Güncelleme Tarihi:
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA'da öldürüldükten sonra cesedi yakılıp kuyuya atılan 25 yaşındaki Hulusi Gelişken'in babası Sedat Gelişken, oğlunun kredi kartı şifresini söylemesi için canlı canlı kesilerek işkence yapıldığını iddia etti.
Antalya Kirişçiler Mahallesi'ndeki ormanlık alanda arama yapan define avcıları, geçen yıl bir kuyuda yanmış ceset buldu. Başından vurulduktan sonra yakılan cesedin, bir süredir kendisinden haber alınamayan Hulusi Gelişken'e ait olduğu tespit edildi. Olayla ilgili soruşturmada, Hulusi Gelişken'in, kız arkadaşıyla birlikte kaldığı evden, geçen yıl 23 Haziran'da sabaha karşı arkadaşı İbrahim Caner ve Mahsum Kartal ile birlikte Isparta'ya gideceğini söyleyip ayrıldığı, bir daha kendisinden haber alınamadığı, kredi kartından da 3 kez para çekildiği ve şifresinin değiştirildiği anlaşıldı. Bunun üzerine İbrahim Caner ile Mahsum Kartal ile cinayet romanı yazarı Murat C. gözaltına alındı.
İbrahim Caner polisteki ifadesinde, cinayetle ilgisi olmadığını söyledi. Olay günü yanındaki arkadaşı Mahsum Kartal ise Isparta'ya gitmek için yola çıktıkları gece ormanlık alanda mola verdikleri sırada İbrahim Caner'in tüfekle Hulusi Gelişken'i öldürüp cesedini yaktıktan sonra kuyuya attığını ileri sürdü. Kartal, kendisinin cinayetle ilgisi olmadığını ileri sürdü. Murat C. ise kendisine arkadaşı İbrahim Caner'in şifresini verdiği kartla para çektiğini söyledi. Bu parayı da İbrahim Caner'e verdiğini belirten Murat C., olayın yazdığı cinayet romanıyla da ilgisi olmadığını savundu. 3 şüpheli, ifadelerinin ardından mahkemece tutuklandı.
Murat C.'nin yazdığı 'Ölümün Nefesi' adlı romandan esinlenerek işlendiği ileri sürülen cinayetle ilgili Mahsum Kartal ve İbrahim Caner hakkında 'kasten insan öldürmek' ve 'başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama' suçlarından ömür boyu, Murat C. hakkında ise 'başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında Murat C. tahliye edildi.
İŞKENCE İDDİASI
Davanın dördüncü duruşmasında, öldürülen Hulusi Gelişken'in babası Sedat Gelişken, kredi kartı şifresini söylemesi için oğlunun canlı canlı kesilip işkence yapıldığını iddia etti. Cesedi teşhis için adli tıp kurumuna çağrıldığında oğlunun cesedinin üzerinde çok sayıda derin kesik izi gördüğünü belirten Sedat Gelişken, “Kredi kartı ve şifre bilgilerini elde edebilmek için oğluma öldürülmeden önce işkence yapıldığını düşünüyorum. Ayrıca otopsi sırasında kamera kaydı varsa bunun istenmesini talep ediyorum. İbrahim Caner'e diğer sanık Mahsum Kartal'ın da yardım ettiğini düşünüyorum" dedi.
Mahsum Kartal ise cinayet sırasında herhangi bir yardımda bulunmadığını söyledi. Kartal, Hulusi Gelişken'ın kredi kartı şifresini İbrahim Caner'in önceden bildiğini ileri sürdü. Avukatı Rıdvan Yıldız da müvekkilinin olayı anlatarak jandarmanın soruşturmasına ışık tuttuğunu söyledi, tahliye talebinde bulundu.
Murat C. ise tutuklandıktan sonra götürüldükleri cezaevinde müşahade odasında beklerken İbrahim Caner ile Mahsum Kartal ile iki gün tecritte kaldığını, bu süreçte Caner'in kendisini tehdit ettiğini belirterek, "Maktule ait kredi kartını ve şifresini bana İbrahim Caner verdi" iddiasında bulundu. Suçlamaları kabul etmeyen İbrahim Caner, “Ben Hulusi Gelişken'den kart şifresini almadım. Kart şifresinin nasıl alındığını da bilmiyorum" dedi.
Sedat Gelişken'in iddiaları üzerine otopsi yapılırken kamera ve fotoğraf çekimi yapılmışsa bunların mahkemeye gönderilmesi için Morg İhtisas Dairesi'ne yazı yazılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Duruşma çıkışı gazetecilere açıklama yapan Sedat Gelişken, ayrıldığı eşi ve çocuklarına bir dükkan verdiğini, bu dükkanın satışından elde edilen parayı bilen İbrahim Caner'in bu parayı alabilmek için oğlunu öldürdüğünü ileri sürdü. Sedat Gelişken, "Oğluma kredi kartı şifresini ve paraların yerini söylemesi için işkence yapmışlar. Bıçakla kesmişler, sonra da pompalı tüfekle öldürüp kuyuya atıp yakmışlar. Birkaç saat sonra gelip tekrar yakmışlar" dedi.
FOTOĞRAFLI