Güncelleme Tarihi:
TURİZMDE ve tarımsal üretimde Türkiye’nin başkenti konumunda olan Antalya’da iş dünyası, 2021 yılının fotoğrafını çekti ve 2022’de ekonomik görünüme ilişkin beklentilerini de açıkladı. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, turizmde 2021 yılına pandemi endişesiyle başladıklarını fakat yıl ortasının beklentilerin üzerinde bir performansla geçirildiğini söyledi. TÜİK verilerine göre pandemideki düşüşten sadece gayrimenkul, finans, kamu hizmetleri ve sağlık-sosyal hizmetlerin etkilenmediğini, diğer tüm sektörlerde reel büyümenin negatif olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Çetin, şöyle devam etti: “Pandemi, turizm-ticaret-ulaştırma sektörünün Antalya katma değerindeki payını düşürdü. Tarımın, gayrimenkul hizmetlerinin, imalat sanayiinin payı ise arttı. 2021 yılında turizmde 2020’ye göre yüzde 164 artışla 2019 yılının yüzde 60’ı düzeyine geldik. Maalesef son aylarda yaşadığımız döviz kuru oynaklığı, yüksek maliyet artışları, girdi tedarik edememe, fiyat belirlenememesi ve ilave finansman sorunları yaratmıştır. Sebze ve meyve ihracatımızda da çeşitli teknik engellerle karşı karşıyayız. Sonuç olarak, 2021 yılını pandemi öncesine göre halen kayıpla, ancak yıllık olarak nispeten beklentilerin üzerinde bir gelişmeyle bitiriyoruz.”
İYİLEŞTİRİCİ ADIMLAR
2022 yılı için dünyada turizme ilişkin beklentilerin olumlu olduğunu söyleyen Çetin, “Rusya ve Avrupa’da Antalya ilgisinin yüksek olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla pandemide yeni dalga olmaz ve uluslararası ilişkilerde olumsuz bir faktörle karşılaşmazsak turizmde 2019 yılı düzeyine döneceğiz ve Antalya ekonomisi gelecek yıl Türkiye genelinden daha iyi bir performans gösterecektir. Diğer sektörlerde ve iç piyasada durum girdi maliyetlerinde ve enflasyondaki seyre bağlıdır. Yüksek enflasyon ve belirsizlik şu anda stagflasyon yönünde bir gidiş doğurmuştur. Hükümetin enflasyonu düşürecek, istihdam üzerindeki vergi-prim yükünü azaltacak, reel sektörün finansman imkanlarını iyileştirecek adımlar atmasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu,
TARIMDA REKOR KÜÇÜLME
2020 ve 2021 yıllarında tarımın hem üretim miktarı hem de üretim değeri olarak büyüyemediğini ifade eden Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, şöyle konuştu: “Antalya ekonomisi ve tarımı, 2020 ve 2021 yıllarını ülkemiz genel ortalamasından çok daha ağır bir şekilde yaşadı. İhracatımız ise Türkiye ortalamasının üzerinde artmakta. Fakat birim ihracat fiyatımız, istenen ölçüde gerçekleşmemekte. Bir taraftan dövize bağlı girdi maliyetleri artışı ile baş etmeye çalışırken diğer taraftan da dış müşteri baskıları ihracatçılarımızı zorlamakta. İç tüketimde ise çok boyutlu baskılarla karşı karşıya kaldığımız bir yıl geçirmekteyiz. 2021 yılında sektörümüz, daha önce yaşamadığımız ölçüde küçülen bir üçüncü çeyrek yaşamıştır. Halbuki üçüncü çeyrekler tarımda en yoğun hasat ve gelir elde etme dönemleridir. Yani bu dönemin tarımda en uygun dönem olmasına rağmen son 20 yıldaki rekor küçülme, bu dönemde yaşanmıştır.”
İLK YARI ZOR GEÇECEK
Tarım sektörünün maliyet yükleri ve belirsiz döviz fiyatları yükü altında 2022 yılını karşılamaya hazırlandığını dile getiren Çandır, “Yılın özellikle ilk yarısı, çok zorlu geçecek. Bu zorluk sadece maliyet tarafında değil aynı zamanda iç tüketim tarafında da olacak. Vade yapısının tamamen bozulmuş olması da sektörümüz ve iş dünyası için ekonomik hareketliliği daraltıcı bir etki yaratabilecek. Zorlu koşullara karşı direncimizi, ancak birlikte hareket ederek artırabiliriz” diye konuştu.
HEDEF 3 MİLYAR DOLAR İHRACAT
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu da geride bırakmaya hazırlandığımız yılı ihracat bakımından şu sözlerle özetledi: “2021’de beklentimizin üzerinde bir rakam gerçekleştiriyoruz. Biz temmuz ayında 2 milyar 300 milyon dolarlık bir ihracat hedeflemiştik. Fakat yükselişteki hızlı ivmeyi görünce temmuz ayının ortasında yıllık hedefi 2.5 milyar dolar olarak revize etmiştik. Şu anda 2.5 milyar dolara çok yaklaştık. İnşallah yıl sonu itibariyle bu rekor hedefi gerçekleştirmiş olacağız. Bu kur olayları olmadan önce biz 2022 yılı için 3 milyar dolar ihracat hedefi koyduk. Bu biraz yüksek bir hedef ama bunu gerçekleştirmek için çalışacağız.”
İHRACATÇI KAYNAĞA ULAŞMALI
Kur dalgalanmalarının etkisi ile ihracatta yaşanan yavaşlamaya dikkati çeken Çavuşoğlu, ihracatçıların beklentilerini ise şöyle sıraladı: “Eğer kur düşüşü ham madde ve girdi maliyetlerine yansırsa ve kurda ani yükseliş ve düşüşler yaşanmazsa şartlar biraz normale döner, iyi bir sene bizleri bekliyor diyebiliriz. Ayrıca Eximbank yaklaşık bir aydır ihracatçı firmalara kredi vermiyor. İhracatçının bu süreçteki en büyük beklentisi finans kaynağına ulaşmak. Kredinin de önü açılırsa ve hedefe yönelik çalışabiliriz. Bunun yanında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde kurulan İhracatı Geliştirme A.Ş.’nin çalışmaları eğer beklediğimiz gibi gerçekleşir ve bu kurum kefalet vermeye başlarsa ihracatçı rahat bir nefes alır diye düşünüyoruz.”