Güncelleme Tarihi:
Biliyorsunuz son zamanlarda fahiş aidat talepleri adeta kat maliklerini zorluyor. Site giderlerinin yanında kooperatif yönetiminin huzur hakkı eklenince giderler katlanıyor.
Yapı ve yazlık sitelerde oturan tüketiciler, inşaat şirketi ve kooperatiflerin yönetimi devretmemesinden, yaşanan yönetim sorunlarından, yüksek yönetim maliyetlerinden şikâyetçiler.
Öncelikle burada bir yanlışı ve bir de kat maliklerinin birçok haklarının olduğunu bilmelerini isterim. Tapularını dağıtan kooperatifler siteleri yönetemezler. Yargıtay içtihatları da bu yönde. Bir de kat malikleri kooperatif karşısında her zaman 6502 Tüketici Yasası koruması altındadır.
GEÇİCİ YÖNETİM KARMAŞASI
Site ve kooperatiflerde en önemli sorunlardan biri de inşaat yapan yapımcı şirketin ‘geçici yönetim’ adı altında yıllarca yönetmeye devam etmesi ve yönetimi maliklere devretmeye yanaşmamasıdır. Ayrıca kat malikleri yönetimi devir alsa bile ne hikmetse kooperatifi fesih yoluna gitmiyorlar.
Bu daha çok, Ankara, İstanbul, Antalya gibi büyük kentlerdeki yüzlerce, binlerce bağımsız bölümden oluşan sosyal tesisi çok olan site ve kooperatiflerde yaşanıyor. Özellikle sanayi siteleri, yazlık siteler ve yapı kooperatifleri yıllardır kooperatifler yönetiyor.
Yönetimi ellerinden bırakmamak için birçok sorun çıkarttıkları, eksik ve yanlış bilgi verdikleri, il dışında, yurt dışında yaşayanlardan vekalet toplayarak ya da site çalışanlarına vekalet toplattırarak, oy sayılarını artırmaya çalıştıkları, böylece yönetimlerini sürdürdüklerini biliyoruz.
Kooperatif devam ettiği sürece site yönetimine geçilmez. Toplumumuzda kooperatif varlığını devam ettirdiği sürece site yönetimine geçilmeyeceğine yönelik bir algı var. Bu tamamen yanlış bir düşünce. Fiilen ve hukuken de doğru değil.
Çoğu kooperatif yöneticisi koltuklarından olmamak için bu yanlış algıdan yararlanarak on yıllarca kooperatif yönetiminde kalmaya devam ediyorlar. Maalesef hukukçular dahi bunu doğru olduğunu sanıyorlar.
Bir daha tekrar ediyorum, ferdileşme yoluyla tapularını dağıtan kooperatifleri ve siteleri yönetemezler. Tapu alan ortakların artık iki sıfatı vardır. İlki kooperatif ortaklığıdır. Bu sıfatla Kooperatifler Kanunu’na tabidirler. İkinci sıfatı ise sahibi olduğu ve tapusunu aldığı bağımsız bölüm bakımından maliktir.
Malik olarak Kat Mülkiyeti Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’na ve ilgili mevzuatlara tabi olarak sahip olduğu hak ve yetkilerini kullanır. Bunun doğal sonucu olarak da artık Kooperatifler Kanunu ve kooperatif ana sözleşmesi geçerli olmaz.
Ancak, bunun bir istisnası var. Kat Mülkiyeti Kanunu ve site yönetim planı hükümleri uyarınca kat malikleri kurulu veya site temsilciler kurulu toplanarak, işletme kooperatifini yönetici olarak atarsa ancak o zaman kooperatifler genel kurulların belirlediği sürece yönetici olarak görev yapabilirler. Genel kurul en fazla iki seneliğine yönetici olarak görev verir. İşletme kooperatifi de bu sürede dışarıdan atanan bir yönetici gibi görev yapar. Süresi bittiğinde, hatta süresi bitmeden de yeni bir genel kurul kararı ile yöneticilikten azledildiğinde yöneticilik görevleri sona erer.