ORMAN BANYOSU

ORMANIN gölgesi altında zaman geçirmenin sağlığa etkileri hakkında sağlam bir bilimsel literatür oluşmuş durumda. Son zamanlarda giderek yaygınlaşan ‘orman banyosu’ tanımının anlamı, ağaçların arasında basit bir gezintiyle sınırlı değil. İnsanın kendisini doğaya, ağaçlara, yeşile bırakması, üzerinde sakinleştirici, canlandırıcı ve iyileştirici etkiler bırakıyor. Ormanın sesleri, ağaç kokusu, dalların arasından süzülen güneş ışığı ve temiz hava stres ve kaygı seviyesini düşüyor, rahatlatıyor ve daha net düşünmeye yardımcı oluyor. İşte bu yüzden doğada nefes aldıkça moralimiz düzeliyor, kaybettiğimiz enerji, canlılık ve tazelik geri geliyor.

DOĞAL CENNETLER
Antalya’da taze havayı ve doğanın aromatik kokularını içinize çekebileceğiniz, çam iğnelerine veya sedir ağaçlarının dallarına dokunabileceğiniz doğal cennetleri sizin için derledik:

Kocaçay Şelalesi
Antalya’da ormanın içindeki Kocaçay Şelalesi, kamp ve piknik yapmak, sakin bir gün geçirmek isteyenler tarafından tercih ediliyor. Roma döneminden bu yana yerleşim alanı olarak kullanılan Döşemealtı ve Aksu ilçelerinin sınırındaki çam ve çınar ağaçlarının içinde gizlenen ve bölge halkının serinlemek için gittiği şelale, yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeri. Yaklaşık bir kilometre zorlu bir patika yoldan yürüyerek ulaşılan şelale, manzarasıyla ilgi çekiyor.

Adam Kayalar
Antalya’nın Manavgat ilçesindeki Selge Antik Kenti’ni çevreleyen ‘konglomera’ kayalardan oluşan bölge, ABD yapımı ‘Avatar’ filmindeki görüntüleri andırıyor. ‘Avatar Diyarı’ olarak adlandırılan, ayakta duran insanı andırdığı için ‘Adam Kayalar’ olarak adlandırılan bölge, fantastik bir görüntü oluşturuyor.

Tazı Kanyonu
Manavgat ilçesindeki dünyaca ünlü rafting merkezi Köprülü Kanyon’un üst kısımlarında keşfedilen, 200 metre derinliğindeki Tazı Kanyonu, yaz-kış macera tutkunlarına ev sahipliği yapıyor. Rafting yapmaya gelen turistler, ilk önce kanyonu dolaşıp ardından rafting botlarına binmek için güçlü su akışının olduğu noktaya gidiyor.

Güver Uçurumu
Düzler Çamı Milli Parkı içerisinde yer alan Güver Uçurumu Kanyonu yüzey suyunun karstik araziyi aşındırması ile 1 milyon yıl içerisinde oluşmuştur. Antalya şehir merkezine çok yakın olan Güver Uçurumu etrafında piknik yapabilir, seyir terasında keyifli manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Göynük Kanyonu
Göynük Kanyonu, muhteşem doğası, ağaçları, şelaleleri ve havuzları ve 4,5 km’lik etabı ile doğa sporu sevenler için önemli bir yere sahip. Dünyanın en iyi 10 trekking parkurlarından biri olarak kabul edilen Likya yolunun da önemli bir bölümü Göynük Kanyonu’nun içerisinden geçmektedir. Göynük Kanyonu kamp yapabilmeniz için de uygun bir nokta.

DÖRT ADIMDA ORMAN BANYOSU

Uzmanlar orman banyosunun insan bünyesini yenileyen faydalarını şöyle sıralıyor:

Doğaya yönel
Bugünlerde toplumun büyük bir kısmı yaşamını kentlerde geçiriyor ve doğada çok daha az vakit harcıyor. Doğada yapılan serbest zaman aktivitelerinin süresi, geçtiğimiz 40 yıl içinde yüzde 35 azaldı. Bu durumu tersine çevirmek, insanların doğaya yönelmek için daha fazla çaba harcamasına bağlı.

Stresi azalt
Orman banyosu birçok stres kaynağı üzerinde olumlu etkilere sahip. Örneğin kan basıncını, anksiyeteyi ve stres hormonlarının seviyesini azaltıyor. İnsan kendini rahatlamış hissettiğinde ise parasempatetik sinir sistemi harekete geçiyor. Yani beynin organizasyon, planlama, problem çözmeyle ilgili bölümleri yavaş çalışmaya başlarken keyif ve empati merkezi daha çok çalışıyor.

Ağaçların iyileştirici gücü
Ağaçlar, yeryüzünün en yaşlı canlıları... Orman banyosu, insanın doğal dünya ile yeniden bağlantı kurmasını sağlıyor. Doğanın iyileştirici gücünden yararlanmak için köklenmeyi, toprakla bağ kurmayı sağlıyor. Orman banyosunun zengin nefes alma imkânı sunması bile başlı başına önemli bir fırsat. Birçok ağaç, kendi yaydıkları aromatik kokularla bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlıyor.

Gerçek bir ilham kaynağı
Doğa geçmişte birçok sanatçıya ilham kaynağı oldu. Bugün hala birçok yazar ilham için ağaçların sesini dinliyor. Yapılan bilimsel bir araştırma da doğada üç gün geçiren kişilerin yaratıcılığının yüzde 50 arttığını gösteriyor.