Güncelleme Tarihi:
Hiç düşündünüz mü buzdolabına koyup canımız istedikçe yediğimiz elmanın, ıspanağın, portakalın, tavaya koyduğumuz etin, sütün soframıza gelene kadar kimlerin elinden, emeğinden geçtiğini…
Geçen hafta Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım Konseyi, Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü ile ASKON iş birliğiyle ‘Antalya’da Tarımın Geleceği ve Kırsal Kalkınma Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştayda, genel olarak tarımın neden kan kaybettiği konuşulurken, gençlerin tarıma ilgi duymaması, kırsalın boşaltılmasındaki nedenler gündeme geldi.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, verdiği rakamlarla tarımın fotoğrafını çekti. İstihdamın yüzde 16.2’sini tarım sektörü sağlıyor. Tarımda 4 milyon 984 kişi çalışıyor, 2 milyon 894’ü yani yüzde 58’i erkek, 2 milyon 91’i yani yüzde 42’si ise kadın. Çalışan kadınlar içerisinde tarımda çalışan kadınların oranı yüzde 21 iken, erkeklerde bu oran yüzde 13.9.
TARIMDA KADININ ADI VAR
Şimdi sıkı durun… Tarımda kayıt dışılık oranı yüzde 83.9. Tarımda çalışan kadınların yüzde 93.1’i kayıt dışı iken, erkeklerde kayıt dışılık oranı yüzde 78.2. Yani kadınların tamamına yakını tarımda VAR ama YOK.
Kadınların yüzde 96’sı ücretsiz aile iş gücü sayılıyor yani çalışmalarının karşılığında ellerine geçen hiçbir ücret yok.
Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) kayıtlı çiftçi sayısı 477 bin, kadın çiftçilerde ise SGK’ya kayıtlılık oranı yüzde 11.6. Tarımda 4 milyon 984 kişinin çalıştığı göz önüne alındığında tarımda çalışanların sosyal güvenceden yoksunluğunu görmek mümkün.
5-17 yaş arasındaki çalışan çocukların ekonomik faaliyet koluna bakıldığında çocukların yüzde 30.8’i yani 5-17 yaş grubundaki çalışan her üç çocuktan biri tarım sektöründe. Çocuklar ailelerinin geçimine katkı sağlamak için mecburen çalışıyor.
SEKTÖRÜN SORUNU ÇOK
Prof. Dr. Bülent Gülçubuk’a göre, tarımsal istihdamdaki sorunların başında kayıt dışılık geliyor. Kayıt dışılık ne demek hukuksal olarak yok demek. İş güvencesizliği, düşük ücret, örgütsüzlük, gıda güvencesizliği, artan yoksulluk, gıda yoksunluğu, kadın ve çocuk işçiliği, yabancı işgücü, insana yakışır iş ve tarımın sorunlarına karşı duyarsızlık… Evet tarımın başlıca sorunları bunlar, ne çok madde var değil mi?
Siz empati yapın ve kendinizi tarımda üretenlerin yerine koyun, tarımda kalır mısınız?
Mesela bir şirkette şoför olarak işe başlayacaksınız, ilk sorduğunuz soru “Sigortası var mı?” oluyor değil mi? Peki ya tarımda…
Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Pınar Enstitüsü ve İzmir Tarım Orman İl Müdürlüğü’nün İzmir kırsalında yaptıkları araştırmanın sonucunu da paylaştı. Tarımsal istihdam sorununu mercek altına alan araştırmada, en çarpıcı konulardan biri gençler. Gençlere “kırsalda sürdürülebilir yaşam tarzı için gereken fırsatlar neler?” diye sorulmuş. Eğitim fırsatı, gelir getirici iş olanakları, sosyal fırsatlar, hızlı internet altyapısı, ulaşım altyapısı, sosyal yardımlar, dijital teknolojiye ulaşım, eğlence tesisleri, kırsala gençleri çekmek için ifade edilen talepler.
TARIMDA YAŞ ORTALAMASI 56
Tarımda yaş ortalaması 56. FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık’ın da ifade ettiği gibi tarımsal nüfus giderek yaşlanıyor. Neden gençler tarıma ilgi göstermiyor, neden kırsal boşalıyor, neden tarlalar ekilmiyor, biçilmiyor diyenler için sonucu iyi değerlendirilmesi gereken bir çalışma.
Size soruyorum peki neden gençler tarımdan kaçıyor, kadın kırsalı istemiyor ve kırsal boşalıyor?