Güncelleme Tarihi:
O kadar özledik ki.. Eski günlerimizi, eski alışkanlıklarımızı, seyahatlerimizi.. Bu süreçte en özlediğimiz şey olan seyahat edebilmenin bir kültür veya ihtiyaçtan ziyade “özgürlük” olduğunu anladık. Haziran ayında “normal” günlere ilk adımı attık. Peki turizm normalleşecek mi? Bizi nasıl bir sezon bekliyor? Artık iyileştirmek istiyoruz yara alan sektörleri fakat biz iyileşmeden nasıl iyileştireceğiz?
HAZİRANI PAS MI GEÇECEĞİZ?
Geçtiğimiz yıl nisan-mayıs-haziran aylarında turistik hareketlilik tarihte eşi görülmemiş bir şekilde sıfır noktasına indi. Hareketlilik temmuzda başlarken, yılın en çok turist ağırlandığı ay ekim oldu. 2021 yılı için mayıs verileri henüz açıklanmadı. Haziran için umutlar tam yükseldi derken ne yazık ki en çok turist çektiğimiz ülkelerden beklediğimiz iyi haberler de gelmedi. Rusya’dan 21 Haziran’a kadar uçuş kısıtlamalarının devam edeceği haberini aldık. Almanya son günlerde nispeten daha iyi, Türkiye’yi yüksek insidans bölgesi listesinden riskli gruba aldı. Bu, Türkiye’ye gelen Alman turistlerin ülkelerine döndüklerinde uygulanan 5-10 gün arası karantina zorunluluğunun kalkması demek. En önemli turist pazarlarından biri olan İngiltere’de ise Türkiye hâlâ kırmızı listede. Bu sürecin haziran sonunda gözden geçirileceği söyleniyor. Bu durumdan sadece Türkiye muzdarip değil. Bahsi konulu ülke vatandaşları ve tur operatörleri de artık iyice sabırsızlaştı.
SEKTÖR KAN KAYBEDİYOR
Turizm sektörü yüksek sezonda kaybettiğimiz her gün için kan kaybediyor. Antalya’da birçok otel işletmesi hâlâ kapılarını açamadı. Oysa bu yıl yatırımları tamamlanan 12 otel işletmesi de sezona kapılarını açacaktı. Projesi başlayan yatırımların büyük bir çoğunluğu iptal olurken bir kısmı da ertelendi. Tüm sektör adeta nefesini tutarak fırtınanın dinmesini bekliyor. Bu kan kaybının daha ciddi sonuçlar doğurmaması için daha somut ve stratejik adımlar atılmak zorunda. Haziranı kaybedecek gibiyiz ama temmuzu, ağustosu kurtaralım.
TURİZMİN KURTARICISI: AŞI
Görmezden gelerek bir hastalığı tedavi edemeyiz. Turizm can çekişiyor ve ilk müdahale aşılanma oranlarının arttırılması olmalı. Aşılanma oranı arttıkça vaka sayıları azalacak ve dışarıdaki algı kırmızıdan yeşile dönecektir. Türkiye’nin talep konusunda hiçbir sıkıntısı yok. Şu an pandemi şartlarında dahi, ülkelerin Türkiye’ye yönelik kısıtlamaları olmasa aralık ayına kadar uzayan yüksek bir sezon yaşanılacak. Bu durumdan tek kurtuluş aşı ve beraberinde düşecek olan vaka sayıları…
GÜVENLİ TURİZMDE İSTİKRAR
Haziran sonunda artık ılımlı haberleri yavaş yavaş alacağımızı düşünüyorum. Rakamlar arzu edilen seviyeye düştükçe, “güvenli turizm” bölgesi olacağız. Belki biraz gecikse de temmuz ayı itibariyle, 2020 yılı istatistiklerinden çok daha yüksek veriler elde edebiliriz. Güvenli turizm hareketi ile 2020 turizmine büyük azimle giriş yaptık, 2021’de de bu istikrarı sürdürelim.
DENİZ SALYASI TURİZMİ VURUR MU?
Bir yandan da Marmara Denizi’nden gelen deniz salyası haberleri hepimizi ürküttü. Bu durumun diğer denizlere yayılma söylentisi bile kötü. Umarım bu konuda hızla elden ne geliyorsa yapılır. Bu salgın, Kovid-19 salgınından bile daha yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Turizm ancak çevreye duyarlı gerçekleştirilirse sürdürülebilir olur. Tüm yaşamları korumak için doğayı korumak zorundayız. İyileşme içeriden başlar.