Güncelleme Tarihi:
PANDEMİ döneminde yok denecek kadar azalan organ bağışı, hastanelerde Kovid servislerinin kapanıp normalleşme sürecine geçildiği son 6 ayda yeniden artışa geçti. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi verilerine göre, 2019’da bölgede 9 bin 500 hastaya organ ve doku nakli gerçekleştirilirken, salgın endişesinin hakim olduğu pandemi döneminde yüzde 75 gerileyen organ bağışı rakamları, salgının etkilerinin azaldığı 2022 yılında pandemiden önceki durumuna dönmeye başladı. Konuyla ilgili Hürriyet’e konuşan Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, yıl sonuna kadar pandemiden önceki 2019 yılı rakamlarına ulaşmayı beklediklerini söyledi.
6 AYDA BAĞIŞLAR ARTIŞA GEÇTİ
Pandemiyle beraber organ bağışında görülen azalış nedeniyle bekleme listelerinin uzadığını belirten Prof. Dr. Bülent Aydınlı, organ bağışında gösterilecek duyarlılığın hayati önemine vurgu yaptı. Aydınlı, “Bekleme listesindeki hastalarımızı ne yazık ki geçmişe oranla daha fazla kaybeder olduk. Özellikle karaciğer nakli için umutla organ bağışı bekleyen çok hasta var. Pandeminin etkileri azaldıkça yoğun bakımlarda Kovid hastaları azalıp da diğer hastalar yatmaya başladığından beri geçen yaklaşık 6 ayda organ bağışında yeniden hareketlenme başladı. Bağış miktarı biraz arttı” dedi.
CANDAN CANA GİDEN YARDIM
Beyin ölümünden dönüş olmadığının eğitim ve sosyal kampanyalar aracılığıyla anlatılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydınlı, “Milyonlarca insanın beyin ölümü tanısı konmuş, bunların bir kısmı organ bağışı yapmış ama bir kısmı yapmamış. Yapmayanların hiçbirinde ‘Yanlışlık oldu, hasta yaşıyor’ gibi bir durum olmadı. Bunu vurgulayabilmek lazım. Bu ülkede konunun dini yönünün aslında 1980’lerde çözüldüğünü, Diyanet’in birçok Arap ülkesinden daha önce organ bağışına cevaz verdiğini hatırlatmak lazım. Eski Diyanet İşleri başkanlarından Mehmet Görmez’in çok güzel bir lafı vardı, ‘Organ bağışı candan cana verilen en büyük sadakadır’ demişti. Bence bu yaklaşım çok güzel” diye konuştu.
EN BÜYÜK ENGEL MAHALLE BASKISI
Duyarlılık çağrısı yapan Aydınlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında memleketimizde organ bağışının önündeki engel din de değil. Biz bunun demografik çalışmalarını da yapmıştık. Bağış kararında mahalle baskısı daha ön planda. ‘Baban öldü mü ölmedi mi bilmeden nasıl organlarını bağışladın? Kime gidecek bu organlar? Bildiğin insan mı, bilmediğin mi?’ gibi sorular daha ön plana çıkıyor. İnsanlar bağışla ilgili kararlarını bu gibi sorgulamaların gölgesinde veriyor. Bazen insanlar dini kaygılarını ön planda çıkarsa da yaptığım incelemelerde işin aslının böyle olmadığını gördük. İnsanların ne diyeceği daha çok önemseniyor. İnsanlarımızın bağışa etkisi büyük olan tutumlar konusunda biraz daha duyarlı olmalarını istiyoruz.”