleri konuşuyoruz" diye konuştu.
DÜNYADAKİ EN BÜYÜK PROBLEM GIDA BAĞIMLILIĞI
"Hayvanların yüzde 75'ine verdiğiniz yemlerin GDO'lu ürün olduğunu biliyor musunuz" diyen Prof. Dr. Özdoğan, tembelliği bırakıp ülkemize, iklimimize, genetik yapımıza uygun ürünler sunulması gerektiğini vurguladı. Gıda bağımlılığının sigara bağımlılığından daha kötü olduğunu belirten Prof. Dr. Özdoğan, “Dünyadaki en büyük problem gıda bağımlılığıdır, gelişmiş ülkelerin de en önemli problemi. Obezite çocuklarımızda yüzde 20-25'i bulmuş. Çocuklarımıza spor alışkanlığı kazandırmıyoruz, mahalle oyunları bitti, okullarda takıma giriyorsa sadece o şekilde sportif faaliyetlere girebiliyor" dedi.
ELEKTRONİK SİGARA TEHLİKESİ
Sigarada bilinçlenilmediğini ve daha kötüye gidildiğini anlatan Prof. Dr. Özdoğan, “Yasaklar ve fiyatlar artıyor ama niye böyle? Daha tehlikelisi elektronik sigara, sigarayı bıraktırma aracı olarak pompalanıyor ama hiçbir araştırma sigarayı bıraktırdığını göstermemiş. ABD'de milyonlar şu an elektronik sigara kullanmaya başladı. Çünkü legal, lise çağındakilerin yüzde 16'sı kullanıyor. Avrupa yeni bilinçlenmeye başladı ve çok büyük sigara firmaları elektronik sigaraya sarıldı. Elektronik sigara sigarayı bıraktırmıyor, yeni bağımlılar oluşturuyor. Akciğerde tahribat, ağız kanseri ve vücudumuzda birçok rahatsızlığa yol açıyor" dedi.
ALTERNATİF TIP ÇÖPLÜĞÜNE SÜRÜKLENİYORUZ
Türkiye'deki check-up uygulamalarını da eleştiren ve bunların ciddi sorgulanması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, profesyonel suistimallerine de 'dur' denilmesi gerektiğini kaydetti. Alternatif tıp alanında suistimallere çok üzüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Özdoğan, “Ülkem alternatif tıp çöplüğüne doğru sürükleniyor. 1000'in üzerinde hekim kurslarla hızlıca yetişmeleri ve neredeyse tüm tedavilerde hepsini de ellerindeki birtakım geleneksel yöntemlerle tedavi etmeye çalışmaları nedeniyle önümüzdeki süreçte büyük sorun yaşayacak. Tedavilerini geciktirdikleri ve doğru tedavi etmedikleri için onları bekleyen önümüzdeki süreçte büyük tehlikeler var ve suçlanacaklar, yargılanacaklar" dedi.
KANSERLE BARIŞMALI VE KABULLENMELİYİZ
Artık kanserle barışıp kabullenilmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Özdoğan, “Doğru yöntem ve stratejilere ulaşmalıyız. Ölümü yok saydığınız ve tamamen reddettiğinizde ölüm sürecini de doğru yönetemiyorsunuz. Şu anda kliniklerde yaşadığım en büyük sorun bu. Hasta ve yakını ölümle barışık olmadığı için sürekli bir arayışa giriyor. İyi doğum, iyi yaşam kadar iyi ölüm de bizim hakkımız değil mi" dedi.
EGZERSİZ 5 KANSER TÜRÜNDEN KORUR
Kanserden korunmada en etkin yollardan biri olan hareketli yaşamın önemini vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, “Özellikle kanser ve egzersiz ilişkisi ile ilgili yapılan araştırmalar, düzenli spor alışkanlığının kanserden koruyucu etkisinin yanı sıra tedavi gören hastalarda yan etkileri azalttığı, kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi sonrası iyileşme sürecine yardımcı olduğunu gösteriyor" açıklaması yaptı. Meme, kalın bağırsak, rahim, beyin ve pankreas kanserlerinde hareketli yaşamın artık çok önemli bir engelleyici faktör olduğunu dile getiren Prof. Dr. Özdoğan, hangi kanser türü için nasıl önlem alınması gerektiği hakkında da bilgiler verdi.
MEME KANSERİNE KARŞI HAFTADA 4 SAAT YÜRÜYÜŞ
Prof. Dr. Özdoğan, “Meme kanserinde artık egzersizin koruyucu etkisinin bulunduğu pek çok çalışma ile ispatlanmış durumda. Düzenli egzersiz ve spor alışkanlıkları, özellikle menopoz sonrasında kadınlarda meme kanseri riskini azaltmaktadır. 4 yıl boyunda her hafta 4 saat yürüyüş yapan kadınlarda, aynı süre içinde daha az egzersiz yapan kadınlara nazaran, hastalık riskinin yüzde 10 azaldığı görülmüştür" dedi.
NE YEDİĞİNİZE DİKKAT EDİN
Tüm dünyada hem erkek hem de kadınlarda kansere bağlı yaşam kaybına yol açan ikinci kanser türünün kolon ve rektum kanserlerinin oluşumunda yanlış beslenmenin önemli yer tuttuğunu kaydeden Prof. Dr. Özdoğan, “Aşırı kırmızı et tüketimi ve özellikle ızgarada pişirilen etler, işlenmiş şarküteri ürünleri, çiğ ve tütsülenmiş etler kalın bağırsak kanserlerini tetiklemektedir. Özellikle erkeklerde alkol tüketiminin de kalın bağırsak kanserini artırıcı etkisi vardır. Daha çok sebze, meyve ve tam tahıllı ürünlerle beslenme ise bu kanser türünün gelişme riskini azaltan en önemli faktörlerdir" diye konuştu.
RAHİM KANSERİ GELECEKTE BÜYÜK TEHLİKE
Rahim kanserinin en sık rastlanan jinekolojik kanser türü ve Türkiye'de gelecekteki büyük tehlike olduğunu belirten Prof. Dr. Özdoğan, kadın kanserleri arasında 4'üncü sırada yer aldığını söyledi. Obezite ve rahim kanseri arasında oldukça güçlü bir ilişki olduğunu belirten Prof. Dr. Özdoğan, “Aşırı kilolu veya obez kadınlarda bu hastalığın gelişme riski, 2, 3, 5 kat daha fazladır. Aşırı kilo ve obezitenin yanında oturarak geçirilen uzun saatler de rahim kanserinin en önemli nedenlerinden biridir. Düzenli egzersiz ile rahim kanserlerinin yüzde 60'ının önlenebildiği bilinmektedir" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!