KAZIP KAÇANA YAKIN TAKİP
Güncelleme Tarihi:
Antalya’da faaliyetlerine son verilen taş ve mermer ocaklarının doğaya verdiği zararla ilgili konuşan Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, “Tüm ocaklar kurumumuz tarafından takip altında. Taahhütler yerine gelmezse yasal süreç başlar” dedi.
ANTALYA’da faaliyeti tamamlayan veya çeşitli nedenlerle ruhsatları iptal edilen taş ve mermer ocaklarının doğaya verdiği tahribat mercek altına alındı. Kamu adına doğaya verilen tahribatı takip eden 3 kurum, (Yatırım İzleme Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü) eğer ocakların doğaya verdiği zarar çeşitli yöntemlerle giderilmediyse sorumlu şirketlerin peşine düşecek.
TAAHÜTTE BULUNUYORLAR
Ocakların belli yükümlülükleri kabul ederek maden ruhsatı aldığını vurgulayan Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Ceyhan Öğren Eciş, “Söz konusu şirketler ocak faaliyetlerine başlamadan önce belli taahhütlerde bulunuyor. Bu taahhütlerin içinde doğaya verilen zararların telafi edilmesi de var. Bu süreci hem Valilik hem de Orman Bölge Müdürlüğü takip ediyor. Son yapılan ruhsat iptallerinden sonra da bu süreç izlenecek” dedi.
ŞİRKET YAPMAZSA DEVLET YAPAR
Saklıkent’te zirvesinde faaliyet gösteren ve kamu kararı ile kapatılan mermer ocağının durumuna dikkati çeken Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, “Bizim sorumluk alanımızdaki tüm ocaklar kurumumuz tarafından takip altında. Eğer söz konusu firmalar doğaya veril
en tahribatla ilgili iyileştirme çalışması yapmaz ve sorumluluğunu yerine getirmezse tahribatı biz ortadan kaldırır ve şirketi yasal takibe alırız” diye konuştu.
ZARAR GİDERİLMİYOR
Ocakların faaliyetlerine son vermenin doğayı korumak anlamına gelmediğini savunan Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, şöyle dedi: “Ocaklar doğada özellikle orman alanlarında inanılmaz bir tahribata neden oluyor. Şirketlerin faaliyetleri son bulduğunda veya ruhsatları iptal edildiğinde maalesef ocakların doğaya verdiği zarar giderilemiyor.”
DÜZENLEME UYARISI
“Çünkü bu konudaki kamu takibi yeterli değil. Yasalar yeterince bağlayıcı değil. Yaptırımlar yetersiz olduğu için şirketler zararlarını gidermek yerine devlete küçük nitelikte ceza ödemekle yetiniyor. Bu konuda vakit kaybetmeden yeni düzenlemeler yapılmalı. Biz de ocakların doğaya verdiği zararlar, yitirilen ormanların durumu konusunda detaylı çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.”