İSTİSMARA ‘ÇOCUK GÖZÜ’YLE BAKIŞ ŞART

ÇOCUK istismarını hukuku, siyasi ve toplumsal boyutlarıyla ele alıp araştırma yapan Antalya Kent Konseyi, ‘Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi’ başlıklı bir rapor hazırladı. Kent düzeyinde var olan eksiklerin saptandığı ve atılması gereken adımların belirlendiği raporda, çocukları koruyucu ve istismarı önleyici tedbirlerin alınması için adalet mekanizmasıyla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı müdürlükler, jandarma ve emniyet kurumları işbirliği içinde sorumluluk almaya davet edildi.

İYİ DOKUNMA, KÖTÜ DOKUNMA
Çocuğa karşı işlenen suçlarda yargı sisteminin olaya ‘çocuk gözü’ ile bakabilmesinin alınacak kararları ciddi ölçüde etkileyeceğinin belirtildiği raporda, “18 yaş altı çocuk ve gençlere hizmet veren kurs, yurt, pansiyon gibi kurumlar sık denetlenmeli. Bu kurumlarda psikolog, sosyal hizmet uzmanları çalıştırılmalı. Çocuklar küçük yaşta cinsel kimliklerine göre ayrıştırılmamalı. Onlara dokunma alışkanlığının yüksek olduğu bu kültürde iyi dokunma ve kötü dokunma ayrımı öğretilmeli. Çocuğun kontrolsüz internet kullanımı önlenmeli” denildi.

KURUMLARLA BİLİNÇLENDİRME
Raporda, çocuğa cinsel istismarın önlenmesi için şu önerilere yer verildi: “Okullarda çocukları madde bağımlılığı ve suça sürüklenmeye karşı koruyan ‘Okul Sosyal Hizmeti’ birimlerinin kurulması, kız çocuklarının okula devamının sağlanması, her çocuğa yaşına uygun cinsel eğitim verilmesi, çocukla çalışan meslek elemanlarına cinsel istismarı önleme konusunda eğitim verilmesi ve toplum merkezleri, aile danışma merkezleri, mahalle kültür merkezleri, mobil ekip gibi bilinçlendirmeye yönelik kurumların yaygınlaştırılması gerekir.” Cezaların azlığı değil, sosyal politikaların gerçekleşmemesinin istismarı körüklediğine dikkati çeken Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, çocuklara yönelik çağrı hatlarıyla sınırlı kalmayan bir koruyucu modellemenin geliştirilmesi ihtiyacına işaret etti.

450 KİLOMETREDE SADECE 1 MERKEZ
Delillerin toplanması ve mağdurun ifadesinin alınmasını konusunda gecikme nedeniyle oluşan sıkıntıların beraate giden sonuçlar doğurduğunu belirten Antalya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Serap Ertuğrul da “Çok yüksek cezalar getirebilirsiniz. Ama o cezayı uygulayabilmek için de delilleri çok iyi toplamış olmak gerekiyor. Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) sayısının yaygınlaşması gerekiyor. Antalya’da Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar 450 kilometrelik mesafedeki bölgeye bakan tek bir ÇİM var. Pek çok mağdurun ifadesi eski yöntemle alınıyor. İyi bir soruşturma süreci yaşanmadıysa eksiklikler suçu işleyen lehine değerlendirilir” açıklamasında bulundu.

BUZ DAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ

Cinsel istismarın erkek tarafından sadece cinsel uzuvla yapılmadığına dikkati çeken Ertuğrul, “İstismar olgusunu değerlendirilirken farklı boyutları da gözardı ediliyor. Türkiye’de iki milyona yakın işçi çocuk var. Neredeyse her iki çocuktan biri yoksul. Bugün suça sürüklenen 200 binden fazla çocuk, adliyede kayıt altına alınmış. Her mağdur çocuk, bir sonraki aşamanın suça sürüklenen çocuğu. Eğitim öğretim sistemindeki aksaklıkların da sonuçlarını da istismar olgusu olarak görüyoruz. Kamuoyuna yansıyabilenlerden oluşan elimizdeki verilerle biz, buz dağının sadece görünen yüzünü konuşuyoruz” ifadelerini kullandı.