Güncelleme Tarihi:
Böylesi bir süreçte yaşadığımız hiçbir sezonu bir başka sezonla kıyaslamanın çok anlamlı olmadığı gibi yeni ve sevimsiz bir gerçekle karşı karşıyayız. Bu yüzden sorunlardan olabildiğince uzak yaşayabildiğimiz parlak sezonlara dair özlemimiz de giderek derinleşiyor.
Dünyada beklenen, beklenmeyen hiçbir sıkıntılı sürece turizm endüstrisinin doğrudan veya dolaylı herhangi bir etkisi söz konusu değilken sıkıntıyı en fazla hisseden sektör durumunda kalması ‘YAMAN BİR ÇELİŞKİ’ değil midir?!
Biz bu kısır döngüyü değiştiremiyor ve çoğu zaman da ne yazık ki bir çaresizliğin pençesine düşüyoruz. Bu durumda her bir sezonu önüyle arkasıyla farklı bakış açılarıyla ayrı ayrı değerlendirmekten öte başkaca bir seçeneğimiz olmadığını görüyoruz.
Her bir sezon için mevcut ve olası gelişmelere göre bizi bir şekilde koruyacak yeni çözümler üretmemiz gerektiğini anlıyoruz. Ayrıca yaşanan beklenmedik olumsuzluklar karşısında daha az etkilenmemiz adına geliştirdiğimiz ‘İKAME KÜLTÜRÜNÜ’ artık kesinlikle çok daha planlı bir ‘PAZAR ZENGİNLİĞİ’ kültürüne dönüştürmemiz şarttır.
Turizmin başkenti Antalya’nın çok önemli bir yatak kapasitesi mevcuttur ve bu kapasite aynı zamanda oldukça iyi bir hizmet kalitesiyle de donanımlıdır. Söz konusu bu güçlü kapasite her anlamda bizi ideal hedeflere yaklaştıracak sonuçlara ulaşmalıdır.
Bugün mutlak surette hak ettiği değer doğrultusunda doldurmayı başaramadığımız yatağımızın ne yazık ki telafisi de olmayacaktır.
Evet yarının neler getireceğini kestirmekte gerçekten zorlandığımız zor günlerden geçerken, bugünümüzü dün ile kıyaslamak da anlamını büyük ölçüde yitirmiştir. Artık bugünden yarına atmamız gereken adımlar önemlidir.