Paralel dinleme davasının FETÖ davasıyla birleştirilmesi istendi

Güncelleme Tarihi:

Paralel dinleme davasının FETÖ davasıyla birleştirilmesi istendi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2017 22:29

Paralel dinleme davasının FETÖ davasıyla birleştirilmesi istendi

Haberin Devamı

Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA)– ANTALYA'da 'paralel devlet yapılanması' soruşturması kapsamında, 2009 ile 2013 yılları arasında 130 kişinin yasadışı yöntemlerle dinlendiği iddiasıyla açılan davanın 17’nci duruşması görüldü.
Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 5’i firari 14 sanıklı davanın 17’nci duruşmasına başka bir suçtan tutuklu bulunan Süleyman Çark, Mehmet Kara, bu dosyadan tutuklu Şenol Oral, Gökhan Tayuk ile Sunal Sevindik hazır bulundu. Davanın tutuklu sanıklarından Alanya L tipi Cezaevi’ndeki Rüştü Çetinkasap, Burdur E Tipi Cezaevi’ndeki Erol Çomak ile başka bir suçtan tutuklu Yavuz Bölek İzmir 2 Nolu T tipi Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Kırşehir E Tipi Cezaevi’ndeki Ali Koçak ise SEGBİS bağlantısı kurulamadığı için duruşmaya katılamadı. Duruşmada; telefonları dinlenen müştekilerden CHP Antalya eski Milletvekili Yıldıray Sapan, emekli polis memuru Hikmet İskender, 15 Temmuz gecesi şehit olan polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç’ın babası polis memuru Zeki Kılınç, polis memuru Murat Ceylan, Yakup Hamarat ile taraf avukatları da hazır bulundu. Davanın firari sanıkları İsa Yıldırım, Mehmet Erdil, Mehmet Fatih Baştuğ, Asım Demirel ile Bülent Elaldı yakalanmadıkları için duruşmaya getirilemedi.
“KASER HASTASIYIM SAVUMA YAPACAK GÜCÜM YOK”
SEGBİS aracılığıyla ifadesi alınan Yavuz Bölek, kanser hastası olduğu için son üç ay içinde üç kez ameliyat geçirdiğini söyledi. Yoğun bir şekilde kemoterapi gördüğünü belirten Bölek, savunma yapacak gücünün olmadığını belirtti.
Gökhan Tayuk ise 10 aydır tutuklu olduğunu bu yüzden hem kendisinin hem de ailesinin mağdur olduğunu iddia etti. Yapılan dinlemelerle ilgili formları kendisinin doldurmadığını, onayı da kendisinin vermediğini anlatan Tayuk, “Ben herhangi bir amaca hizmet etmedim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
YASAYA UYGUN İDDİASI
Sunal Sevindik de tutuklanıp tahliye edildikten sonra tekrar tutuklandığını belirterek 2012 yılında polislikten istifa ettiğini söyledi. 2009 ile 2010 yılları arasındaki istihbarat amaçlı dinlemelerle 15 Temmuz darbe girişimi arasında bağlantı kurulmaya çalışıldığını savunan Sunal Sevindik, “Bu ikisi arasında bir bağlantı yoktur. Bizim yaptığımız işlemler 5397 sayılı yasaya uygundur” dedi.
“FAZIL SAY HİÇ DİNLENİLMEDİ, DOSYADA TEKNİK HATA VAR”
Şenol Oral da 7 aydır tutuklu olduğunu belirterek tahliye talebinde bulundu. Erol Çomak da 9 dinleme olayıyla ilgili haksız yere tutuklu olduğunu iddia etti. Dosyada sanatçı Fazıl Say’ın dinlenilmiş olarak göründüğünü de belirten Erol Çomak, “Fazıl Say dinlenilmiş gözükmesine rağmen, dinlenen numaranın Fazıl Say’a ait olmadığı ve Fazıl Say’ın hiç dinlenilmediği anlaşılmıştır. Dosyada böyle teknik hatalar da vardır” dedi.
Dava nedeniyle bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini, Burdur’daki görevine tekrar başladığını, darbe girişimi sırasında da görevinin başında olduğunu, 48 saat aralıksız görev yaptığını, ardından tekrar tutuklanıp mağdur edildiğini ileri süren Çomak, darbenin müsebbibi olmadığını söyledi.
“DEVLET KURUMLARINDA HALEN ETKİNLER”
Duruşmada telefonları dinlenen müştekiler ise bu dinlemelerle 15 Temmuz darbe girişiminin altyapısının hazırlandığını iddia etti. İstihbarat amaçlı dinleme bahanesiyle FETÖ’ye karşı olanların telefonlarının dinlendiğini ileri süren müştekilerden Hikmet İskender, Fethullahçıların halen devlet kurumlarında etkin olduğunu iddia etti.
Telefonları dinlenen polis memurlarından Zeki Kılınç ise “Bu dinlemelerden elde edilen bilgilerle şantaj ve kumpaslar kurulmuş, dinlenen kişilerin kendilerinden olup olmadığı belirlenmiştir. Dinlenenlerden hiçbirisi FETÖ üyesi çıkmamıştır. Bu nedenle bu dinlemelerin FETÖ/PDY için yapıldığını düşünüyorum. Bu nedenle de bu dosyanın ana dosya ile birleştirilmesini istiyorum” dedi.
ESKİ MÜDÜRLER HAKKINDA SORUŞTURMA İDDİASI
CHP eski milletvekillerinden Yıldıray Sapan da dönemin il emniyet müdürlerinin de bu dosyada yargılanması gerektiğini belirterek, Antalya eski İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz hakkında soruşturma izni verildiğine dair haberleri mahkemeye sundu.
FETÖ’CÜ POLİSLER YER AÇMAK İÇİN SÜRGÜN EDİLDİLER İDDİASI
Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde görevli iken sürgün edildiğini ileri süren polis memuru Yakup Hamarat da Antalya’da 2011 yılından itibaren FETÖ’cü polislere Antalya’da yer açmak için FETÖ’cü olmayan polislerin sicillerinin bozularak diğer illere sürgün edildiğini iddia etti.
DOSYALAR BİRLEŞTİRİLSİN TALEBİ
Asıl mağdurun FETÖ’cü olmayan polisler olduğunu ileri süren Hamarat, “Ben bu suçların örgüt kapsamında işlendiğini düşünüyorum. Bu nedenle bu dosyanın FETÖ/PDY ana örgüt davasıyla birleştirilmesini talep ediyorum” diye konuştu.
Telefonları dinlenen emniyet müdürlerinden Ömür Saka’nın avukatı Serap Ertuğrul da “Bu dosyaya konu suçlar, 15 Temmuz’un hazırlık çalışmalarıdır. Bu nedenle eylemlerin FETÖ/PDY kapsamında değerlendirilmesini talep ediyoruz” dedi. Müşteki avukatlarından Abit Küçükarslan da yapılan eylemlerin FETÖ/PDY örgüt faaliyeti kapsamında yapıldığını, müvekkillerine yıllarca zulüm yapıldığını ileri sürdü.
Sanıkların tahliye talebini reddeden mahkeme, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılan müzekkere cevabı gelince sanıklar hakkında silahlı terör örgütü suçlamasıyla dava açılması halinde duruşma günü beklenmeksizin birleştirilme hususunun değerlendirilmesine karar verdi. Halen firarda olan 5 sanık hakkında yakalama emrinin infazının beklenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 10 Nisan’a erteledi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!