MMO'da 'Kadınız' paneli

Güncelleme Tarihi:

MMOda Kadınız paneli
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2018 12:39

MMO'da 'Kadınız' paneli

Haberin Devamı

 

ANTALYA, (DHA) - TMMOB İKK Kadın Çalışma Grubu tarafından Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şubesi ev sahipliğinde ‘#kadınızbiz’ adıyla panel düzenlendi.

Panelde MMO Antalya Şube Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu, Şehir Plancıları Odası (SPO) Antalya Şube Başkanı Dr. Ebru Manavoğlu, Av. Eylem Has ve Prof. Dr. Nurşen Adak konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan MMO Antalya Şube Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu, Muratpaşa Belediyesi'nin kendisini ödüle layık gördüğünü hatırlatarak, "Antalya’nın emekçi kadınları arasında yer almaktan ve ödül almaktan büyük onur ve gurur duydum. Bu güne kadar birçok ödül aldım ancak, Umut Aras, Gülşen İnandık, Remziye Darıcı, Gülsüm Kabadayı, Tarık Sarvan, Füsun Turan gibi isimlerle birlikte aldığım bu ödül benim için bugüne kadar almış olduğum en büyük ödül oldu. Hayatımın en önemli ödülü olarak saklayacağım" dedi.

İSTİHDAMDA YETERSİZ

Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün bir kutlama değil anma günü olduğunu ifade eden Ayşen Hamamcıoğlu, Türkiye’de kadınların, nüfusun yarısını oluşturmalarına karşın, ekonomik olarak aktif olan her 100 kişiden sadece 3'ünün kadın olduğunu söyledi. Kadının hem evde hem işte sorumluluklarını yerine getirmek zorunda kaldığını belirten Hamamcıoğlu, "Çözüm; fırsat eşitliğinin sağlanmasıdır. Emeğin, ezilmişliğin, tacizin, tecavüzün, hegemonyanın gündeme geldiği bugünde eşit, adil, demokratik bir toplum için mücadelemizi ancak ve ancak örgütlenerek gerçekleştirebiliriz. Kadının her alanda var olabilme mücadelesi aynı zamanda ülkenin demokratikleşme mücadelesidir" dedi.

'ERKEKLERİ REHABİLİTE ETMELİYİZ'

Ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların ülkenin karar alma mekanizmalarında ve mecliste eşit sayıda yer almasını istediklerini vurgulayan Ayşen Hamamcıoğlu, "Acilen örgütlenmeli ihtiyaçları doğru tespit etmeli. Lafta ve sözde kalmadan tacize, tecavüze uğramış kadınlar ve çocuklar için, yeni yasalar çıkarmalı, erkekleri rehabilite etmeliyiz. Bunun için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur" dedi.

'MESLEKSEL AYRIŞMAYI EMEK PİYASASI GÜÇLENDİRİYOR'

Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak is aile yapısı araştırması 2016 sonuçlarına göre; kadınların çalışmasını uygun bulanların oranının toplamda yüzde 84,9 olduğunu, erkeklerde bu oranın yüzde 78,1, kadınlarda ise yüzde 91,5 olduğunu vurguladı. Her beş kadından birinin cinsiyet temelli işbölümünden ötürü iş yaşamından ayrıldığını ifade eden Adak, "Kadınlar, çalışmalarının toplum ve aileleri tarafından uygun görüldüğü birkaç sektörde yoğunlaşmak zorunda kalıyorlar. Mesleksel ayrışma, kadın ve erkekler piyasaya girmeden çok önce oluşuyor, emek piyasası tarafından da güçlendiriliyor" diye konuştu.

'ERKEK EGEMEN BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ'

Toplumdaki şiddet sorununa da değinen Prof. Dr. Adak, kadına yönelik şiddetin sosyal bir sorun olduğunu herkesin başta kabul etmesi gerektiğini ifade etti. Kadın şiddetin bireysel bir sorun olmadığına değinen Prof. Dr. Nurşen Adak, "Eğer bir toplumda 3 kadından birisi şiddet görüyorsa bu sosyal bir sorundur. Bu nedenle herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Önce kafamızı değiştireceğiz ama kafamızda akşamdan sabaha değişmiyor maalesef. Erkek egemen bakış açısını değiştirmemiz gerekiyor. İlerleme var ama yeterli değil" dedi.

‘KADINA ŞİDDET SADECE KADININ DEĞİL, TOPLUMUN SORUNUDUR’

Av. Eylem Has ise, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadına yönelik aile içi şiddetin bir sorun olduğunu anlattı. Kadına yönelik her türlü şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunu bilinerek çözüme gidilmesi gerektiğine değinen Eylem Has, "Kadına yöneltilen şiddet, sadece bir kadın sorunu değildir, tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir sorundur. Ailede ve toplumda kadına karşı ayrımcılığın kaldırılması, ancak kadın ve erkeğin eşitliği konusunda bütün toplumunda farkındalığın oluşmasıyla mümkün olacaktır" dedi.

KADIN DOSTU KENT VURGUSU

Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu ise konuşmasında kent yaşamında kadının rolüne vurgu yaptı. 'Kadınlar yerel yönetime ne kadar katılıyor' sorusu yerine ‘Kadınlar neden yerel yönetime katılmalı' sorusunun sorulması gerektiğini belirten Manavoğlu, "Katılmalıyız, çünkü değiştirmeliyiz" dedi.

Kadınların kamusal alanları eşit, daha rahat ve kolay bir şekilde kullanmasına olanak sağlanması gerektiğini aktaran Manavoğlu, “Kadınlar, kent içerisinde belirli alanlara hapsedilmemeli ve kamusal alana güvenle katılmalı. Kadın dostu kent tam da bu noktada karşımıza çıkıyor. Kadınlar kent yaşamına daha fazla katılmalı, kentleşmenin sunduğu olanaklardan eşit bir şekilde yararlanmalı ve kadın meydanlarda sokaklarda ve kentin tüm alanlarda eşit bir şekilde bulunmalı" dedi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!