Güncelleme Tarihi:
Deniz turizmini içeren birçok aktivite olsa da Türkiye’de ekonomik etkisellik bakımından en gözde olanlar yat işletmeciliği ve kruvaziyer turizmi.
***
Kruvaziyer ve yat turizminde ziyaretçi istatistiklerine ulaşabilsek de toplam harcamalara ilişkin net bir veri elde edilmesi zor. Ancak literatürde bir yatçının ortalama gecelemesi 31 gün ve günlük harcama oranı ise yüz yirmi dolar civarında olduğu söyleniyor. Kruvaziyer turisti ise normal turistlerin üç katına kadar harcayabiliyor. Türkiye’de kruvaziyer turistinin günlük ortalama harcaması 120 dolar civarında. Yani normal turistlerin en az iki katı!
***
Görünmeyen ve hesaplanmayan yat turizmi ve kruvaziyer turizmi harcamaları aslında ciddi bir rakamı bize verebilir. Avrupa’da bu endüstri 16 milyar Euro gibi bir hacme sahip. Marina kapasitelerine bakıldığında ise ilk sırada Fransa yer alırken Türkiye beşinci sırada yer alıyor. Yalnız beşinci sırada dediğimizde 'Ooo çok da iyi yerdeyiz' falan demeyin lütfen çünkü aradaki mesafe oldukça açık. Fransa’da kapasite 2020 verilerine göre 230bin iken Türkiye’de 16 bin… Üzücü…
***
2022 YÜZ GÜLDÜRDÜ
Kruvaziyer turizmi diğer geleneksel yapıya oranla daha hassas ve değişebilir yapıda. Örneğin eğer ülkede bir güvenlik kaygısı yaşanıyorsa rotalar hızla değişebiliyor. 2015 yılından itibaren Antalya’ya gelen kruvaziyer gemi sayısı hızla dibe vurdu. Gelelim bugüne, bugün ne durumdayız? 2022 yılının eylül verilerine baktığımda yüz güldüren rakamlar gördüm. Yani 2015 yılından sonra gerçekleşen talihsiz düşüş hızlı bir ivme kat etmiş. Oldukça sevindirici. Yıl bitmeden 2019 rakamlarını ikiye katlamış durumdayız. Tabi ben yine şunu ifade etmeliyim ki bu rakamları 2015 sonrası ile kıyaslamak çok da adil olmaz. Yani rakamlar 2015 ve öncesi olarak ele alınmalı kıyaslanırken. Tıpkı pandeminin ilk yılı ile 2022 yılı verilerini kıyaslamak istatistiksel olarak nasıl anlamsız bir ifade olacaksa bu kıyas da öyle olacak.
***
ÖNCE GÜVENLİK!
Haydi bu yılın verilerine biraz daha detaylı eğilelim... En çok gemi bu yıl Kuşadası, İstanbul ve Bodrum’a yanaştı. Peki biz Antalya olarak bu pastadan ne kadar pay alıyoruz? Aldığımız pay yeterli mi? Elbette hayır. 2016 yılından sonra hızla düşüş gösteren rakamlar 2018 yılında ne yazık ki dibi gördü. Genel turizm gelirleri artış gösterse de kruvaziyer turizminde herhangi bir gelişme olmadı. Daha önce de söylediğim gibi genel turizm hareketliliğinden çok daha kırılgan bir yapıya sahip deniz turizmi. Hafif bir sallantıda tüm gemilerin limanı terk edeceğinden şüpheniz olmasın. Bu nedenle turizm kentlerinde güvenliğin ne denli mühim olduğunu tekrar ifade etmiş olalım.
***
FIRSATI KAÇIRMA ANTALYA
Antalya’da deniz turizmini canlandırmak istiyorsak altyapısal eksiklikleri tamamlamalıyız. Kruvaziyer gemileri için yanaşma yerleri kısıtlı. Turizmi çeşitlendirmek ve iyi bir gelir elde etmek istiyorsak bu sorunları çözmeliyiz. Özellikle öncelikle dünyada deniz turizmine ilişkin bir imaj yaratılmalı. Bu kadar imkânımız varken böylesi yüksek gelirli bir turizm potansiyelini elden kaçırmak büyük kayıp olmuyor mu?