Güncelleme Tarihi:
KORONAVİRÜS salgını bir çok sektörü durma noktasına getirdi. Bunlardan biri de müzik piyasası oldu. Bu süreçte ayakta kalmak için mücadelede eden Antalya’daki müzisyenlerin bazıları ya memleketine geri döndü ya da müzik aletlerini satarak başka sektörlere geçiş yapmak zorunda kaldı.
EŞİTSİZLİK ORTAYA ÇIKTI
Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökmen Özmenteş, Kovid-19 pandemisinde en büyük sıkıntıyı yaşayan sektörlerden birinin müzik sektörü olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özmenteş, müzisyenlerin örgütlü bir yapıya sahip olmaması nedeniyle müzik piyasasında bu durumun daha görünür hale geldiğini ifade etti.
GÜVENCESİZ ÇALIŞANLAR
Pandemi sürecinde en şanslı müzisyenlerin kadrolu ve sözleşmeli olarak çalışan klasik müzik ve opera-bale sanatçılarının olduğunu dile getiren Özmenteş, “Bu gruptaki müzisyenler maaşlarını düzenli şekilde almaya devam ettiler. Halen de pandemi koşullarına uygun şartlar altında sanatlarını icra ederek yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Fakat eğlence piyasasında çalışan güvencesiz müzisyenler bu denli şanslı değiller. Eğlence mekânlarının uzun süre kapalı durumda olması ve ardından belli saatler içinde açılması işverenlerin öncelikli tasarruflarını müzisyenlerin aleyhine kullanmasını doğurdu. Canlı müzik yapılan mekânlarda müzisyenlerin “değmeyecek” süre ile müzik yapması gözden ilk çıkarılan tasarruf tedbiri oldu” diye konuştu.
KAYIT DIŞI SONA ERMELİ
Pandemi sürecinin sanat ve müzik emekçilerinin güvencesiz çalışma koşullarının nelere mâl olduğunu göstermekle birlikte müzisyenlerin kayıt dışı çalışma biçimlerinin de sona ermesi gerektiğini gösterdiğini açıklayan Prof. Dr. Özmenteş, şöyle konuştu: “Müzik piyasasında işverenler müzisyenlere sigorta yapmıyor. 7-8 müzisyen varsa bunun 2’si belki sigortalı diğerleri kayıt dışı çalışıyor. Yani müzisyenler prekarya dediğimiz güvencesiz çalışanlar sınıfında. Kayıt dışı oldukları içinde bir nevi hayalet insanlar oluyorlar. Devlet onları görmüyor. Müzisyenlerin de zamanında aldıkları ücretlerin bir kısmını sigortaya yatırmaları gerekiyordu. Bu süreç birçok iş sahası gibi müzisyenlerin de vergilendirilebilir düzeyde bir tarifeye kavuşmalarını zaruri hale getirmiştir. Aksi halde kötü gün dostu fonların kurulması ya da kısa çalışma ödeneği gibi haklardan yararlanmaları mümkün görünmemektedir. Öte yandan müzisyenlerin özlük haklarını koruyan sendikaların yaygınlaşmasının da önemi iyice belirmiştir." Prof. Dr. Özmenteş, ayrıca pandemi sürecinde açık ya da kapalı mekânda yapılan her türlü konseri de riskli bulduğunu sözlerine ekledi.
MÜZİSYENLER NE DİYOR?
ÜLKENİN YASINI MÜZİSYENLER TUTUYOR
20 yıla yakın süredir müzisyenlik yapan ve Kaleiçi’nde bir mekânda solist olarak sahne alan Yakup Altun, Antalya piyasasında çok sayıda müzisyenin ayakta duramadığı için memleketine dönüş yaptığını ya da başka sektörlerde yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyledi. Altun, “Türkiye’de müziğe ne kadar önem verildiği ortada. Bir ürünün alıcısı yoksa ya da az alıcısı varsa salgın gibi olağanüstü durumlarda iyice yolda kalıyorsunuz. Türkiye’de müzik aleti çalmak müzisyenlik yapmak acaba sanat mıdır yoksa meslek midir devlet bunu nasıl görüyor bilemiyorum. Hal böyle olunca da bu ülkenin yasını müzisyenler tutuyor” dedi. Antalya’da yaklaşık 4 bin kişinin dolaylı olarak müzik sektöründen geçimini sağladığını dile getiren Altun şöyle konuştu: “Antalya’da 300 mekânda toplamda 1000’e yakın müzisyen varsa bunların aileleriyle birlikte bu rakam 4 bine ulaşıyor. Baterist bir arkadaşımın iki çocuğu var ve kira ödüyor. Tek işi davul çalmak. Şimdi bir restoranda paket dağıtımı yapıyor. Akşamları da müzik yapıyor. Geçim derdinde.” Kendisinin ailesi nedeniyle pandemi döneminde müzik yapmadığını da dile getiren Altun, “Ben şanslı olanlardanım. Başka bir mesleğim var. Annem babam yaşlı onları da hasta ederim diye gitmiyorum. Ama gitmek zorunda kalan çok sayıda arkadaşım var” dedi.
6 AY İŞSİZ KALDIM
Antalya’da birçok mekânda müzisyenlik yapan Emre Doğan da pandemi döneminde 6 ay işsiz kaldığını söyledi. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bas gitar çalıyorum. Pandemi sürecinde her yer kapandı. Hiçbir şey yapamadım. Borçlarım vardı çok zor ödedim. Ailemle yaşadığım için çok şanslıyım. Ama herkes bu kadar şanslı değil. Çoluğu çocuğu olan bir sürü insan aç kaldı mağdur oldu. Türkiye genelinde intihar eden müzisyenleri duyduk. Şimdi 12’de müziği kesme zorundayız pandemi nedeniyle. Otobüsler dolu, AVM’ler dolu. İnsan niye müzik yapılamıyor diyor. Sadece düğün sektöründe müzik yapanların da tamamen işleri bitti onlar başka sektörlere yöneldiler.” İşverenlerin bu süreçte müzisyenlerin ücretlerinde düşüş yapmak istediğini de dile getiren Doğan, “Bizden de bunu isteyen yerler oldu. Ama biz kabul etmedik. Diğer müzisyenlerin durumunu bu açıdan bilmiyorum. İşletme için de sıkıntılı bir süreç anlıyoruz. 4 saati var sadece para kazanmak için. Sabah 4’e kadar açıktı mekânlar. Antalya’da pandemi döneminde yaşayamadıkları için kapanan işletmeler oldu..