Güncelleme Tarihi:
Antalya, denildiğinde akla ilk gelen, sahilleri ve o sahillerin baktığı Akdeniz değil mi? Sanıyor musunuz ki, bu dağlar olmasa, Toroslar olmasa bu kent “yeryüzü cenneti” olarak anılırdı? İklimi her daim, insanı kendine aşık eder miydi?
Antalya’yı, Antalya yapan dağlarını ne kadar bilirsiniz? Hemen hemen her Antalyalı’nın bir yaylası vardır ve orayı bilir, sıcaklar basmadan gider soğuklar başlamadan da döner kimi zaman daha kısa kalınır. En bilinenleri, Saklıkent, Feslikan, Altınyaka, Hisarçandır, Üçoluk, Çukuryayla, Söğütcuması, Ovacık ... ilk aklıma geliverenler. Hepsinin ayrı ayrı bilinmeyen özellikleri var. Gezmeyi, keşfi sevenler pazar günleri bu köşeye mutlaka göz atmalı.
YILKI ATLARI GİBİ ÖZGÜR BİR DOĞA
Şimdi, bu saydıklarımdan farklı bir yere gidelim. Akseki’ye uzanalım. Eşsiz bir coğrafyaya, endemiklere, doğada yaşayan canlılara, kaklık katranına, yılkı atlarına... Akseki’nin, Sarıhacılar’ı, İbradı’sı, Ormana’sı, Ürünlü’sü, Altınbeşik Mağarası mutlaka görmeniz gereken noktaları. Anlatmakla bitiremediğim, her gittiğimde farklı bir bilinmeyeni tecrübelediğim bir yer Akseki. Birde, her mevsim yakışır mı bir yere. Kar ayrı güzel, yeşil ayrı, çağlayanlar ayrı. Heralde en tercih etmeyeceğim mevsim yaz olurdu Akseki için. Ama Altınbeşik Mağarası’na girebilmek için de yaz mevsiminin başları iyi.
Sarıhacılar’da konaklamalısınız. Mustafa Bey’in restore ettiği tarihi konaklarda mutlaka kalın sonra Akseki’ye adını veren basamaklı Tarihi Kervan Göç Yolu’ndan yürüyün. Çok zorlu bir rota değil, nefis bir bitki örtüsü sizi bekliyor hele de şu aralar papatya, gelincik karışmaya başlamışken. Nedense bana, Akseki bir eyalet ve İbradı başkenti gibi gelir. Daha şehir, daha yerleşimdir İbradı. Bir Avrupa kenti gibi düzenli caddeleri beni ilk gördüğümde şaşırtmıştı.
Geçelim Ormana’ya... Ormana, anlatılmaz yaşanır ama birkaç şeyini anlatayım. Girişimci bir Akseki’li rahmetli Aydın Bey ve düğmeli evler projesi tutmuş mu, tutmuş. Gidin kalın, muhteşem leziz mutfağına doyamayın. Sonra bir tur alın ve Eynif Ovası’na gidin katran ormanları içinden. Giden gelmez dağını uzaktan görüp benim sorduğum gibi ‘gerçekten giden gelmiyor mu?’ Diye sorup yanıtını alın. Eynif Ovası, film sahnesi gibi bir mekân. Ucu bucağı bir noktadan baksanız yok, göremezsiniz. Yılkı atlarını, özgürce koşarken ya da otlanırken göreceksiniz. Belki en hızlı kamera bile onların hızına yetişemeyebilir. Bir defa bir sürüyü çekme şansını yakalamıştım. Soğuk Oluk Misafirhanesi’nde soluklanın, kış ise içerideki sobayı yakın çayınızı için. Yol üzerinde katranlar bolca, ama bir tür var. ‘Kaklık katranı’... İçinde su tutan ağaç, sizi hayrete düşürecektir. Ağaç larda asılı delik taşlar görünce de şaşırmayın. ‘Delik taş yerde kalmaz, deli kız evde kalmaz’ denir ve yerde bulunan delik taş ağacın dalına asılırmış.
Ürünlü köy meydanında soluklanmak ayrı bir güzel. Üzümü, kestanesi, pekmezi, cevizi güzel ürünleridir. Sonra, Gılamık dokumanın merkezidir. Mutlaka dokunmuş ürünlerden alın.
ALTINBEŞİK, ADI GİBİ
Bot ile mağara içine girince dışarıya baktığınızda, iğne oyalı bir perde var camda ve siz ordan dışarı bakıyorsunuz hissi verir hep bana. Gerçekten yok böyle bir güzellik. Adını, bir üst kısmında bulunan Altınbeşik tepesinden almaktadır. Toplam uzunluğu 2.500 metredir. Ama tabi bizler çok kısıtlı bir kısmına bot ile girebiliyoruz.
ŞİMDİLERDE, KARDELEN VE KUZU GÖBEĞİ ZAMANI
Demiştim, her mevsim ayrı bir bolluk var Akseki’de. Aktivite ve doğal ürün cenneti adeta. Karların erimesi ile, kardelenler başlarını çoktan çıkarttı. Kuzu göbeği mantarı avına yakında başlarlar. Bir gece Antalya’ya dönüş yolunda, vaşak görmek kısmet olmuştu. Bir anne ve birkaç yavrusu ile yolun ortasında bir leş yiyorlardı. Hayatımda bir daha bir vaşak görebilir miyim bilmiyorum. İşte, böyle biraz gezmiş olduk. Ben de yazarken gezdim adeta.
Macera severim derseniz, Akseki çöplükten arazi aracı ile bir rota takip ederek Manavgat’ın üzerinde Eğri Göl’e ulaşılır. Ve rota üzerinde coğrafya bu kadar mı değişir, toprak yapısı, bitki örtüsü... ağzım açık gitmiştim o yolu. Bu kentin her noktasına hayranım ama Torosların içine ayrı, dışına ayrı hayranım.
Sevgiyle Kalın.