Güncelleme Tarihi:
Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya), (DHA)- EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Neşe Çelebisoy, bazı migren hastalarının kendi inisiyatiflerinde, herhangi bir hekime başvurmadan ilaç alma eğiliminde olduğunu anlatırken, "Hastaların bu duruma gelmesini hiçbir şekilde istemiyoruz. Yapılması gereken hastanın koruyucu tedavi planının içinde olmasını sağlamak" dedi.
Antalya'nın Kemer ilçesinde düzenlenen 53'üncü Ulusal Nöroloji Kongresi'ne katılan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, migren ve neden olduğu aşırı baş ağrılarında yanlış ilaç kullanımı ve tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi verdi. Migrenin toplumda çok sık rastlanan primer bir baş ağrısı olduğunu söyleyen Prof.Dr. Çelebisoy, şöyle dedi:
"Primer baş ağrısı denilmesinin nedeni, alta yatan başka hiçbir hastalıkla ilişkisinin olmamasıdır. Ağırlık olarak bir kadın hastalığıdır migren. Yaklaşık 4 kadından 1'i. Genel popülasyonda kadınlarda oluşmaktadır. Bu da erkeklerin neredeyse 2.5- 3 katı gibi bir sıklığa neden olmaktadır. Sıklıkla 20- 40 yaş arasında bir başlangıç gösterir bu hastalar. Çok tipik olarak 4 saati aşan 72 saate kadar uzayabilen sıklıkla tek taraflı olan zonklayıcı, orta şiddetli, fizik aktiviteyle artış gösteren, bulantı, kusma, ışık, ses hassasiyetinin eşlik edebildiği baş ağrısı ataklarıyla karakterlidir."
"HER BİR ATAK YA DA ALINAN İLAÇ BİR DİĞERİNİ TETİKLEMEKTE"
Bazı hastalarda baş ağrısı ataklarının kişinin sosyal ya da mesleki yaşantısında aksamalara neden olabileceğini aktaran Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, bu oranın migren hastalarında yüzde 10- 20 seviyelerinde olduğunu kaydetti. Bu tip hastalarda mutlaka koruyucu tedavi ve atak gelmesini engelleyecek tedavilerin planlanması gerektiğini vurgulayan Prof.Dr. Çelebisoy, şöyle konuştu:
"Bir grup hasta tamamen kendi inisiyatiflerinde, herhangi bir hekime başvurmadan ilaç alma eğiliminde olabilmekte ki bu bizim çok istediğimiz bir durum değil. Çünkü 'ilaç kötü kullanım baş ağrısı veya aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı' dediğimiz bir baş ağrısı hastalığımız var. Uzun süre ya da sıklıkla baş ağrısı için bir ilaç almayla ilişkilendirdiğimiz bir tablo ve her bir atak ya da alınan ilaç bir diğerini tetiklemekte. Dolayısıyla bu duruma gelmesini hastaların hiçbir şekilde istemiyoruz. Böyle bir durumda yapılması gereken hastanın bir koruyucu tedavi planının içinde olmasını sağlamak. Bunun dışında kronik hastalar yani 3 aydan uzun süre, çok sık, ayın yarısından fazla atak geçiren hastalarımız için koruyucu tedavilerimizde son yıllarda bir diğer alternatifimiz botulinum toksin (botoks) uygulamaları. Ancak bizim açımızdan, Türkiye açısından geri ödemede birtakım sıkıntılarımız var. Dolayısıyla ulaşmak da çok çok kolay değil. O nedenle biz öncelikle diğer klasik koruyucu tedavilerimizi kullanıyor ancak daha çaresiz durumlar için botulinum toksin uygulamalarını saklıyoruz."
MİGREN AŞISI
Migren aşısıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü de belirten Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, "Şimdilik umutlu gittiğini söyleyebiliriz. Çalışmalar sonlandırılıp onayı alındıktan sonra ancak Türkiye başvuruları yapılacak ve biz de kendi hastalarımızda kullanma şansını bulabileceğiz" dedi.
FOTOĞRAFLI