Kaleiçi yaşayan müze oluyor

SEZON HAZIRLIĞI
TARİHİ dokusu, doğal güzellikleri ve yaşam ritmiyle Antalya’nın kalbi olan Kaleiçi’nde restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Antalya Valiliğinin desteğiyle “Eski Antalya” diye bilinen Kaleiçi’ndeki Antalya Mevlevihanesi’nin tahrip olan bölümleri aslına uygun şekilde restore edilerek turizm sezonuna hazır hale getirildi. Ziyarete açılan ve bazı bölümleri yoğun bir kazı sürecinin ardından ortaya çıkan alanın restorasyon çalışmaları bu ay itibariyle tamamlanacak ve mayıs ayında seyir kısmı açılmış olacak. Tarihi alana geçmişte olduğu gibi tek giriş olacak. Alanı yukarıdan izlemek isteyen turistler için üst kısma bir seyir terası yapılıyor.
SU ALTYAPISI ORTAYA ÇIKARILDI
Selçuklu Devleti sultanlarından Alaaddin Keykubat tarafından 1255 yılında yaptırılan, kentin en önemli tarihi simgelerinden biri olan 762 senelik Antalya Mevlevihanesi’nde, 2017’nin ocak ayından beri süren restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Yivli Minare, Mevlevihane, hamam, Zincirkıran Mehmet Bey ve Nigar Hatun türbelerini içine alan tarihi bölgede yenileme çalışmaları bu ay sona erecek. Mevlevîhane, Zincirkıran Türbesi ve Nigar Hatun Türbesi’nde yapılan restorasyon çalışmalarında, Selçuklu dönemine âit su altyapısının ortaya çıkması, kompleks yapıların bu isâle hattı ile birbirine bağlandığını gösterdi.
BÜTÜNCÜL BİR ÇALIŞMA
Restorasyon sırasında Nigar Hatun Türbesi, Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi ve Mevlevihane’yi kapsayan tarihi bölgede bütüncül bir çalışma yürüttüklerini belirten yüklenici firmanın restorasyon sorumlusu Murat Eğri, kazılarda tarihi mezarlar, 600 yıllık drenaj ve kanalizasyon sistemi bulunduğunu söyledi. Eğri şöyle bilgi verdi: “Hamamın bir bölümünün restorasyonu yapıldı, kalan kısımda da yenileme faaliyetleri önümüzdeki süreçte yapılacak. Bölgede 1980’lerde betonarme uygulamaları yapılmış. Bunların temizlenmesi tamamlandı. Geçmişte Antalya surlarının olduğu alanın üzeri kapatılmış. O nedenle tarihi surların kalıntıları ve antik döneme ait bulgular kazılar sırasında ortaya çıktı.”
14 SELÇUKLU MEZARI
Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi’nin çevresindeki kazılarda Selçuklu dönemine ait 14 mezarın bulunduğunu kaydeden Murat Eğri, “Bu mezarların iskelet yapısı korundu. Bölgenin türbe ve tarihi mezar alanı olduğu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylandı. Daha önce 700 yıllık bir anahtarın bulunduğu kazılarda çıkan Selçuklu, Bizans ve daha eski döneme ait sikkeler ve tarihi eserler de Antalya Müzesi’ne taşındı. Nigar Hatun Türbesi’nin yanında eski bir sur duvarının temeli ve sarnıç bulundu. Zincirkıran’ın güney cephesinde de bir sarnıç bulundu” şeklinde bilgi verdi.
TURİSTLER İÇİN CAM TERAS
Restorasyon çalışmalarında görevli Sinan Akgün ise, şöyle konuştu: “Mevlevihane, hamam ve türbenin olduğu alanda derzler, eski yer döşemeleri, mermerler güçlendirilerek ayağa kaldırılıyor. Horosan sıvası yapılıyor. Geçmiş yıllarda denizle kara arasında hava akışının olmaması gerekçe gösterilerek yıkılan Kaleiçi surlarının olduğu yere şimdi boydan boya cam yapıyoruz. Böylece tarihi bölgenin turistler tarafından izlenebilmesi mümkün olacak.”
Tarihi Kaleiçi’ni gezen yabancı ziyaretçiler için her bölüme konulacak numaraları yazarak kulaklıkla dinleyebilecekleri İngilizce, Almanya, Rusça ve Arapça olmak üzere 4 dilde bilgilendirmenin olduğu kayıtlar olacak. Antalya Valiliği’nden restorasyon çalışmaları ile ilgili yapılan açıklamada, tarihi alanın 7-24 yaşayan bir kültür ve sanat merkezi olacağı ifade edildi. Antalya Müzesi’nden gelecek bazı eserlerle tarihi bölgenin, Mevlevi kültürünün yaşatıldığı bir alan olması planlanıyor.
KESİK MİNARE
Kesik Minare olarak bilinen, müze-cami konseptiyle yeniden açılması planlanan Antalya’nın ilk camisi Şehzade Korkut Camisi’nde 2017 yılında başlayan restorasyon çalışmaları devam ediyor. Antalya Valiliği’nden yapılan açıklamada restorasyon çalışmaları süren Kesik Minare’nin ayda bir kez ziyarete açılacağı belirtildi. Traverten ve limra türü taşların kullanıldığı caminin restorasyonu, kireç esaslı Horasan harcı ile yapılıyor. Eserin özgünlüğünün muhafaza edilmesi için koruma kurulunun onayıyla 50 uzmanın gözetiminde sürdürülen çalışmalarda kullanılan taşların her biri onaylanıyor.
ESKİ ANTALYA YAŞAMI ETNOGRAFYA’DA
Tarihi Kaleiçi’nde 19’uncu yüzyıldan kalma iki konağın restore edilmesiyle ziyarete açılan Etnografya Müzesi, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Bu müzede, Türk-İslam eserlerinin yanı sıra Antalya’nın Yörük kültürünü yansıtan ev yaşantısı, Selçuklu dönemi çalışmaları, savaş malzemeleri ve kitabeler gibi birçok eser sergileniyor. Müzede yöresel eşyalarla birlikte Antalya’ya özgü Osmanlı mutfağı, hamamı, ev hayatı canlandırmaları ve Aspendos Tiyatrosu’ndan getirilen çiniler de yer alıyor. Ok, yay, zırh, tüfek ve tabanca gibi savaş malzemelerinin sergilendiği bölüm de ziyaretçiler tarafından ilgi görüyor. İki konak arasındaki bahçede ise burç ve fetih kitabeleri, mezar taşları ile top ve gülleler bulunuyor.