‘LIKE’ HIRSI ÖLDÜRÜYOR

KURBAN Bayramı’nda 9 günlük tatilin ilk günlerinde Instagram’dan TikTok’a Youtube’dan Twitter’a pek çok sosyal mecrada etkileşim almak için paylaşımlar yapan fenomenlerin yayınladıkları içerikler gündem oldu. Çok sayıda canlı türüne ev sahipliği yapan Akdeniz’de nesli tükenme tehlikesi altındaki hassas türlerin yaşam alanlarını kullanırken ve tanıtırken dikkat çağrısı yapıldı.

AKDENİZ FOKLARININ YUVASI
Antalya’da Gizli Koy olarak bilinen ve Akdeniz foklarının bulunduğu sahile masa ve sandalye koyarak dronla çekim yapan Gocabey lakaplı sosyal medya fenomeni, koyda çektiği görüntüleri, “İnsanlardan nefret ediyorum koyu olarak da geçiyor. Fok balıklarının geldiği muhteşem güzellikte bir yer” notuyla yayınladı ve konum bilgisiyle favori tatil duraklarından biri olarak takipçilerine önerdi. Fenomenin bu paylaşımı tartışma yarattı. Paylaşımı eleştiren bazı uzmanlar, çevre gönüllüleri ve yaban hayatı gözlemcileri, nesli tükenmekte olan canlı türlerinin doğal yaşam alanlarının dikkatli kullanımı konusunda uyarıda bulundu.

DOĞA SADECE MANZARA DEĞİL
Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce, etkileşim alma uğruna Akdeniz canlılarının yuvalarına girerek doğal yaşam dengesini olumsuz yönde etkileyen sosyal medya fenomenlerine şu sözlerle tepki gösterdi: “Doğa sadece manzara değildir. Sonradan doğa görmüş, duyarsız gezgin paylaşımları farklı mecralarda devam ediyor. Tüm dünyada 700 birey kalan ve Türkiye’de 100 birey yaşayan Akdeniz foklarının yaşam alanlarını bir ‘like’ için hedef gösteremezsiniz.”

YAZ SEZONUNDA İNSAN BASKISI
Antalya’nın hem karasal hem de deniz ekosistemlerinin biyolojik çeşitlilik açısından çok zengin olduğuna vurgu yapan doğa gözlemcisi ve uzman veteriner hekim Gökçe Coşkun, “Ancak bu çeşitlilik bir çok insan nedenli tehdit unsuruna maruz kalmakta. Bu tehditlerden bir tanesi insan baskısı. Özellikle yaz aylarında deniz turizminin artmasıyla bununla çok karşılaşıyoruz” dedi. Akdeniz’in endemik canlı türlerini korumak için daha iyi tanımak gerektiğini belirten Coşkun, “İnsanların denize girdiği, yürüyüş yaptığı veya piknik yaptığı alanlar yaban hayatının bir parçası. Bu alanları paylaştığımız başka canlılar var. Örneğin Antalya kıyı şeridinde birçok deniz canlısı yaşamlarını sürdürüyor. Akdeniz foku, orfoz ve horozbinalar bunlardan sadece birkaçı. Denize girerken bu canlılara saygı göstermeliyiz. Yuvalarına ve yaşam alanlarına tehdit oluşturmamalıyız. Bunu sağlamak ilk olarak bu canlı çeşitliliğini öğrenerek gerçekleşecektir. Bu farkındalığı sağlarsak yaban hayatını korur ve saygı duyarız” diye konuştu.

ORANTISIZ TANITIM
Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege, doğal güzelliğin tanıtımında hassasiyet çağrısı yaparak şunları söyledi: “Orantısız olan her şey gibi tanıtım konusunda da dizginlenemez bir furyayla karşı karşıyayız. Eline kamerayı telefonu alan tanıtım yapmaya başladığından ve ne yazık ki bu tanıtımlar sonrası bir gelir elde ettiğinden doğa tahribatı arttı. İşini bilinçli yapanları tenzih ediyorum ama göz önünde olmayan doğa harikası nice yer, bilinçsizce çekim yapıp paylaşım yapan insanlardan sonra mercek altına giriyor. Akdeniz’in muhteşem güzelliğini dünyaya tanıtırken biz çok ince bir ip üzerinde hareket ediyoruz. Turizm yaparken kıyılarımızı ve üzerindeki canlı desenini de korumamız gerektiğinin bilinciyle son derece dikkatli adımlarla ilerliyoruz. Herkesten de böyle bir hassasiyet bekliyoruz.”

HABİTATLARINI TERK EDİYORLAR
Kıyılarda yaşanan insan kaynaklı kirliliğe de dikkat çeken Yeliz Gül Ege, şu mesajı verdi: “Elbette doğal alanlara insan akını yaşanıyor ve en çok rastladığımız; çöpünü bırakan insanlar. Bu zararlar, türüne az rastlanan canlıların o yerleri terk etmeleri, doğa harikası yerlerin korunamaması gibi büyük sorunları beraberinde getiriyor. Bu konuda gezginleri bilinçli olmaya ve bu türden bilinçsizce yapılan paylaşımları protesto etmeye çağırıyorum.”