İŞ DÜNYASINDAN 2020 ÖNGÖRÜLERİ

KORONAVİRÜS salgınıyla birlikte 2020’ye dair ekonomik öngörüler ve beklentiler, gündemin en çok konuşulan konusu haline geldi. Tüm sektörlerde dengeleri değiştiren salgın süreci, turizmden tarıma gıdadan doğal taşa Antalya’nın temel sektörlerini de derinden etkiledi. Antalya’da iş dünyasının önde gelen temsilcileri, salgının yarattığı kriz ortamından normalleşme sürecine nasıl geçileceğine ilişkin öngörülerini Hürriyet’e anlattı.

HAZİRAN SONUNDA HAREKET BAŞLAR

ATSO Başkanı Davut Çetin ise önümüzdeki sürece ilişkin öngörülerini şöyle aktardı: “Koronavirüs salgını henüz kontrol altına alınabilmiş değil ve Dünya Sağlık Örgütü ikinci dalga uyarısı yapıyor. Aşı bulunmadan tam anlamıyla normalleşme şansımız yok. Tüm sektörler etkilendiği için herkesin harcamalarını kısıtlayacağı bir döneme giriyoruz. İnsanların alışveriş ve seyahat alışkanlıkları, hobileri pandemiden sonra değişiklik gösterecek. Antalya, salgını kontrol altına almaya yönelik çalışmalarda başarıya ulaştığı için şu anda kısıtlamaların hafifletildiği iller arasında. Haziran sonunda ilk adımlar atılır, restoranlar ve kafeler açılır, oteller de bir miktar turist kabul etmeye başlar. Ancak geçen senenin aynı dönemindeki şartlara bu sene gelme ihtimalimiz yok. Yurt dışı uçuşlar normale dönmeden eski günlere dönemeyiz. Turizmde ana pazarlarımız olan Almanya 15 Haziran’a, Rusya 15 Temmuz’a kadar uçuş yapmıyor. Giriş çıkış serbestisini sağlayan ülkelerin hangi belgeleri isteyeceği ve bizim ülkelere uçuş kısıtlamalarımızı ne zaman kaldıracağımız hareketlilik konusunda belirleyici olur.”

EKONOMİ SONBAHARDA TOPARLANIR
İşletmelerin ayakta kalabilmek için yeni dönemin paradigmalarına uyum sağlamak zorunda olduğunun altını çizen Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Hakkı Bahar, süreci şöyle yorumladı: “Finansal olarak doğru bildiklerimizin yanlış, yanlış bildiklerimizin doğru olduğu bir dönemi idrak ediyoruz. Kur bazlı savaşların artık yapılamayacağı ve teknik hammaddelerin daha önemli hale geleceği bir döneme giriyoruz. Yükte hafif, pahada ağır ürünlerin ihracatına ağırlık vereceğiz. Dünyada yaşanan değişim Türkiye’yi önemli bir pazar haline getirecek. Biz de üretim üssü olan Çin’den kopup Türkiye’de üretime yönelmeliyiz. Antalya ekonomisi tarım, turizm ve doğal taş olmak üzere 3 bacak üzerinde duruyor. Turizm ve doğal krizlere çok duyarlı, hassas sektörler. Bir liman kenti olan Antalya’yı doğayla dost ve yüksek teknoloji üretebilen bir sanayi kentine dönüştürmek zorundayız. Önümüzdeki dönemde inşaat malzemeleri, elektrik ve elektronik ekipman, teknik kompozitler ve mobilya üretimi hedef sektörler olmalı. Antalya’da bu yılın ekim ve kasım aylarında ekonomide toparlanmayı sağlamış oluruz. Akılcı planlamalarla 5 sene içinde de gerekli dönüşümü sağlarız.”

EKOTURİZME YÖNELİM
Kovid-19 virüsünün yarattığı krizin öncelikli olarak seyahat endüstrisini etkilediğine vurgu yapan Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege de, “Antalya’da post-korona sonrası insanların ekoturizme yöneleceğini düşünüyorum. Sektörün, haziran başında normalleşeceği, temmuz ayının ise yoğun geçeceği fikrindeyim. Ramazan ayı boyunca kurallara uyulduğu takdirde virüsün etkisi azalacaktır. Ramazan Bayramı ve sonrasında ise insanlar sosyalleşmek ve evinden çıkmak arzusu ile önce iç pazarı hareketlendirecek, ardından havalimanlarında seferlerin artması ve hava yolu şirketlerinin uçuşlara başlaması ile normalleşme süreci hızlanacak. Tabii ki bu süreçten sonra turizm sektöründe farklı gereksinimler ortaya çıkacak, hijyen koşulları yeniden ele alınacak. Her şeyin yoluna girmesi, giriş çıkışları açıkladığımız günler 2021 yaz sezonunda başlayacaktır. Ama turizm sektörü Antalya Valiliği’nin yürütmüş olduğu, insanları evlerinde tutmaya yönelik kampanyaların da etkisiyle bu sezonu rahat atlatacaktır” dedi.

EKONOMİNİN ÜSTÜNDE TOZ BULUTU VAR
Ekonomik bir daralmaya hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizen Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Akın Akıncı ise, “2020 yaz sezonunda tam kapasiteye ulaşamayacağız. Temmuzda normalleşiyoruz desek de bu geçişin kriterleri ve uygulama detayları olacak. Birçok sektördeki işletmelerde kapasite azalması yaşanacak. Açıklanan destek paketlerinin tamamı ötelemeye dayalı. Bu ödemeler 6 ay sonra birikerek işletmelerin gündemine gelecek. Ancak o süre içerisinde eski iş kapasitesine hiçbir işletme ulaşamayacak. Dolayısıyla iş dünyası ciddi bir borç yüküyle karşı karşıya kalacak. Şu anda ekonominin üzerinde bir toz bulutu var. Şu aşamada hasar tespiti yapmamız mümkün değil. Belirsizlikler ortadan kalktıktan sonra bir durum tespiti yapılıp tedavi aşamasına geçilecek” diye konuştu.