Güncelleme Tarihi:
Mehmet ÇINAR/NTALYA, (DHA) - TÜRKİYE'de toplam 446 bin tonluk nar üretiminin 107 bin tonunu karşılayan Antalya'da üretici, Rusya'nın uyguladığı ihracat yasağı nedeniyle endişe yaşıyor. Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, narın yasaklı ürünler arasında olduğunu belirterek, “Önümüzdeki 15 gün kritik öneme sahip" dedi.
ATB'nin Eylül ayı meclis toplantısı ATB Meclis Salonu'nda yapıldı. Hüseyin Cahit Kayan'ın başkanlık ettiği, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katıldığı toplantıda Ali Çandır, kent ve ülke ekonomisine ilişkin açıklamalarda bulundu.
TARIM SEKTÖRÜ KÜÇÜLDÜ
Tarım sektörünün son 26 çeyrek boyunca kesintisiz büyüyen genel ekonomiye karşın ikinci kez yüzde 1 oranında küçüldüğünü belirten ATB Başkanı Çandır, sektörün üzerindeki baskıyı ve yaşadığı darboğazı uzun süredir ısrarla dile getirdikleri ve çözüm önerilerini anlattıklarını kaydetti. Çandır, “Sürekli büyüyen bir ekonomide üç temel sektörden biri olan ve stratejik öneme sahip tarımın büyüme performansındaki bu türden ciddi dalgalanmalar, sadece bizleri değil diğer tüm sektörleri de olumsuz etkilemektedir" dedi.
SORUNLAR YUMAĞI
Son yıllarda tarımdan kaçışı tetikleyen bir diğer unsurun da büyüme performansındaki genel ekonomik eğilime uymayan gerçekleşmeler olduğuna dikkat çeken Ali Çandır, Antalya tarımının ise son bir yıl başta olmak üzere yıllardır genel tarımsal sorunların üzerinde sorunlar yumağı ile baş etmeye çalıştığını söyledi. Çandır, “Çünkü kentimizin tarımsal karakteri, ortalamanın üzerinde teknik boyutlu, küçük ölçekli ve küresel rekabete en açık konumda. Ülke olarak tarımsal ihracatımız üretimimizin yüzde 15-20'si düzeyindeyken Antalya tarımsal ihracatı, üretiminin yüzde 30'unu aşmaktadır" dedi.
İSTİHDAMA KATILIM ORANI ENDİŞESİ
Açıklanan istihdam ve işsizlik rakamlarında, endişe duydukları konunun sadece işsizlik oranındaki artış olmadığını belirten Ali Çandır, “Yüzde 10,2 olarak ilan edilen işsizlikle yüzde 12,2 olarak ilan edilen tarım dışı işsizlik oranları her ne kadar aşırı yüksek olsa da özellikle yüzde 47 düzeyinde katılaşan ve uzun bir süredir değişmeyen istihdama katılım oranı bizlerde ciddi endişe yaratmaktadır. Çünkü ne gelişmiş ne de gelişmekte olan ülkelerde böylesine düşük ve katılaşmış bir istihdama katılım oranı bulunmamaktadır. Yani özellikle iş gücüne katılımı karşılayacak düzeyde yatırım ve istihdam ortamı yaratamamaktayız" dedi.
ANTALYA EKONOMİSİ BASKI ALTINDA
Uzun süredir dile getirdiği Antalya Yaklaşımı önerisine bir kez daha dikkat çeken Çandır, “Antalya Yaklaşımı önerimiz, ülkemizde yaşanan ekonomik zorlukları fazlasıyla yaşamakta olan kentimiz için hayati önemini korumaktadır. Burada sözünü ettiğim büyüme, istihdam, işsizlik, talep yetmezliği ve borç sarmalı sorunları Antalya ekonomisi için bugüne kadar karşılaşmadığı düzeyde baskı oluşturmaktadır. Bu nesnel tespit ve değerlendirmelerimiz, kentimizin yeniden ülke ortalamasının üzerinde ve sürdürülebilir nitelikte bir büyüme eğilimine kavuşması isteğimizdendir. Kentimizin bir bütün olarak yeniden bu eğilime sahip olma potansiyelinin bulunduğuna hiç şüphemiz yok" diye konuştu.
HER 4 NARDAN BİRİ ANTALYA'NIN
Antalya'nın tarımsal üretim ve hasat dönemi itibariyle yeni bir sezona başlamak üzere olduğunu anlatan Ali Çandır, Antalya tarım camiasına kazançlı bir sezon diledi. Hasadı başlayan nar ve hasadı başlamak üzere olan zeytinde, üretici, komisyoncu ve ihracatçı kesimlerin ciddi endişelere sahip olduğuna değinen Çandır, “Ülkemiz 446 bin ton nar üretiminin 107 bin tonunu ilimiz gerçekleştirmektedir. Yani her 4 nardan 1'ini Antalya'da yetiştirmekteyiz. Nar hasadı şu günlerde bazı bölgelerimizde başladı. Bu yıl rekoltenin yüzde 30 gibi oranda yüksek olması ve daha erkenci çeşitlerin pazara yüksek tonajda girmesi nedeniyle 50-70 kuruş arasında üretici fiyatı bulmaktadır" dedi.
KRİTİK 15 GÜN
Burada ilave endişe kaynağının ise Rusya pazarının hala belirsizliğini koruması olduğunu vurgulayan Çandır, şöyle konuştu:
“Nar 17 Mart'ta biberle birlikte yasaklanan ürünler arasında yer aldığından, geçtiğimiz yıl Rusya pazarının nara olumsuz etkisi altında kalmamıştı. Ancak bu yıl kapıların kapalı olması nedeniyle üretici malının elinde kalması ve zarar etme endişesi içerisinder. İhracatçı ise risk maliyetlerinin yüksekliği ve sınırlı pazar nedeniyle sıkıntılı durumda. Gerek üretici, gerek ihracatçılarımız için önümüzdeki 15 gün kritik öneme sahip. Bu kritik önem önümüzdeki günlerde başlayacak olan yaş meyve sebze, kesme çiçek ve narenciye için de geçerli. Şimdiye kadar yaptığımız sözlü ve yazılı taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz. Antalya tarımsal üretiminin bir yıl daha kaybetmeye direnci yoktur."
ZEYTİN REKOLTESİNDE NİSPİ ARTIŞ
Hasadı başlayacak zeytinde ise bu yıl nispi olarak yüksek rekolteli bir sezon yaşanacağını açıklayan ATB Başkanı, “Bölgemiz zeytin ve zeytinyağı üreticisinin ve ticaret erbabının ülke genelindeki konumu her geçen yıl gelişmektedir. Zeytin sektöründe faaliyet gösteren arkadaşlarımız ve uzmanlar geçtiğimiz iki ayda iki toplantı yaparak sektörün sorun, beklenti ve çözüm önerilerini konuşmaya başladı. Sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirerek ilimiz zeytinciliğini bir adım öteye götürmek ve marka haline getirmeyi hedeflemekteyiz" dedi.
FOTOĞRAFLI