Güncelleme Tarihi:
Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA) - KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Murat İnal, dünyada menopoza girme yaşının 45- 55 arasında olduğunu, günden güne yaş ortalamasının düştüğünü açıkladı.
Uluslararası Menopoz Topluluğu ve Dünya Sağlık Örgütü, tüm dünyadaki kadınların menopoz ve menopoz ile ilgili sağlık sorunları açısından bilinçlendirilmesi amacıyla 18 Ekim'i 'Dünya Menopoz Günü' kabul ediyor. Antalya Memorial Hastanesi'nden Prof. Dr. Mehmet Murat İnal, '18 Ekim Dünya Menopoz Günü' nedeniyle yaptığı açıklamada, menopozun toplumdaki anlamının adet kanamasının sonlanması olarak kabul edildiğini, fakat tıbbi karşılığının yumurtalıklardaki yumurtaların olmaması ve yumurtalığın artık fonksiyon görmemesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. İnal, kadınların ortalama 45-55 yaş arasında menopoza girdiğini, yüzde 1'inin ise erken menopoza girdiğini belirtti.
MENOPOZ YAŞI GÜNDEN GÜNE DÜŞÜYOR
Menopoza girişin birdenbire ve aniden olmadığını, yıllarca devam eden bir süreç sonucu ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Mehmet Murat İnal, menopozdaki temel değişikliğin, kadınlık hormonu olan östrojenin yumurtlamanın durması sonucu azaldığını söyledi. Prof. Dr. İnal, “Daha önceden geçirilmiş enfeksiyonlar, ağır psikolojik ve travma faktörleri, menopozu erkene çekiyor. Menopoz ortalaması günden güne düşüyor. Örneğin, 'Annem 45 yaşında menopoza girdi, ben de o yaşta menopoza girerim' düşüncesinin günümüzde geçerliliği kalmadı. Günümüzün yaşam koşulları, şehir yaşamı, beslenme, iklim koşulları gibi faktörler ortalama menopoz yaşını düşürüyor. Tüp bebek, yumurta çatlatma gibi operasyonlarda 80-100 yumurta aktifleştiriliyor. Tüketim hızı arttığı için menopoz erkene çekiliyor. Bu dönemde kadınlar artık doğurganlık özelliğini kaybettiği için gebe kalma şansı olmuyor" diye konuştu.
MENOPOZDA KALP KRİZİ RİSKİ ARTIYOR
Menopozun klinik olarak kabul edilmesi için kadının en az bir yıl hiç adet görmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. İnal, “Menopoz dönemi kadınlık hormonu östrojenin azalmasıyla başta ateş basmaları, terleme, çırpıntı olmak üzere, psikolojik değişiklik, cinsel istekte azalma, vajinal kuruluk, kemik erimesi gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Kalp krizi riski 10 kat artıyor" dedi.
'HORMON TEDAVİLERİ YANLIŞ ALGILANIYOR'
Bu dönemde yapılan hormon tedavisinin yanlış algılandığını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Murat İnal, “ABD'de yapılan 1 milyon kadın çalışmasında, 'Bu tedaviyi alanlarda meme kanseri riski 2 katına çıkıyor' denildi. Ama temelinde yatan kavram ise şu; 'Normalde kadınlarda 100 binde 19 meme kanseri riski var. Menopoz dönemi sonrasında 4.5 yıllık tedavi döneminde kanser artış riski yok. Sonrasında devam edilen tedavilerde takip altında olmazsa meme kanseri riski 10 binde 36'ya çıkıyor.' Burada gözden kaçan temel kavram menopoz dönemi sonrasında uygun hastalarda yapılan hormon tedavileri sayesinde kadın sosyal yaşama geri dönüyor" diye konuştu.
MENOPOZDA CİNSELLİK
Kadınların menopoz döneminde toplumdan uzaklaşmasının nedenlerinden birinin cinsellik olduğunu söyleyen Prof. Dr. İnal, "Yumurtlama tükendiği için kadın östrojen ve progesteron hormonu salgılayamıyor. Bu dönemde o hormonları vücuda vererek vajinadaki kuruluk, cinsel isteksizlik düzeliyor. Bu hormonları ilaç olarak almak istemeyen kadınlara lokal olarak östrojen hormonu uyguluyoruz. Açıkçası, 'menopozda cinsellik bitti' diye bir düşünce doğru değil" dedi.
Kadınların düzenli jinekolojik muayenelerini yaptırmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Murat İnal, menopoz döneminde sağlıklı beslenmesi gerektiğini, günlük en az 20 dakika güneşli havalarda yürüyerek vücuda D vitamini almanın önemli olduğunu, spor ve egzersiz yaparak menopoza girme sürecinin geciktirilebileceğini söyledi.
FOTOĞRAFLI