Güncelleme Tarihi:
Kısaca; çok değerli bir kentimizdir.
Onu bu kadar değerli yapan iki unsurdan biri de tarihi yapıları, tarihi eserleridir. Değil mi?
O tarihi yapılar, milli servetimizdir. Yani hepimizin malıdır. Hepimiz onlara gözümüz gibi bakmalı, korumalıyız. Değil mi?
Ancak böyle olmuyor işte. Korumuyoruz o “milli servetlerimizi”.
Fotoğrafta görüldü gibi.
Antalya’nın simgelerinden Saat Kulesi de koruyamadığımız eserlerimizden biri. 1901 yılında Sadrazam Küçük Sait Paşa tarafından II. Abdülhamit onuruna yaptırılan ve Kalekapısı’nda yer alan bu eser, gövdesinde bir sokak talebası taşıyor. Sanki o tabelayı çakacak başka bir yer bulamamışlar da gelmişler, o güzelim eserin üzerine çakmışlar, çivilemişler.
Çakanlar da resmi kurum görevlileridir herhalde. Yoksa herkes kafasına göre sokak ismi, adres taşıyan tabela asamayacağına, çakamayacağına göre!..
İşte bu kadar sahip çıkıyoruz, seviyoruz tarihi eserlerimizi. O tabelayı oraya çaktıran sevgili yetkilimiz. Lütfen biraz duyarlı olalım. Siz böyle yaparsanız elalem ne yapmaz!..
Temennim; en kısa zamanda bu yanlıştan dönülür, o tabela sökülür. »Ahmet M. Koca / Muratpaşa