KORSANA ÇARE C PLAKA
Güncelleme Tarihi:
Korsan taşımacılığın Antalya’nın imajına zarar verdiğini söyleyen Antalya Servisçiler Odası Başkanı Süleyman Şahin, bunun önüne geçmek için denetimlerin artırıldığını, C plakalı servis sayısının artırılması için de harekete geçildiğini bildirdi.
ANTALYA turizmine gölge düşüren korsan taşımacılık, fahiş fiyat tarifeleri ve kayıt dışı uygulamalar yetkilileri harekete geçirdi. Polis denetimleri sırasında durdurulan korsan minibüs ve transfer araçlarına idari para cezaları kesilirken, içinde bulunan turist kafileleri ise kayıtlı araçlara transfer ediliyor. Kayıt dışı transferler nedeniyle yaşanan bu hadiseler turisti şaşkına çeviriyor. Bu tür durumların kentin imajına zarar verdiğini söyleyen Antalya Servisçiler Odası Başkanı Süleyman Şahin, korsan minibüslerin önüne geçmek için denetimleri artırdıklarını ve trafikteki kayıtlı plaka sayısını artırmaya çalıştıklarını belirtti.
3 BİN C PLAKAYA İHTİYAÇ VAR
Tüm servis ve transfer araçlarının kayıt altında faaliyet göstermesini sağlamak için kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirten Antalya Servisçiler Odası Başkanı Süleyman Şahin, “Yapılan çalışmalar sonucunda 3 bin plaka ihtiyacı tespit edildi. Bu ihtiyaç nedeniyle ilk etapta bin C plaka ihaleye çıktı, 904’ü satıldı. Antalya Emniyet Müdürlüğü ve Servisçiler Odası’nın ortak çalışması ile korsan taşımacılıkla mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor” dedi.
OLUMLU HAVAYI KAYBETMEYELİM
Akdeniz Turistik Oteliciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) destinasyon olarak Antalya’da güvenilirlik algısının çok yükseldiğini belirterek, “Dolayısıyla, sektörün tüm bileşenleri bunu zedelememek için çalışmalı. Hava yolu taşımacılığından, normal transfer taşımacılığına, otellerin verdiği hizmetten, yerel acentelerin vermiş olduğu hizmete kadar hepsi birbiriyle uyumlu hareket etmeli. Dolayısıyla bu oluşturduğumuz olumlu havayı asla ve kata kaybetmemeliyiz. Eğer bu şekilde olursa belki de Türkiye 2023’de 2019 rakamlarına ulaşabilmiş ilk ülke olacak” diye konuştu.
HATA BİREYSEL, ETKİSİ GENEL
Kavaloğlu, şöyle devam etti: “Servis araçlarından sağlık turizmine, sektörün bütün bileşenlerine global açıdan bakmak gerekiyor. Biz artık alternatif turizm şekilleriyle, deniz, kum, güneş turizmiyle, kültür turizmiyle, spor turizmiyle birlikte tamamen bir destinasyon pazarlaması yapıyoruz. Burada oluşabilecek en ufak hatadan dolayı turistin ülkesine mutsuz dönmesi tamamen destinasyona zarar verir. Bu hata ne kadar bireysel olsa bile. Burada da sivil toplum kurumlarına çok önemli bir görev düşüyor. Bütün sivil toplum kurumları otokontrol mekanizmalarını iyi kurup devlet müdahalesine gerek duymaksızın turizm için olumlu değerler üretebilmeliler.”