PORTRELER DÜNYADA İLK KEZ AKRA’DA

ANTALYA’dan doğan ve dünya müzik piyasasında yer edinen Akra Caz Festivali bu yıl 5. kez sanatseverlerle buluştu. Akra Hotels tarafından düzenlenen, Türk Hava Yolları’nın ulaşım sponsoru olduğu Akra Barut Otel’in açık hava sahnesinde gerçekleştirilen festivalin kapanış gecesinde dünyaca ünlü piyano virtüözü Fazıl Say sahne aldı. Say gecede, Türkiye’nin aydınlık yüzleri olarak adlandırdığı aralarında babası Ahmet Say’ın da yer aldığı, Fikret Otyam, Yaşar Kemal, Yıldız Kenter, Türkan Saylan, Nejat Eczacıbaşı, Şarık Tara ve Tarık Akan’a ithaf ettiği 8 parçadan oluşan Portreler adlı eserini dünyada ilk kez seslendirdi. Say’a gecede dünyaca ünlü flüt virtüözü Bülent Evcil eşlik etti.

HER PARÇA BİR İSME
Kültür sanat anlamında Türkiye’de önemli isimler arasında yer alan Yekta Kopan’ın sunuculuğunu yaptığı gecede alanı hınca hınç dolduran sanatseverler unutulaz bir akşam yaşadı.
Akra Caz’ın tüm dünyada dikkat çeken bir festival haline geldiğini belirten Kopan, “Akra Caz Festivali uluslararası arenada aranılan bu sahnede olmak için arzu duyulan bir festival oldu. Bu Kadir Dursun ve ekbinin başarısı. Onların başarısından öte Antalyalıların başarısıdır” dedi.

ŞÜKRANLARIMI İLETMEK İSTEDİM
Portreler’i ömürlerini Türkiye’nin aydınlanması için adamış 8 değerli isim için yazdığını açıklayan Fazıl Say, “Fikret Otyam, babam Ahmet Say, Nejat Eczacıbaşı, Yıldız Kenter, Yaşar Kemal, Şarkı Tara, Türkan Saylan ve Tarık Akan. Bu kişilerin hepsini çok iyi tanıyorum. Bu insanların hepimizde bir yeri var. Bunun bir karşılığı olması lazım diyerek bestelerimle bu insanlara şükranlarımı iletmek istedim” diye konuştu. Portreler adlı eserin ilk bölümünde Say, “O Anadolu’dur. O Akdeniz’dir” dediği Fikret Otyam için bestelediği eserini seslendirdi. Say, eserde Anadolu motiflerini yer vermek istediğini vurguladı.

“BABAM AHMET SAY”
Say, konserde 10 Mayıs’ta hayatını kaybeden müzik yazarı ve eleştirmen aynı zamanda da öykü yazarı olan babası Ahmet Say için bestelediği bölümü seslendirdi. Say düşüncelerini “Portreleri bestelediğim sırada babam hayattaydı ama ağır hastaydı. Ona dinletmek istiyordum. Kaydını yaptık ama kaydı yetiştiremedik. Maalesef babam bestelediğim bu parçayı hiç dinleyemedi. Umarım onu buradan sesler ona ulaşacaktır. İnsan babasını tarif ederken nasıl ederse ben de öyle etmek istedim” diyerek anlattı.

KENTER VE SAYLAN
Say ve Evcil’in ömürün tiyatroya adamış hocaların hocası olarak adlandırılan Yıldız Kenter ile cüzzam hastalığının tedavisi ve kız çocuklarının okuması için verdiği mücadeleyle tanınan bilim insanı Türkan Saylan için seslendirdiği parçalar da izleyicilerden büyük alkış aldı. Kenter’in tiyatronun 20. yüzyıl Türkiyesi’ndeki en büyük oyuncularından biri olduğunu belirten Say, “Biz sanatçılar sahnede elimizden geleni yaparız. Ama bunun bir de kulis odası var. Orası pek keyifli değildir. Orada ayna vardır hesaplaşma vardır. Bu eseri sabah 6.15’te besteledim. Sürekli yeni bir karakter gelecek. Sinirli, aldatılmış şefkatli bir kadın. Bunlar Yıldız Kenter’in rolleridir. Parçanın sonunda da ruh halini ayna karşısından vermektedir. Portreler’deki dinlemesi en zor parçadır” dedi.

YAŞAR KEMAL VE ANADOLU
Portreler’de dünya edebiyatının en önemli kalemlerinden olan, eserlerinde Anadolu’yu ve Anadolu insanını anlatan Yaşar Kemal için yazdığı bölümü çalan Fazıl Say, şöyle konuştu:
“Yaşar Kemal’i bas flütle anlatmak istedim. Oldukça pes bir enstrümandır. Biraz kaval, duduk gibi tonları var. Yaşar Kemal’in toprak, anadolu, Binboğa, Ağrı Dağı efsaneleri gibi pastoral betimlemelerini bas flütle veririz diye düşündüm. Romanında bir sahne vardı. İki ordu ovanın etrafındalar. Yüzbinlerce asker savaşmak üzereyken ovaya ceylan girer. Kah o tarafa kah bu tarafa koşar ve savaş bir türlü başlamaz. Ceylan sayesinde savaş olmaz. Bu beni çok etkiledi. O anı da anlatmak istedim.” Portrelerin son bölümünü Tarık Akan’a ayıran Fazıl Say, “Ben hayatımda bu kadar pozit bakan, karşısındakini bu kadar motive eden, sürekli gülen sürekli iyi olan başka birini tanımadım. Bu pozitif ruhu yansıtmak istedim” dedi. Konserde Say, pandemi döneminde yazdığı Yeni Hayat adlı eserini seslendirdi. Say gecinin kapanışını Summer Time adlı parçayla yaptı.