Güncelleme Tarihi:
Suat SÖĞÜT/FİNİKE (Antalya), (DHA) - ANTALYA'nın Finike İlçesi'ndeki Limyra Antik Kenti Kazı Başkanı Dr. Martin Seyer, 'Limyra'da Helenistik Dönemde Kentsel Gelişim' projesi kapsamında yeni kazı alanları açıldığını belirtti.
Finike'ye bağlı Saklısu Mahallesi Zengeder mevkiindeki Limyra Antik Kenti'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Avusturya Arkeoloji Enstitüsü işbirliğinde kazı çalışmaları sürüyor. 1969 yılından bu yana devam eden kazı çalışmalarının bu yılki bölümü, Avusturya Arkeoloji Enstitüsü uzmanlarından kazı başkanı Dr. Martin Seyer, ikinci kazı başkanı İTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Kuban kontrolünde 8 Ağustos'ta başladı. Çalışmalar farklı ülkelerden araştırmacılar ve öğrencilerin katılımıyla 23 Eylül'e kadar devam edecek.
PROJE KATILIMCILARI GELMEKTEN VAZGEÇTİ
Kazı Başkanı Dr. Martin Seyer, Limyra Antik Kenti'nde, bu sezon yeni arkeolojik kazı alanları açıldığını söyledi. Bu sezon da yine birçok proje ve araştırma ile dolu olan programa 6 değişik ülkeden çok sayıda araştırmacı ve öğrencinin katıldığını belirten Dr. Seyer, "Türkiye'nin çalkantılı politik gündeminden dolayı bazı proje katılımcıları, Türkiye'ye gelmekten çekinmiş ve bu projeler gelecek seneye ertelenmiştir" dedi.
'BİRÇOK KÜÇÜK BULUNTU GÜN YÜZÜNE ÇIKTI'
Kazı ve araştırma programı açısından batı şehirdeki kazıların sürdürüldüğünü anlatan Dr. Seyer, "Özellikle 2 yıl sürecek olan 'Limyra'da Helenistik Dönemde Kentsel Gelişim' başlıklı proje çerçevesinde bu yıl yeni arkeolojik kazı alanları açılmıştır. Bu bağlamda birçok küçük buluntu gün yüzüne çıkmıştır. Çok ayrıntılı ve tamamıyla dijital bir kayıt sistemine dayalı çalışıldığı için bu yıl kazıda geç Roma ve erken Bizans dönemi katmanlarına odaklanılmıştır. Kazıların bu kısmı gelecek sene devam etmek üzere eylül başında sona erecektir" diye konuştu.
TOPRAK KATMANLARI İNCELENİYOR
Aynı proje çerçevesinde jeo-arkeolojik çalışmaların da sürdürüldüğünü kaydeden Seyer, Almanya'dan gelen bir ekibin toprak katmanlarını inceleyerek binlerce yıl içindeki değişimleri belgelemeye çalıştığını aktardı. Antik kentin kaderini belirleyen suyun zaman zaman göl, zaman zaman nehir olarak varlığını sürdürüp kenti farklı biçimlerde etkilediğinin anlaşıldığını kaydeden Dr. Martin Seyer, bu bilgilerin daha sonra kazılarda elde edilen sonuçlarla birleştirilip kentsel gelişim ve değişimlerin açıklanabileceğini vurguladı.
KHİNTABURA LAHDİ RESTORE EDİLECEK
Bu yıl bir ekibin de doğu kentindeki büyük kilisede sondaj çalışması yapacağını belirten Dr. Seyer, bu alanda geçen sene başlatılan mimari yüzey belgelemesinin de eylülün ikinci yarısında devam edeceğini söyledi. Kazıdan çıkan küçük buluntuların restorasyonuna da bu yıl başlandığını anlatan Dr. Seyer, "Aynı şekilde kentin ve bölgenin önemli bir simgesi olan Khintabura Lahdi'nin restorasyonu için de ön çalışmalara başlanılmıştır. Finike meydanında kopyası sergilenen bu lahdin hem geçmiş hem günümüz belleğinde yer almasından dolayı korunması için herkesin desteği beklenmektedir" dedi.
FOTOĞRAFLI