NİSAN ORTASI OLDUYSA

Güncelleme Tarihi:

NİSAN ORTASI OLDUYSA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2021 11:12

Renklerin, kokuların aşkına Nİ-SAN! Rota demişken, elbette bir rota önerim olacak. Hazır mısınız? Antalya’dan Altınyaka yoluna yöneliyoruz.

Haberin Devamı

ANTALYA gibi rota zengini bir kentte iseniz, nisan ayı çoktan seçmeli sınav gibidir. Artık, neye kulak versem, nereye gitsem, neyi görsem, neyi tatsam diye düşünme vaktidir nisan...
Portakal ağaçlarının üzerine kar yağar, öyle kokulu bir kar ki bu, henüz telefon kameralarının koku dağıtma özelliği bulunmamasını sorgulatır ilk. Paylaşmak istersiniz hemen bu kokuyu ama sonra kendiniz için mutlu olur ve bir şişeye koysam sürünsem bu kokudan diye hayal edersiniz. Arıları severim, güzele konarlar. Pis ve çirkinle hiç işleri olmaz. İşte, bu ay, onların bolca çalışma ve en güzeli bulma ayıdır. Bir güzelden başka güzele konarlar. Oturup saatlerce izleyebilirim onların çalışkanlığını ve seçiciliğini.

RENKLERİN VE KOKULARIN ADINA; Nİ-SAN!
Mimoza çiçeğinin sarısına, ebegümecinin moruna, portakal çiçeğinin beyazına, şeftalinin pembesine, gelinciğin kırmızısına... renklerin, kokuların aşkına Nİ-SAN! Rota demişken, elbette bir rota önerim olacak . Hazır mısınız? Antalya’dan Altınyaka yoluna yöneliyoruz. Yol üzerinde kafamız hep solda oluyor çünkü Antalya’nın en güzel halini görebileceğiniz yegane yerlerden birindesiniz. Bu yolda Antalya’yı uzun bir süre göz hapsinde tutmak mümkün. Merak edip sağdan patikalara girerseniz ayrı kollardan Boğaçayı’na karışan çağlayanlar, dereler elinizin altında.

Haberin Devamı

İLK DURAK HİSARÇANDIR
Ceviz zamanı değil ama size bir tüyo vereyim, bu civarda güzel taze ceviz bulabilirsiniz mevsiminde. Yeşil kabuğu üzerinde hemde...
Hisarçandır’da solunuzda bir yön tabelası göreceksiniz. TRT verici istasyonu, aslında sadece hepimizin bildiği televizyon kulesi olmaktan çıktı bu yer 2016 da. Nasıl mı? Gelin bir bakalım. Bu tabelayı hafife almayıp girdik sola. Küçük bir yolu meyve ağaçları sarmalamış ve hepsinin çiçeği üzerinde. Malum, az yükseldik ve henüz çiçeğe durmuş meyve ağaçları. Bu ağaçlar ne zaman bitti ne zaman çam ormanı başladı anlayamayacağınız bir yolda ilerlerken, bir heyecan basar. Neden mi? Bizi bu yol ‘Şakayık Tarlası’na götürüyor da ondan. Likya Yolu solunuzda kalır ve ver elini dağ yolu. Görmeden ölmeyin diyeceğim bir nokta solunuzda kalır. Neresi mi? Üç Söğüt yaylası... Manzarasına doyum olmayan adını aldığı üç söğüt yıllardır sahibidir oranın. Ama, biz yolumuza devam edelim.

Haberin Devamı

PEMBE VE KIRMIZI AYNI ENDEMİKTE
Giderek artan çamlar arasında pembe ve kırmızının birleştiği ve endemik bir çiçeğe dönüştüğü şakayıklar ara ara kendini gösterir sol yamaçlarda. Heyecan giderek artar ve sonunda EXPO 2016’da açılmış olan doğal yayılım alanında şakayık tarlasına gelirsiniz. EXPO 2016’da Antalya’nın simgesi bir çiçek aranıyordu. Ve karanfil dendi ilk önce... ihtimal vermedim. Birçok insan gibi ben de ful çiçeğini, o kokusu ile beni benden alan beyaz kat kat güzelliği önerdim. Annem zeytin yağı tenekelerinde yetiştirir yıllardır ve koklarken burnunuzu değdirdiğinizde kararan bir özelliğe sahip ful çiçeği. Kokusunu henüz hiçbir parfümde bulamadığım endemik çiçeğimiz.

Haberin Devamı

ON BEŞ GÜN
Sonra duydum ki, şakayık olmuş sembol çiçek. O zamana kadar bi haberdim şakayıktan. Bunca yıldır bu yolu teperim ama şakayık doğal yayılım alanı olduğunu bilmezdim. Koruma altına alındı hemen bu alan. İyi şeyler de oluyor dedirten bir hareketti. ‘Ayı Gülü’ de deniyor şakayığa. Düşünsenize, hayatınızda sadece on beş gün olan bir varlık ve senede sadece bir defa geliyor ve size görünüyor. İşte, o on beş gün başladı. Nisan sonuna kadar hayatınızda en az bir kere de olsa görmeniz gereken güzelliğin adıdır şakayık. Suni bir bahçe değil bakınız, doğal yayılım alanı. Uzun, heybetli çam ve ardıç ağaçlarının altında, kendisine eşlik eden mor dağ sümbülleri ile birlikte öbek öbek açan şakayıklar... Kemer’de Olimpos teleferik istasyonundan küçük bir yürüyüş yaptım geçen yıl ve ne göreyim; altın şakayık. Farklı bir tür şakayık. İğne oyası bilir misiniz? İşte tam bir iğne oyası gibiydi. Dokunmaya kıyamadan fotoğraflarla ve beynimde arşivledim onu. Şakayık tarlasını kolay bulabileceğinizi ve bana teşekkür edeceğinizi garanti ediyorum. Gidince kulaklarımı çınlatın lütfen.

Sevgiyle Kalın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!