Güncelleme Tarihi:
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, tarım ve turizm sektörleriyle başlayan ekonomik krizin tüm sektörlere yayıldığını ve Antalya'nın sorununa dönüştüğünü belirterek, “Eğer gerekli önlemleri doğru zamanda almaz ve uygulamazsak, Antalya'nın bir bütün olarak dumura uğrama riskiyle karşı karşıya kalacağız. Aylardır bir 'Antalya Yaklaşımı' ihtiyacını dillendirmekteyiz" dedi.
ATB'nin Mayıs ayı meclis toplantısı, ATB Meclis salonunda yapıldı. ATB Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katıldığı toplantıda tarım sektörünün sorunları değerlendirildi.
Toplantıda 65'inci hükümette yeniden Dışişleri Bakanı olan Mevlüt Çavuşoğlu'nu kutlayan ve başarılar dileyen ATB Başkanı Ali Çandır, hükümete başarı dileğinin ise bir arzu, temenni ya da nezaket gereği olmanın çok ötesinde, beklenti ve talepleri anlatmaya yönelik olduğunu söyledi. Çandır, “İçinde bulunduğumuz dönem ve geleceğe ait öngörülerimiz, hükümetimizi çok zorlu bir çalışma döneminin beklediği yönündedir. O zorluklar ki bir taraftan iç ve dış güvenliğe yoğunlaşırken, diğer taraftan da ekonomik sorunlara odaklanmaktadır" dedi.
DUMURA UĞRAMA RİSKİ
Antalya ekonomisinin bugüne kadar birçok zorluğu ve krizi yaşadığı ve bunların birçoğundan da büyüyerek çıkmayı başardığını kaydeden Ali Çandır, 2001 krizinde ülke yüzde 6 küçülürken, Antalya'nın yüzde 1 büyüme gerçekleştirdiğini, ancak bu kez ülke ekonomisinin içinde bulunduğu zorluğun çok üzerinde bir zorlukla karşı karşıya olduğunu kaydetti. Sorunun artık herhangi bir sektörün sorunu olmaktan öteye geçtiğini belirten Çandır, “Antalya'nın sorunu haline dönüşmüştür. Eğer gerekli önlemleri doğru zamanda almaz ve uygulamazsak, Antalya'nın bir bütün olarak dumura uğrama riskiyle karşı karşıya kalacağız. Hatırlayacağınız üzere aylardır bir 'Antalya Yaklaşımı' ihtiyacını dillendirmekteyiz. Bu yaklaşımın temel dayanağı, bir taraftan kentimizin bütününe yayılmış bir zorlukla karşı karşıya kalmış olmamız, diğer taraftan da benzer yaklaşımların ülkemizde ve diğer ülkelerde uygulanmış olmasıdır" dedi.
ANTALYA YAKLAŞIMI'NIN ÖNEMİ
Çandır, Antalya ekonomisinin üretken birimlerinin yaşadığı ekonomik ve finansal zorluklara karşı direncini artıracak, ekonomik faaliyetlerini devam ettirecek ve çiftçiden esnafa, turizmden ticarete, sanayiden hane halkına kadar bütün ekonomiye can suyu olacak bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bu yaklaşımın uygulama taraflarının kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları olması gerektiğini dile getiren Çandır, şöyle dedi:
“Uygulama kapsamı ise Antalya'da yerleşik ve Antalya vergi dairelerine kayıtlı üretken birimler olmalıdır. Vergi daireleri, SGK birimleri, yerel yönetimler, kamu bankaları ve meslek örgütleri gibi kamu kurumları, kendi konuları kapsamındaki yükümlülüklerin belirli bir dönem için kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler almalıdır. Kapsam içi şirketlerin, özel sektör bankalarına ve diğer mali kuruluşlara karşı yükümlülüklerini kolaylaştırıcı tedbirler de alınmalıdır. Burada temel gerekçelerini, işlevlerini ve taraflarını özetlemeye çalıştığımız 'Antalya Yaklaşımı', kent ekonomisi için bir can suyu olma özelliği taşımalıdır. Üstelik bu can suyunun doğru zamanda verilmesi hayati öneme sahiptir."
BÜTÜN SEKTÖRLERDE STRES VAR
Antalya'da tüm ticaret erbabının borç yükünün normalin üstünde olduğunu vurgulayan Ali Çandır, 2000'de 100 liralık katma değer için 5 lira kredi kullanılırken, şimdi 95 liraya yükseldiğini, bu rakamın Türkiye'de 77 lira olduğunu söyledi. Buna göre Antalya'nın Türkiye'nin üzerinde daha borçlu bir kent olduğuna işaret eden Çandır, “Çok önemli bir nakit sıkışıklığı, bütün sektörlerde stres var. Tarımla başladı, turizmle devam etti ve bugün tüm sektörlere yayıldı. Domino gibi bütün şehre yayılmış durumda. O yüzden üzerine basa basa 'Antalya Yaklaşımı'ndan bahsediyoruz" dedi.
TÜM SEKTÖRLER SORUNLU
Mecliste hububat-buğday, kesme çiçek, yaş meyve sebze, pamuk, et-süt, hayvancılık, tıbbi aromatik bitkiler gibi tarım sektörünün temsilcileri sektörlerindeki sorunları anlattı. Meclis üyelerinin tamamı tarafından da nakit, döviz kurundaki aşırı oynaklık, kuraklık, fiyatlardaki düşüklük ve belirsizlik gibi birçok sorun dile getirildi.
FOTOĞRAFLI